Nobel’li iktisatçı Amartya Sen ‘Kimlik ve Şiddet’te, daha barışçı bir dünyanın nasıl kurulabileceğini irdeliyor. “İnsanların minyatürleştirilmesi” dediği tekil sınıflandırmaların, kendine özgü bölücü bir niteliğe sahip olduğunu söyleyen Sen, aidiyetlerin çoğulluğunun kabul edilmesiyle, bu olumsuz durumun ortadan kalkabileceğini belirtiyor.
Yazar, günümüz dünyasında çatışma kaynaklarından biri olan, insanların din ya da kültür temelinde kendilerine özgü kategorilere ayrılabileceği varsayımının, küreselleşme, politik çokkültürlülük, sömürgecilik sonrası tarihsel dönem, sosyal kökenler, dinci köktencilik ve küresel terörizm gibi sonuçlarını değerlendiriyor.
Dünyanın büyük düşünürlerinden Amartya Sen Kimlik ve Şiddet'te daha barışçı bir dünyanın nasıl yaratılabileceğini anlatıyor.
Amartya Sen'in yürekli sesi, düşünceyi tahrik edici bu yapıtında yüksek perdeden ve netlikle yükseliyor. Nobel İktisat Ödüllü, Harvard Üniversitesi iktisat profesörü Amartya Sen, bu kitabında tehlikeli klişeleştirmelere ve akıldışı nefretlere karşı çıkarken terörizme ve sekter şiddete karşı mücadelede karşılaşılan meydan okumaları inceliyor.
Kimlik ve Şiddet, günümüzün patlamaya hazır sorunlarından bazılarının köklerini akıl ve mizahla sorguluyor. Sosyal bilim konusundaki bu etkileyici kitabında Amartya Sen, öteki insanların insanlıklarına ve çeşitliliklerine saygı göstererek barışa nasıl ulaşabileceğine ilişkin yeni ve modern bir vizyon sunuyor.
“Birbirinden farklı çok sayıda aidiyetimizin olabileceğini, birbirimizle çok çeşitli biçimlerde etkileşim kurabileceğimizi açıkça görmek zorundayız” diyor yazar, “önceliklerimize karar verme imkanına sahibiz.”
Amartya Sen, Çeviren: Ahmet Kardam, Optimist Yayınları, siyaset, 222 sayfa