Gebelikler, doğumlar, lohusalıklar ve 45’li yaşlardan sonra da kendini menopozla gösteren hormonal değişiklikler kilo alma açısından kadın vücudunu daha elverişli hale getiriyor.
30’lu yaşlardan sonra, her on yılda metabolizmadaki yavaşlama %2-4 arasında olurken menopozdan sonra yavaşlama hızı % 5-10’a kadar çıkıyor. Bu metabolik yavaşlama kişinin mevcut kas dokusuna ve girdiği menopoz yaşına göre değişiyor. Bu durumda şişmanlama kaçınılmaz olarak ortaya çıkabiliyor. Menopoz ve sonrasında görülen şişmanlama şekli daha çok ‘’erkek tipi‘’ oluyor, yani kol ve bacaklar inceliyor, göbek çevresi yağlanıyor. Göbek çevresindeki bu yağlanma kan yağlarını arttırıyor, karaciğeri yağlandırıyor, insülin direnci ve şeker hastalığına zemin hazırlıyor.
Bütün bu metabolik değişimlerle beraber östrojen hormonunun vücuttaki koruyucu etkisinin ortadan kalktığını belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya, menopoz öncesi kadınların kalp-damar hastalıkları açısından erkeklerden en az 3-4 kat avantajlı olduğunu söylüyor.
Ancak kadınlar menopoza girdiklerinde avantajlı durum ortadan kalkıyor ve kalp-damar hastalıklarında erkeklerle eşit şartlar oluşuyor. Özellikle bu dönemdeki kilo artışlarının sadece bel çevresini kalınlaştırmakla kalmadığını vurgulayan Dr. Kaya, “Bu kalınlaşma, kalp-damar hastalıkları açısından riskin artmasına daha çok katkıda bulunuyor. 50 yaş sonrasında kadınlarda kalça kırığı görülme riski her on yılda bir 2 kat artıyor. 65 yaş sonrasında her 3 kadında birinde omurga kırığı saptanıyor” diyor.
3 NOKTA ÇOK ÖNEMLİ
Dr. Kaya, yaşanabilecek olumsuzlukları en aza indirmek için menopoz ve sonrasında metabolizma açısından beslenmede 3 noktaya dikkat edilmesi gerektiğinin altını çiziyor ve önerilerde bulunuyor:
TUZ: Menopoz ve sonrasında kemik sağlığını korumak çok önemli. Çünkü östrojenin kemik koruyucu etkisi ortadan kalktığı için kadınlarda kemik erimesi başlıyor. Kemik yıkımını hızlandıran en önemli parametrelerden biri de fazla tuz tüketmektir. Çünkü tuz vücuttan atılırken kemikten kalsiyumu çeker ve kemik erimesini hızlandırır. Gizli tuzu yüksek yiyeceklerden, zeytin, salamura asma yaprağı, soya sosu, maden suyu, tuzlu peynirler, salam, sosis, sucuk, kavurma gibi şarküterilerden, tuzlu bisküviler, çerezler ve cipslerden uzak durun.
PROTEİN: Menopozda alınan kilolardan kurtulmak için bazen hızlı kilo kaybettirdiğine inanılan protein ağırlıklı veya sadece vejetaryen diyetler yapılıyor. Proteinden fakir beslenmek de çok zararlı, aşırı protein tüketmek de.
Özellikle hızlı kilo verme adına yapılan Atkins, Dukan gibi protein içeriği yüksek diyetleri bu dönemde yapmak son derece yanlış. Çünkü yüksek protein vücuda yüksek yağı da getirir.
Doymuş yağlar açısından zengin olan bu yiyecekler kalp-damar hastalığı, tansiyon yüksekliği ve meme kanseri riskini arttırır. Aynı zamanda fazla protein idrarla kalsiyum atımını arttırır. Kemik erimesini hızlandırır. Kırmızı et, tavuk, balık, sakatat ve yumurtayı kontrollü tüketmekte fayda var.
KALSİYUM: Osteoporozla mücadelenin ilk şartı çocukluktan itibaren yeterli ve dengeli kalsiyum almaktır. Menopoz ve sonrasında günde 800-1500 mg kalsiyum almayı sakın ihmal etmeyin. Süt, peynir, yoğurt, çökelek, ayran, kefir, pekmez, susam, badem, kuru incir, fındık kalsiyum açısından zengindir. Bununla birlikte yeterli D Vitamini alımı da çok önemli. Bunun için her gün saat 11-15 arasında yaklaşık yarım saat kadar kollarınızı ve bacaklarınızı güneş ışığından yararlandırın.
MENOPOZDA BU 5’LİDEN UZAK DURUN!
• Üç beyaz olan şeker, un, tuzdan sakının.
• Kızartmalar ve yağlı yiyeceklerden, pastane ürünlerinden uzak durun.
• Günde 5 fincandan fazla kahve tüketmeyin, kemik erimesini hızlandırır.
• Sigarayı baş düşman ilan edin.
• Alkol tüketmeyin.
MENOPOZDA MUCIZE 5 BESIN
• Keten tohumu, keten tohumu unu.
• Kurubaklagiller, buğday-yulaf kepeği.
• Yoğurt, süt, ayran.
• Balık.
• Ceviz, badem, fındık.
Bu besinler vücutta kısmi östrojen benzeri etki gösteriyor. Kadında, tanısı konmuş meme veya rahim kanseri öyküsü yoksa bu yiyecekleri düzenli tüketmek menopoz semptomlarını hafifletiyor, kemikleri koruyor.