Hayatına Değil, Suskunluğuna Son Ver

Almanya'da, Türk Kökenli Kadınlarda İntihar Eğiliminin Alman Yaşıtlarına Göre Fazla Olduğu Görülüyor.

Türk kökenli kadınlarda intihar eğiliminin Alman yaşıtlarına göre fazla olduğu görülüyor. Bunun nedenlerini araştıran Charite Hastanesi "Hayatına Değil, Suskunluğuna Son Ver" sloganı ile bir kampanya başlattı. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2004 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, her 100 bin Alman kadından 86'sı, her 100 bin Türk kökenli kadından ise 512'si intihar teşebbüsünde bulunuyor. Yine aynı yıl yapılan bir başka araştırmada ölüm nedenlerine ilişkin istatistikler inceleniyor. Bu araştırmada da, Türk kökenli genç kadınlar arasında intihar edenlerin sayısının Alman yaşıtlarına göre iki kat fazla olduğu ortaya çıkıyor.

Sosyo-kültürel nedenler

Berlin Charite Hastanesi'nde görev yapan psikiyatrist Dr. Meryam Schouler-Ocak, bunun sosyo-kültürel etkenlerin yanı sıra aile içinde yaşanan çatışmalara bağlı olabileceğini belirtiyor. "Yasaklar önemli bir rol oynayabilir, çünkü bu yasaklar yüzünden kadınlar yapmak istediklerini yapamıyor, kendi ayakları üzerinde durmalarına izin verilmiyor. Ayrıca abi, baba, anne; aile tarafından sıkı kurallar konuyor. Bunun yanı sıra genç kadınlar namus, utanç gibi kavramları içselleştirmiş olabilir. ve şöyle bir şey yaşandığı zaman, yani evlenmeden önce bir erkekle ilişki kurup, bekâretlerini kaybettiklerinde çıkış yolu bulamıyorlar."

Dr. Schouler-Ocak, Türk kökenli kadınlarda intihar eğiliminin yüksek olmasının nedenlerine ilişkin kesin veriler bulunmadığını belirtiyor. Bu nedenle, Berlin Charite Hastanesi Psikiyatri Kliniği'nde geçen temmuz ayında başlatılan proje, Türk kökenli kadınlarda intihar eğilimlerinin nedenlerini araştırıyor.

Bilgilendirme kampanyası

Psikiyatri Kliniği Başhekimi Prof. Dr. Andreas Heinz, ayrıca sorunlarla karşılaşan Türk kökenli kadınlara, yardım alabilecekleri yerler konusunda bilgilendirmeyi hedeflediklerini söylüyor. "Projenin bu aşamasında telefonla danışma hattı hizmete girdi. Gün içinde aranabilecek olan bu telefondan bilgi alınabilir. Danışmanlık hizmetinin Türkçe olarak da verilmesi önem taşıyor. Bunun yanı sıra Türkler arasında tartışma grupları oluşturulacak. Projenin bir parçası da, konunun medyada, Türkçe basında yer almasını sağlamak. Böylelikle de alınabilecek yardım konusunda bilincin artması sağlanabilir."

"Hayatına Değil, Suskunluğuna Son Ver" sloganını taşıyan telefonla danışma hattı dokuz ay süreyle hizmet verecek. Başlatılan medya kampanyası çerçevesinde ise otobüs ve metrolarda afişler asılacak, gazete ve radyolara ilânlar verilecek. Ayrıca acil yardım servislerine intihara teşebbüs sonucu gelen hastalara ilişkin veriler toplanacak.

Yetersiz Almanca terapiye engel

Charite Hastanesi Psikiyatri Kliniği Başhekimi Heinz, Türklere Türkçe olarak ulaşmanın önemli olduğuna işaret ediyor. Prof. Dr. Heinz, Türklerin psikolojik hastalıklarının tedavisinde karşılaşılan en büyük zorluğun Almanca olduğunu belirtiyor. "Ana dili kullanarak çalışabilecek terapistlerin sayısı çok az. Göçmenlerin bir kısmı, özellikle de kadınlar yeterince dil bilmiyor ve onlarla konuşabilecek birini bulmakta zorlanıyorlar. Elbette bir çevirmen de kullanılabilir. Ama çevirmenlerin parası çoğunlukla hastane tarafından karşılanmıyor ve üçüncü bir kişi aracılığı ile iletişim kurmak çok zor." Heinz, karşılaşılan diğer bir zorluğun ise psikolojik hastalıkların fark edilmesinde, aile ve kültürel çevrenin de rol oynaması olduğunu belirtiyor.

Aziza A. ve Bahar'dan destek

2011 yılının eylül ayında tamamlanması planlanan proje, Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı'nın malî desteği ile yürütülüyor. Projeye ayrıca şarkıcı Aziza A. ve Monrose grubunun üyelerinden Bahar Kızıl da destek veriyor.
© Deutsche Welle

Jülide Danışman / Berlin
Editör: Murat Çelikkafa
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri