United Press International - Ayda Çayır
"Yakın zamanlara kadar erkekler ve kadınlar arasında ağrı çekme ve algılama açısından her hangi bir farklılık olduğunu iddia etmek kuşkuyla karşılanırdı. Fakat artık değil." diyor araştırmanın öncüsü, Bath Üniversitesi'nden psikolog Ed Keogh. araştırmaların çoğu kadınlarla erkekler arasındaki genetik ve hormonal farklılıklara odaklanırken, Keogh sosyal ve psikolojik faktörlerin de rol oynadığını belirttiyor.
Erkekler ağrının duysal yönlerine odaklanırken, kadınlar ağrının emosyonel yönlerine odaklanıyorlar. Bu durum onların ağrı toleranslarını düşürmekle kalmayıp, ağrıyla başa çıkma becerilerini de olumsuz etkiliyor.
Araştırma bulguları 50 kadın ve erkek üzerinde gerçekleştirilen bir dizi ağrı testine dayandırıldı. Gönüllülerden iki dakika süreyle kollarını önce ılık su dolu bir kaba, sonrasında dayanabildikleri kadar buzlu suya sokmaları istendi. Kadınlar erkeklerden çok daha fazla ağrı hissettiler ve çok daha çabuk pes ettiler.
Araştırma lideri Ed Keogh'un bu konudaki görüşleri şöyle: "Erkekler tarafından kullanılan duysal-odaklı stratejiler ağrı eşiklerini ve ağrı toleranslarını arttırmalarına yardımcı oldu. Oysa kadınlarda bu strateji pek fayda sağlamadı. Ağrının duygusal yönlerine odaklanan kadınlar ağrıyla ilişkilendirdikleri duygular negatif olduğu için, daha fazla ağrı hissediyor olabilirler.
Giderek daha fazla bulgu erkeklere kıyasla kadınların yaşamları boyunca daha fazla sayıda ağrı epizodu yaşadığını düşündürüyor. Kadınların ağrı bildirim eşikleri ise daha düşük."