Sadık dostumuz olmanın yanı sıra köpekler bize şifa da veriyor. Bu sevimli hayvanlar, inme, MS, otizm, hiperaktivite ve çeşitli psikiyatrik hastalıkların tedavisinde mucizevi faydalar sağlıyor.
Köpekle terapi, yurtdışında çok yaygın olarak uygulanan bir yöntem. Türkiye'de ise henüz pek tanınmıyor. Antalya'da özel ilgi gerektiren çocukların rehabilitasyonuna yönelik çalışmalar yapan bir merkez olan İlgi Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, 2004 yılından bu yana köpekle terapi yapıyor. Merkezin kurucularından terapist Dilek Tunçay ve kendisi gibi fizyoterapist olan eşi Cumhur Elmacı'nın köpekle terapi macerası, 2003'te Golden-Labrador kırması Joey'nin hayatlarına girmesiyle başlamış. Joey, terapi seanslarına katıldığında çocukların duygusal ve fiziksel alanlarda olumlu değişiklikler yaşadığına şahit olmuşlar. Sonra biraz araştırdıklarında özellikle Amerika'da köpeklerin uzmanlar tarafından terapilerde kullanıldığını görmüşler. Almanya'da terapistler için köpek eğiten bir eğitmene ulaşıp onu Türkiye'ye getirterek köpekleri ve kendileri eğitim almış.
Her Gün İşe Beraber Gidiyoruz
Şimdi köpekle terapi yöntemiyle bebek, çocuk ve genç yaştakilere yönelik birebir ve grup çalışmaları düzenlediklerini söylüyor Tunçay: "Hedeflediğiniz noktaya bir köpek eşliğinde daha hızlı ve etkin gidebildiğimizi gördük. Türkiye'deki çalışmalar henüz çok az olsa da, yavaş yavaş bu yöntemin yaygınlaşacağını düşünüyorum." Bugüne kadar üç terapi köpekleri olduğunu söylüyor Tunçay ve ekliyor: "Onlarla her gün beraber işe gider, beraber eve döneriz.
Joey, Kömür ve Karbon. Bir de fizyoterapist arkadaşım Jaqueline C. Altan'ın köpekleri Takkie ve Toby var ekibimizde. Toby henüz öğrenci. Bize önderlik eden Joey'imizi ne yazık ki 2010 yılının kasım ayında kanser nedeniyle kaybettik. Çalışkan kızım Kömür, siyah bir Labrador. Babası ve dedesi narkotik dedektör köpekler. Tam bir görev köpeği. Üçüncü köpeğimiz Karbon, yaklaşık dört yaşında siyah Flat-Coated Retriever ırkı dişi bir köpek. Joey' nin kaybından sonra terk edilmiş ve kötü muameleye uğramış bir halde sokakta bulduk onu. Önce kendi rehabilite oldu, şimdi çocuklara yardım ediyor.
Takkie ise evlat edinilmiş minik boy dişi bir terrierdi. Ne yazık ki Joey'nin ardından onu da zehirlenme sonucu kaybettik. Toby yaklaşık üç yaşında erkek terrier. Öğrenci köpek olarak eğitimi devam ediyor. Hepsinin özelliği dost canlısı, sosyal, eğitilebilirliği yüksek ve itaatkar olmaları. Eğitimleri hiç bitmeden devam ediyor. Tüm bu aşamalardan başarı ile geçen köpek terapi sırasında sizi yarı yolda bırakmayacak bir ekip arkadaşı oluyor. Çocuklar ve köpekler arasındaki o büyülü enerji inanılmaz oluyor."
Etkileyici Vakalar
Vücudu Kömür Sayesinde Gevşedi
Tüm vücudunu kullanmakta, konuşmakta ve yemek yemekte zorluk çeken bir çocuk, Kömür'le geçirdiği birkaç seansla büyük gelişim gösterdi. Eli ile yemek yedirmek, üzerinde yatıp Kömür'ü uyutmak, balonla onu oynatmak için büyük çaba sarf etti. Bu esnada elleri ve vücudu gevşedi, elleri daha kolay açılmaya başladı. Kömür'e komutlar vermek için konuşmaya çabaladı. En önemlisi de seansın her dakikasında mutlu oldu. Dilek Tunçay bu çocuğun annesinin söylediklerini hiç unutamıyor: "Kömür'ü tanımadan önce köpekleri sevmezdim. Ama Kömür'ün oğlum için yaptıklarını gördükten sonra şimdi köpeklere saygı duyuyorum."
Yeme Sorunu Çözüldü
Asperger sendromlu, köpeklerden korkan bir çocuktu. En temel problemlerden birisi beslenme sorunu idi. Çünkü sadece jambonlu ya da sosisli sandviç yiyor, başka bir şey yemeyi kesinlikle reddediyordu. Köpeklerin resminden bile korkmasına rağmen onları çok merak ediyordu. Duysal entegrasyon terapisi ile birlikte köpekle terapiye başladık. Yoğun bir çalışmanın ikinci ayında Kömür ile aynı salonda oyun oynamaya başladı. Sonraki dönemde ona dokunmaya ve onun için yemek yapmaya başladı. Yaptığı yemekleri ona yedirmeye ve sonrasında yaptığı yemeklerin tadına bakmaya başladı. Şimdi her şeyi yiyor.
Sabah