Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 3,5 milyon öğrencinin katkı payından muaf tutulmasının önemine işaret ederek, "İkinci öğretim bunun dışında tutulmuştur. Bu bir mecburiyetti. Çünkü yasayla kurulmuş olan bir statüyü ancak yasayla değiştirmek mümkün" dedi.
Ulusal Öğrenci Konseyi Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu ile konsey temsilcilerini kabul eden Arınç, üniversitelerde örgütlenmenin, öğrencilerin tercihleriyle seçilmenin çok önemli olduğunu söyledi.
Başkan Ağaoğlu ile çalışma arkadaşlarını kutlayan Arınç, öğrencilerin üniversitelerde yasal yollardan temsili, taleplerinin ortaya konulması ve takip edilmesi, öğrenciler arasında iyi bir iletişimin kurulmasının kendileri açısından önemini vurguladı.
Öğrencilerin haklı taleplerinin iletilmesi, içinde bulundukları şartların daha da iyileştirilmesi, öğrencilik öncesi veya sonrası bir takım çalışmaların planlanmasının önemine işaret eden Arınç, Ulusal Öğrenci Konseyi'nin bu konuda başarılı olduğuna inandığını bildirdi.
Harçların kaldırılması
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından üniversitelerde, birinci öğretim ve açık öğretimden harçların tamamen kaldırıldığını açıkladıklarını hatırlatan Arınç, "Bu, öğrencilerimizi mutlaka sevindirmiştir. Bize gelen geri dönüşlerden ve basına yansıyan teşekkürlerden, tebriklerden bunu hissediyoruz" diye konuştu.
Konunun, Ulusal Öğrenci Konseyi'nin de gündeminde bulunduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti: "Bunun Hükümetimize kadar ulaştırılması ve sanıyorum ki o gün verdiğim rakamlar itibarıyla 3,5 milyon öğrencimizin bu katkı payından muaf tutulması fevkalade önemlidir. Evet, ikinci öğretim bunun dışında tutulmuştur. Bu bir mecburiyetti. Çünkü yasayla kurulmuş olan bir statüyü ancak yasayla değiştirmek mümkün. Oysa katkı paylarının alınmaması Bakanlar Kurulu kararımızla gerçekleşmiş oldu. Birinci öğretim ve açık öğretimi topladığımızda 3,5 milyon öğrenci bundan istifade etmiş oldu. Aynı zamanda sağlanan burslar, yüksek lisans, master ve doktoralara verilen imkanlar, yurt imkanları, yurtlardaki kahvaltı ikramları ve diğerleri zaten devam edecek. Böylelikle üniversite öğrencilerimizin, bu dönemlerini daha rahat geçirmeleri, imkanlarını biraz daha genişletmek mümkün olabilecek."
"Siyasi talepler de özgürlük alanları içinde dile getirilmeli"
Üniversite öğrencilerinin mutlaka siyasi taleplerinin olacağını ifade eden Arınç, bunları kavgasız, gürültüsüz, başkalarının özgürlüklerini engellemeyecek biçimde ortaya koymalarının demokratik hakları olduğunu vurguladı.
Arınç, "Bu hakları da siz en iyi şekilde temsil edeceksiniz. Yani üniversitelerimizdeki bilimsel çalışmaların huzurunu kaçırmayacak, üniversite öğretim üyelerine veya farklı görüşlerdeki öğrenci arkadaşlarınıza yönelik hiçbir kötü ve incitici harekete yol vermeyecek biçimde siyasi taleplerin de özgürlük alanları içinde dile getirilmesi lazım" diye konuştu.
Ağaoğlu da konseylerinin, yükseköğretim öğrencilerini temsil eden, YÖK'e bağlı bir kurum olduğunu söyledi. Ülkedeki akademik altyapının iyileştirilmesini öncelediklerini belirten
Ağaoğlu, bir taraftan da öğrencilerin sosyal, kültürel ve manevi yaşantılarını daha düzgün ortama taşımaya çalıştıklarını, bu yönde çok ciddi çalışmalar yaptıklarını bildirdi.