Hastanede psikolojik taciz iddiası

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki 30 yıllık hemşire F.K, savcılığa verdiği dilekçede, 4 yılı aşkın süredir iş yerinde 2 arkadaşının hakaretine uğradığını söyleyerek şikayetçi oldu.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde bir hemşire, 2005'ten bu yana kendisine psikolojik taciz uyguladıklarını, ''geri zekalı, embesil, yalaka'' gibi hakaret içeren notlar yazdıklarını ve iftira attıklarını iddia ettiği 2 iş arkadaşı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 2004'te Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesindeki bir laboratuvarda çalışmaya başlayan yaklaşık 30 yıllık hemşire F.K, savcılığa verdiği dilekçede, 4 yılı aşkın süredir iş yerinde 2 arkadaşının hakaretine uğradığını, özel hayatının gizliliğinin ihlal edildiğini, kendisine iftira atıldığını ve psikolojik tacize (mobbing) maruz kaldığını öne sürerek, bu kişiler hakkında dava açılmasını istedi.

F.K'nin avukatları Hakan Topbaş ve Ömer Faruk Sungur aracılığıyla yapılan suç duyurusunda, 2 iş arkadaşının 2005'ten bu yana F.K'ye ''geri zekalı, embesil, yalaka'' gibi hakaret içeren notlar yazarak çantasına, masasına, bilgisayarına veya çalıştığı ortama bıraktıkları iddia edildi.

Dilekçede, F.K'ye yönelik ''psikolojik taciz'' kampanyasının 2007 yılında hız kazanarak gittikçe çekilmez hale geldiği ve sistematik şekilde bugüne kadar devam ettirildiği, bu hareketlerin intiharı bile düşündürdüğü savunuldu.

F.K'nin işinde başarılı olduğu için 2 arkadaşının ''laf atılması, not yazılması, dedikodu, hakaret ve küfür, dini inançlarından ötürü aşağılanma ve yalnız bırakılmak suretiyle yıldırılmaya çalışılma'' gibi eylemlerine maruz kaldığı öne sürülen dilekçede, bu kişilerin Türk Ceza Kanununun ''eziyet'' suçunu içeren 96. maddesi ile 123, 125, 134 ve 237 maddeleri uyarınca ''kişilerin huzur ve sükununu bozma'', ''hakaret'', ''özel hayatının gizliliğini ihlal'' ve ''iftira'' suçlarıyla ''mobbing''den yargılanmaları talep edildi.

-MOBBİNG: PSİKOLOJİK TACİZ-

Suç duyurusunda şu görüşlere yer verildi:

''Türkiye mevzuatında halen yer edinmemiş olan ancak bazı Yargıtay kararlarında konu edinilmiş olan mobbing, İsveç'te 1994, Japonya'da 1996, Finlandiya'da 2000'de, Almanya, Fransa ve ABD'de son yıllarda suç olarak nitelendirilmeye başlanmış ve bu ülkelerin mevzuatlarında yer bulmuştur. Bu suçun unsurları, tacizin sistemli oluşu, tacizin sürekliliği ve kasıtlı olmasıdır. Bu suçun yıldırma sürecinde kişinin saygınlığına, güvenirliliğine saldırıdır, aşağılayıcı, hırpalayıcı, kötü niyetli mesajlar içerir, sistematik ve sürekli olarak uygulanır, kurban kusurlu duruma düşürülür, kişi bu duruma boyun eğmeye zorlanır.''

Suç duyurusunda ''mobbing'' suçunu maddi ve manevi unsurları bakımından karşılayan hükmün TCK'nın 96. maddesi uyarınca eziyet suçu olduğu belirtilerek, ''şüpheliler hakkında eziyet suçuna ilişkin kamu davası açılması, eziyet suçu olarak nitelendirilmezse ayrı ayrı kişilerin huzur ve sükununu bozma, hakaret, iftira ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından kamu davası açılması ve TCK'nın ilgili maddeleri gereğince cezalandırılmaları'' istendi.

Bu arada, ''mobbing'' kapsamında F.K'nin, kendisine psikolojik tacizde bulunduğu öne sürülen 2 arkadaşı hakkında 20 bin TL'lik manevi tazminat talebinde de bulunduğu öğrenildi.

Mobbing, iş yerindeki psikolojik şiddet olarak tanımlanıyor. Çalışanın üzerinde ayrımcılık, alay etme, küçük düşürme şeklindeki baskılarla oluşan mobbing, insanın mesleki başarısının yanı sıra duygusal gelişimini zedeleyebiliyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

3. Sayfa Haberleri