Ali İhsan ER / BUGÜN GAZETESİ CUMA sayfasından
İşte İslam'da nişanlılığın yeri; İstanbul'dan yazan Erkan Acır, nişanlılıkla alakalı bir dizi soru soruyor. Erkan Bey'in sorularını kısaca cevaplandırmaya çalışalım: Öncelikle nişan, evlilik öncesi evliliğe hazırlık döneminin adıdır. Nişanlılık dönemi, evlenecek kişilerin ve ailelerin birbirlerini tanımalarını sağlar. Nişanlanma, memleketimizde yaygın bir âdet olduğu gibi, dinimizde de yeri olan bir husustur.
Nitekim Peygamberimiz, Hz. Aişe ile üç sene kadar nişanlı kaldıktan sonra evlenmişlerdir. Böylece, nişan aynı zamanda bir sünnet sayılmaktadır. (Müslim, Nikâh, 69) Dinimizde evleneceklerin nikâhtan önce birbirlerini görmesi ve tanıması için nişanlılık devresi caiz görülmüştür. Çünkü iki insanın bir araya gelip mutlu bir evlilik hayatı kurabilmeleri için birbirlerini iyi tanımaları şarttır. Bunun için önce sağlıklı bir nişanlılık dönemi yaşanması uygun görülmüştür.
NİŞANLILIK, EVLİLİK MİDİR?
Nişan, bir evlilik olmayıp evlilik vaadinden ibarettir. Nişanlılık, taraflara evliliğin verdiği yakınlığı, birlikte yaşama hakkını ve yetkisini vermez. Yani mahremiyet bakımından nişanlılar, birbirlerine iki yabancı durumundadır. Bu durum, daima göz önünde tutulmalıdır. Nitekim nişanı, bir evlilikmiş gibi telâkki ederek nişanlılar arasındaki mahremiyet sınırına dikkat edilmemesi neticesinde, toplumumuzda pek çok üzücü ve aileleri sıkıntıya sokacak durumlar görülmekte ve duyulmaktadır. Bu hususta titizlik gösterilmemesi sonunda tarafları pişmanlığa düşüren bazı hataların çıkma ihtimali göz ardı edilmemelidir. Resmî nikâh yapılıncaya kadar her iki taraf da meşruiyet sınırını aşmamaya özen göstermelidir.
NİŞANDAN DÖNÜLEBİLİNİR Mİ?
Beraberliklerini sürdüremeyeceklerini anlayan nişanlılar her zaman için nişanı bozma hak ve yetkisine sahiptirler. Nişanlıların mesut bir yuva kuramayacakları hususunda ciddi belirtiler çıkarsa, nişan sözleşmesine nihayet verilebilir. Böyle bir durumda alınmış olan hediyeler karşılıklı olarak geri verilir; taraflar helalleşmeyi de sağlamaya çalışırlar. Nişan atma her ne kadar bir haksa da bu hakkı, kimseyi incitmeden, maddî ve manevî zarara uğratmadan kullanmak en doğrusu ve en hoş olanıdır.