Atlas Dergisi Haziran 2009, sayı 195
İnsanlar trans halindeyken soğuk nesneleri ateş gibi algılayabilir, hatta hiç acı duymadan ameliyat olabilir. Beyin üzerinde yapılan son çalışmalar, hipnoz ve transla ilgili yeni gerçekleri ortaya çıkarıyor.
|
Londra'daki Lister Hastanesi'nde göğüs kanserinden dolayı ameliyat olan Pippa Plaisted, göğsü kesilirken acı içinde olmalıydı. Ameliyat için anestezi yapılmamış, hatta ağrıkesici bile verilmemişti. Fakat o hiç ıstırap duymuyordu. Hipnoz uzmanı Charles Montigue, başparmağını alnına koymuş, yanında dikiliyordu. Ameliyatın ardından Plaisted, 'Cerrah içimi kesip dikiyordu ama ben hiçbir şey hissedemiyordum' demişti.
Artık çok sayıda doktor, bölgesel ya da genel anestezi yerine hipnozu kullanıyor. Son yıllarda binlerce ameliyatta bu yöntem tercih edildi. Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden hipnoz uzmanı Profesör David Spiegel, 'Hipnoz ağrıkesici olarak ilaçtan aşağı kalmaz' diyor. Hipnoz gerçekten de ağrıkesici ve yatıştırıcılar gibi etkili olabiliyor. Ancak, Pippa Plaisted'in durumunda olduğu gibi ameliyat sırasında hiç anestezi yapılmazsa, hastanın derin transa girmesi gerekebilir. Spiegel, araştırmalara göre yetişkin insanların yalnızca yüzde 10-15'inin derin transa girebildiğini belirtiyor.
Doğal olarak akla birçok soru geliyor. Hipnoz tam olarak nedir? Trans nedir? Nasıl hipnotize ediliyor? Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Dr. Elvira Lang'ın 80 yaşındaki bir hastası, ameliyattan önce şu tür sözlerle hipnotize edilmişti: 'Yavaşça gözlerini kapa ve derin nefes al. Gölde ya da boşlukta yüzdüğünü düşün. Vücudun burada olmalı ama sen burada olmak zorunda değilsin.' Elvira Lang, anestezinin yanı sıra hipnozu da kullanan ve bu konuda kapsamlı araştırmalar yapan bir doktor. Hipnozu hastanın odaklanmasını sağlayan bir yöntem olarak tanımlıyor. Doktorlar, hastalara belirli telkinlerde bulunuyor. Hipnozla diş çekimi yapan diş doktoru Albrecht Schmierer, psikolog eşi ile birlikte hastası Alexis Makris'e şunları söylemişti: 'Sol elini kaldır. Elin, tıpkı çenen gibi serin ve uyuşmuş olacak. Sağ kolunun bir paratoner olduğunu hayal et ve bütün olumsuz hislerini parmak uçlarından dışarı gönder. Şimdi ağzın buz doluymuş gibi hissediyorsun. Tüm bunlardan gittikçe uzaklaşıyorsun, odadan dışarı, bu andan dışarı...'
|
Profesör Spiegel, Trans ve Tedaviler adlı üniversite ders kitabında transın yoğun hipnoz hali olarak tarif edildiğini söylüyor. 'Zaman zannettiğinizden çok daha hızlı geçebilir ve telkinlere nispeten eleştirel olmayan bir şekilde tepki vermeye meyledersiniz. Bunlar hakkında düşünmeden yapmayı kabul edersiniz.' Peki, hipnotize edilen bir kişiye normalde yapmayacağı bir şey yaptırılabilir mi? Profesör Spiegel, bunun mümkün olduğunu söylüyor. Kolombiya Üniversitesi'nden Dr. Amir Raz'ın PNAS dergisinde yayımlanan araştırmasına göre, insanlar hipnoz telkinlerinin ardından anadilindeki kelimeleri bile anlamsız sözler olarak görebiliyor. Deneylerde derin transa girebilen insanlar, sıradan İngilizce kelimelere baktı ve bunlara mana veremedi.
Ciddi depresyonu, psikiyatrik bozuklukları olan insanların gerçekle telkin arasındaki ayrımı yapmasının daha zor olabileceği, bu yüzden hipnozun bu durumlarda kullanılmaması gerektiği belirtiliyor. Spiegel ve Harvard Üniversitesi'nden Profesör Stephen Kosslyn, sonuçları 2000 yılında American Journal of Psychiatry'de yayımlanan çarpıcı bir araştırma yaptı. Bilim insanları öncelikle derin transa girebilen sekiz kişi seçti. Bu kişilere trans halindeyken siyah beyaz tonlarda dikdörtgenler gösterildi ve bunları renkli olarak görmeleri istendi. Bu sırada PET beyin taraması yapıldı. Trans hali dışında da aynı şekiller gösterildi ve dikdörtgenlerin renkli olduğunu hayal etmeleri istendi. Normal durumdayken, yani sadece hayal ettiklerinde beyinlerinin yalnızca sağ tarafı aktif hale geldi. Oysa trans durumundayken renkli görmeleri istendiğinde, tıpkı gerçekten renkli şeyler görüldüğünde olduğu gibi beynin her iki tarafı da aktif hale geldi.
Dr. Amir Raz tarafından hipnotize edilen McGill Üniversitesi'nin haftalık gazetesinin yazarlarından Michael Bourguignon, ilginç tecrübesini okuyucularıyla paylaştı. Yaklaşık 30 dakikalık hipnozdan sonra Dr. Raz, Bourguignon'a gelirken yanında getirmesini istediği alüminyum folyoyu ikiye bölmesini ve iki eline birer parça almasını istiyor. Sonra ona, 'Bir farklılık hissediyor musun' diye soruyor. Bourguignon, sol elinin biraz daha sıcak olduğunu söyleyince 'ısınmaya başlayacak' diyor ve yakında sol elindeki alüminyum parçasının tutulmayacak kadar sıcak olacağını söylüyor. Bourguignon olanları şöyle anlatıyor: 'Avucumun içindeki alüminyumun tutuşmaya başladığını hissettim. Sanki elimi mumun alevine yaklaştırıyormuşum gibi... Çok geçmeden akkor olmuş gibiydi, elimdeki folyoyu yere fırlattım.'
Peki hipnoz neden ağrı hissini azaltıyor? Virginia Politeknik Enstitüsü'nden psikolog Profesör Helen Crawford'a göre, hasta adeta bir dizi kapağı kapatıp acı sinyallerinin bilincine ulaşmasını engelliyor. Yeni görüntüleme teknikleriyle hipnotize edilmiş insanların beyinlerini inceleyen bilim insanları ilginç sonuçlara ulaştı. Normalde acı sinyali, beyin sapından orta beyne, oradan da beynin dış tabakasına geçiyor, sonra acı hissi ortaya çıkıyor. Iowa Üniversitesi'nden Dr. Sebastian Schulz-Stubner'in ekibi, hipnozdayken derileri sıcağa maruz bırakılan gönüllülerin beyinlerini inceledi. Araştırmacılar, orta beyindeki faaliyetin hipnotize edilmeden aynı sıcaklıklara maruz bırakılan insanlardaki gibi olduğunu ama beynin dış tabakasındaki faaliyetin azalmış olduğunu belirledi. Hipnoz sırasında acı sinyalleri, normalde olduğu gibi bilince ulaşmıyordu.