BBCTURKISH 170 Gönüllü üzerinde yapılan araştırmada, deneye katılanların hatırladıkları son rüyayı anlatmaları istendi. Erkeklerin yüzde 19'u, kadınlarınsa yüzde 30'u kabus gördüklerini anlattı.
West of England Üniversitesi araştırma görevlilerinden Dr.Jennifer Parker, kadın ve erkeklerin genel rüya sayısında bir farklılık olmadığını kaydetti. Diğer araştırmalar, kadınların erkeklere kıyasla daha huzursuz uyuduklarını ortaya koyuyor. Bunun bir nedeninin, kadının âdet kanaması öncesi dönemlerinde, vücudunda meydana gelen ısı değişiklikleri olabileceği belirtiliyor. Psikoloji uzmanı olan Dr.Parker, kadınların regl dönemi öncesinde daha canlı ve rahatsız edici rüyalar gördüklerinin, uzun zamandır bilindiğine işaret ediyor.
Dr.Parker, "Bu araştırmayla pekiştirilen bilgi, kadınların erkeklere kıyasla, daha kötü rüyalar görüyor olmaları." dedi.
Araştırmaya katılan kadınların, sevdikleri bir kişiyi kaybetmek gibi son derece duygusal olayların rüyasını daha çok gördükleri saptandı.
Dr.Jennifer Parker, "Duygusal bilgileri işlemden geçirme konusunda, kadınların çözüme kavuşturamadıkları sorunları geceleri uykularına taşımaya daha eğilimli oldukları gözlendi." dedi.
Edinburg Uyku Merkezi'nin Müdürü Dr. Chris Idzikowski, söz konusu araştırmada rüya görme konusunda kadın ve erkekler arasında bir fark olmasına şaşmadığını söyledi.
Ancak Dr.Idzikowski, kadınların daha çok kabus mu görüdükleri ya da görülen kabusları, kadınların mı daha çok hatırladığı konusunun, açıklık kazanmadığını belirtti.
Dr.Idzikowski, bulguların eldeki bilgileri doğruladığını, kadınların daha huzursuz uyuduğunu ve daha çok uykusuzluk çektiğini kaydetti.
Uykunun sık sık bölünmesinin de rüyaların hatırlanmasını kolaylaştırdığı, ancak bölünen uykunun, aynı zamanda, kişideki kaygı ve korku duygularını da tetikliyor olabileceği kaydedildi.