Sosyal Hizmet Uzmanı Sitesinde Psikolojik Danışman Emine KÖROĞLU'nun yaşamımızda sık sık karşılaştığımız bir konu olan "Rol Karmaşası" ile ilgi yazısı yayımlandı. Yazının ayrıntıları şöyle:
Rol karmaşası çokça karşılaşmadığımız bir durum olarak görünse de hayatın her alanında karşımıza çıkma olasılığı olan bir konudur. Öğretmeni aynı zamanda annesi olan çocuklar, eşi aynı zamanda iş arkadaşı olan ya da patronu olan yetişkinler, özetle aynı kişilere farklı ortamlarda ve farklı sıfatlarla tanık olan bireyler, çoğu zaman rol karmaşasının döngüsünde profesyonel davranmazlarsa zarar görmekten kendilerini kurtaramazlar. Zararın söz konusu olduğu bir durumda bireyler, ya ilk ilişkilerini ikinci ilişkiye yansıtırlar ya da ikinci ilişki ilkinin gidişatını değiştirmeye başlar.
Söz gelimi okula yeni başlayan bir öğrencinin öğretmeninin, annesi olduğunu varsayarsak, annenin öğretmenliği esnasında öğrencileri arasında adaletli olması beklenir. Öğretmen adaletli değilse çocuklar arasında haksız bir rekabet ve adaletsiz bir eğitim ortamı oluşur. Peki, bunlar nelere yol açar?
Öğretmenin kendi çocuğu açısından düşünecek olursak bu durum; okula adımını yeni atan bir öğrenci için kuralların içselleştirilmemesi demektir. Dolayısıyla okulun ya da sınıfın düzenine uyum sağlamasının güçleşmesi demektir.
Diğer öğrenciler açısından baktığımıza ise bu durum; öğretmene olan güvenleri zedeleyeceği gibi, imtiyazlı öğrenciye olan öfke arkadaş ilişkilerini de zedeleyecek ve eğitim ortamı zarar görebilecektir.
Okul ortamında olduğu gibi iş ortamında da rolleri karıştıran bireyler diğer çalışanlar açısından problem olmakta ve sonuç olarak verim düşmektedir.
Rolleri birbirinden ayırmanın ve gerektirdiği davranışı sergilemenin bilinçli olmayı gerektirdiğini görmekteyiz. Öyle ki; çocuk sürekli ‘Anne’ dediği kişiye artık ‘Öğretmenim’ diye hitap etmesi gerektiğini ya da çalışan ‘Ahmetçiğim’ dediği eşine ‘Ahmet Bey’ diye seslenmesi gerektiğini bilse dahi alışkanlıklarını kontrol etmek durumundadır. Aynı zamanda diğerleriyle kendini aynı kefeye koymayı ani adalet duygusunu içselleştirmelidir.
Akrabalık, hemşerilik ilişkilerinin oldukça önemli olduğu ülkemizde rol karmaşası, toplum olarak iş ve eğitim anlayışımızı amatör olmaya hapsetmekte ve kaliteye sekte vurmaktadır. Akrabalık, hemşerilik bağlarının önemsiz veya değersiz olduğu kesinlikle söylenemez. Burada dikkati çeken unsur bizlerin; amir, öğretmen, öğrenci, anne, arkadaş, vb. rolleri aynı bünyelere sığdırmadaki başarısızlığımızdır.
Sonuç olarak kişilerin karamsarlığa düşmemesi, kişilerarası problemlerin daha az yaşanması ve daha profesyonel ortamlar elde etmek için rollerimizi ve başkalarının rollerini kavrayarak gerektirdiği gibi davranmaya özen göstermeliyiz. Aksi takdirde toplumumuz en küçük yapı taşlarından başlayarak bütününe kadar her aşamasında kalitesiz sonuçların tehdidi altındadır.
Psikolojik Danışman / Emine KÖROĞLU
http://www.sosyalhizmetuzmani.org/hayatimiz_rol.htm Kaynağından alıntıdır.