Balerin Ceren Özdemir'i bıçaklayarak öldüren katil Özgür Arduç'un ifadesinde hiç tanımadığı, güçsüz gördüğü kadınları ve çocukları kendine 'av' olarak hedef seçip öldürmek istemesini değerlendiren Psikiyatrist Psikoterapist Onur Okan Demirci, katilin ruh halini 'Amok Sendromu' olarak tanımladı. Demirci, "Amok rahatsızlığı yaşayan kişilerin bir kısmı, nedensiz bir öfke veya saldırgan bir tavırla insanları öldürme eylemine girer ve bunu soğukkanlı şekilde gerçekleştirerek herhangi bir pişmanlık ibaresinde bulunmazlar" dedi.
Psikiyatrist Psikoterapist Onur Okan Demirci, Ceren Özdemir’in katili Özgür Arduç'un ifadelerini değerlendirdi. Demirci, ‘insan öldürme hastalığı’ olarak tanımlanan Amok Sendromu hakkında açıklamalarda bulundu ve şöyle dedi:
"Geçtiğimiz günlerde yaşanan, genç bir kadının vahşice öldürüldüğü cinayet olayında katilin soğukkanlı, duygusuz ifadeleri dikkat çekmektedir. Bu durum cinayetlerin sadece intikam, husumet, kıskançlık gibi nedenlerle işlenmediğini göstermektedir. Psikiyatri dünyasında 'Amok Sendromu veya bozukluğu' olarak adlandırılan bir durum var. Bazı kaynaklarda 'koşan amok veya Amok koşucusu (running amok)' olarak da isimlendirilmektedir. Amok kelimesi Malay dilinde 'mengamok' kökeninden gelmektedir, bu çok öfkeli ve çaresizce saldırı anlamına gelmektedir."
"ŞİDDETLİ ÖFKE VE SALDIRGAN TAVIRLAR GÖRÜLÜR"
Amok sendromunun genellikle gelişmemiş veya gelişmekte olan Asya toplumlarında görülen bir durum olduğunu anlatan Psikiyatrist Psikoterapist Onur Okan Demirci, "Nadiren de olsa gelişmiş toplumlarda görülebilmektedir. Bu rahatsızlık ilk kez 200 yıl önce Kaptan James Cook tarafından Malezya'da ki ilkel ada toplumlarında gözlenmeye başlamıştır. Amok rahatsızlığının Beramok ve Amok olmak üzere 2 tipi bulunmaktadır. Beramok formu genellikle kişinin bir yakınını kaybetmesi sonucu depresif bir duygu duruma girmesi sonucu saldırgan davranışlar ile ilişkili iken diğer formu olan Amok'ta ise kişinin psikotik bozukluk, kişilik bozukluğu, delüzyonel bozukluk gibi bir akıl sağlığı sorunu sonrası şiddetli öfke ve saldırgan tavırlar göstermesi ile ilişkilidir" dedi.
"BİR GEREKÇELERİ YOKTUR"
Amok rahatsızlığı yaşayan kişilerin nedensiz bir öfke veya saldırgan bir tavırla insanları öldürme eylemine girdiğini anlatan Psikiyatrist Psikoterapist Onur Okan Demirci şunları söyledi:
“Bunu soğukkanlı bir şekilde gerçekleştirerek herhangi bir pişmanlık ibaresinde bulunmazlar. Başka bir kısmı ise öldürme eylemini gerçekleştirdikten sonra depresif bir duygu durum içine girerek süreci kendilerini de öldürme eylemi (intihar) ile tamamlarlar. Bu kişiler genellikle öncesinde de şiddete eğilimli kişilerdir. Nadiren de olsa şiddet geçmişi olmayan kişilerde de görülebilmektedir. Buna Amok koşucusu denilmesinin nedeni, kişinin önüne geleni öldürme isteği ile düşüncesiz ve ruhsuzca hareket edebilmesidir. Amok rahatsızlığına sahip olan kişiler muhtemelen beyindeki bazı yapıların (amigdala vs.) tehdit algısı oluşturması sonucunda ilkel davranışlarla saldırarak savunma eylemine girmektedirler. Bu kişiler herhangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadan önüne gelen kişileri öldürme potansiyeline sahiptirler ve bu durumda çok tehlikeli bir canlı olarak sınıflandırılabilirler.”
"ÖNLEM EN ETKİLİ TEDAVİ YÖNTEMİ OLACAKTIR"
Amok rahatsızlığının etkili bir tedavisi bulunmadığına dikkat çeken Psikiyatrist Psikoterapist Demirci, "Bu nedenle tedaviden ziyade bu kişileri öncesinde tanımlayarak önlem almaya çalışmak tedaviden daha etkili bir yol olacaktır. Amok rahatsızlığına sahip kişilerin saldırı eylemleri öncesinde paranoya düşünceleri, kendine zarar verme davranışları, bir yakınını kaybetme veya finansal kriz sonrası davranış değişiklikleri, geçmişinde başka saldırı olayları gibi ipucu durumları gözlemliyor olmak, kişinin ileride gerçekleştirme olasılığı olan cinayetlerin önüne geçebilmek için tek yolumuz olabilir" değerlendirmesinde bulundu.