Farkında olmayabilirsiniz ama...
Görmede bulanıklık katarakta, baş ağrısı tansiyona işaret edebilir Görmede bulanıklık katarakta, baş ağrısı tansiyona işaret edebilir.
Ateş, ağrı, kilo değişimi, yorgunluk, baş dönmesi, öksürük, kaşıntı... Bütün bu belirtilerin bir ya da birkaç anlamı olabiliyor. Bu belirtilerin farkında olmak hastalıkların erken teşhisinde ve tedavisinde çok önemli rol oynuyor. Bakın hangi belirtiler hangi sağlık sorunlarına işaret ediyor...
AĞRI, ateş, kilo değişimi, çarpıntı, nefes darlığı, yorgunluk, baş dönmesi, bulantı, kusma, bilinç değişikliği, kuvvetsizlik, duyu bozuklukları, iştahsızlık, öksürük, ciltte ve vücut sıvılarında renk değişiklikleri, kaşıntı, yumruların belirmesi gibi belirtilerin hepsinin bir veya birkaç anlamı olabiliyor. Yeditepe Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yaşar Küçükardalı, Bireyin, vücudundaki belirtilerin farkında olması, önemsemesi ve zamanında doktora giderek muayene olması hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde büyük önem taşıyor diyor. Prof. Dr. Küçükardalı en çok ciddiye alınması gereken belirtileri şöyle sıralıyor:
BU BELİRTİLERİ CİDDİYE ALIN!
İsteğe bağlı olmaksızın ayda 3 kilo ve ya 3 ayda 5 kilo üzerinde olan kilo kaybı veya kilo alımı.
Vücuttan atılan katı/sıvı atıklarda (dışkı, idrar, tükürük, balgam, vb) kan görülmesi.
İstirahatte ve/veya az bir efor ile oluşan göğüs ağrıları.
İstirahatte ve/veya az bir efor ile oluşan nefes darlığı.
Şiddet, yerleşim, süre ve eşlik eden başka belirtilerin olması bakımından alışılmışın dışında baş ağrısının olması.
1 günden uzun süre idrar, 3 günden uzun süre dışkı yapamama.
Karın ağrısı ile birlikte; ateş, bulantı, kusma, iştahsızlık, halsizlik gibi belirtilerden bir veya daha fazlasının olması.
Ellerde ve/veya ayaklarda kuvvet ve duyu kaybı olması.
Baş dönmesi. (Tek başına veya çarpıntı, terleme ve bilinç değişikliği ile birlikte)
Tekrarlayan ateş ve beraberinde bulantı, kusma, karınağrısı, nefesdarlığı, çarpıntı gibi şikâyetlerin bir veya bir kaçı.
Ciltte sararma ya da morarma gibi renk değişiklikleri.
Vücudun herhangi bir yerinde gelişen ağrılı ya da ağrısız şişlikler.
Dinlenmeyle geçmeyen yo gunluk.
BAŞIN ÖN BÖLGESİNDE BASINÇ HİSSİ:
Genellikle sinüziti akla getirir. Ancak göz tansiyonu, kafa içinde ön kısımda yer işgal eden lezyon ile bazı migren çeşitlerinde de bu his olabilir.
Ensede ağrı ve basınç: Tansiyon yüksekliği, boyun omurlarında kireçlenme, sinir basıları, kas spazmları gibi patolojileri düşündürür.
Şakaklarda ağrı ve basınç duygusu: Gerilim tipi baş ağrıları, çene ekleminde kireçlenme, kulak önündeki tükürük bezinin hastalıkları, şakak bölgesindeki damarın mikropsuz iltihaplanması.
Başta basınç hissiyle beraber görmede bulanıklık: Göz tansiyonu, gözün arka tabakalarında kanama, yırtılma olması.
Görmede bulanıklık: Katarakt, gözün optik sisteminde bozukluk, şeker ve tansiyon hastalığına bağlı göz damarlarında hasarlanma, göz sinirinin hastalıkları, gözün saydam tabakasının hastalıkları, kafa içinde görme merkezinin hastalığı.
Göz kararması: Tansiyon düşmesi veya yükselmesi, kan şekerinin düşmesi veya yükselmesi, tuz dengesinin bozulması.
Cisimleri bir perdenin ardında görüyormuş hissi: Katarakt.
Görüntüye odaklanamama: Mercek sisteminde olan bozukluklar, görme sinirinin hastalıkları.
Baş dönmesi: Tansiyon yükselmesi ve düşmesi, iç kulaktaki denge organının hastalıkları, sıvı noksanlığı, kansızlık, tuz dengesi bozukluğu, vitamin noksanlığı, kafa içinde basınç artışı, görme bozuklukları, beyin sapı hastalıkları.
Burun kanaması: Pıhtılaşma sistemi hastalıkları, kandaki pulcukların sayısının ve fonksiyonunun az olması, tansiyon yüksekliği, kan sulandırıcı ilaçların yan etkisi, burun içinde kılcal damar yumağının olması, ileri dönem karaciğer-böbrek hastalığı, burun içinde enfeksiyon.
Burun tıkanıklığı: Gribal enfeksiyonlar, burun alerjisi, burunda deviasyon, polip.
Baş dönmesiyle beraber görülen burun kanaması: İlk akla gelmesi gereken tansiyon yüksekliğidir.
Ani işitme kaybı: Kulak zarında travma ya da enfeksiyona bağlı delinme olması, işitme sinirine toksik etkisi olan ilaçlar, yüksek desibelde sese maruz kalma, multipl skleroz (MS) denilen hastalığın işitme sinirine zarar vermesi, işitme sinirinin tümör ya da başka nedenlere bağlı basıya maruz kalması.
Kulak çınlaması: İç kulakta bulunan kemikçiklerin kireçlenmesi, kalbin hızlı veya düzensiz çalışması, tansiyon yüksekliği, menier hastalığı. Bazen araştırmalara rağmen sorunun nedeni ortaya konamayabilir.
Ağız içinde aft: Ağız içi enfeksiyonlar, dişlerde bakteri plaklarının olması, vitamin noksanlığı, demir noksanlığı, mantar enfeksiyonları, lupus hastalığı gibi bağışıklık sistemi hastalıkları, göz, cilt damar iltihabı da eşlik ediyorsa Behçet hastalığı.
Bademciklerde ağrı: Tonsillit denilen bademcik iltihaplanması. Virüs ya da bakteri enfeksiyonları. Bademciğin lenf sisteminin hastalığına bağlı olarak büyümesi.
DİŞ ETİ KANAMASI
Ağız hijyeninin kötü olması, diş eti enfeksiyonları, diş taşları, vitamin noksanlıkları, pıhtılaşma sistemi hastalıkları, karaciğer ve böbrek hastalıkları, nadiren kan kanserine bağlı pıhtılaşma sisteminin bozulması.
Ses kısıklığı (Geçici ve sürekli): Larenjit denilen boğaz enfeksiyonuna veya alerjiye bağlı ses tellerinde ödem olması, ses tellerinde nodül, ses tellerini yöneten sinirin felci, guatra bağlı olarak ses telleri sinirinin basıya maruz kalması, ses tellerinin aşırı kullanımı, guatr ameliyatlarında ses telleri sinirinin zarar görmesi, fazla sigara içenlerde larenks organının kanseri.
Boyun ağrısı: Boynun ön tarafının ağrılarında lenf bezi hastalıkları, tiroit bezinin mikroplu ya da mikropsuz hastalıkları, boğaz enfeksiyonları, tükürük bezi hastalıkları. Boynun arka kısmının hastalıklarında kireçlenme, tansiyon yüksekliği, boyun fıtığı, gerilim tipi baş ağrıları, kemik erimesi.
Boynu sağa ve sola doğru çevirirken zorlanma duygusu: Boyun omurlarında kireçlenme, tortikolis denilen boyun kaslarında spazm, boyun kaslarını yöneten sinirlerin hastalıkları, doğuştan ya da sonradan olan boyun kası hastalıkları.
Yutkunma zorluğu: Farenjit, tonsillit gibi ağız içi en feksiyonları, dil hareketlerini sağlayan sinirin hastalıkları, ağzın arka kısmında tümör, bademciklerin büyük olması, ur, iç guatr, yemek borusunda cep-di vertikül olması.
Eklem ağrıları: Hareket etme ile artan eklem ağrıları genellikle kireçlenme, kıkırdak hasarı, eklem bağlarında hasar gibi mekanik nedenlere bağlıdır. İstirahat eklem ağrıları oluyorsa ve buna şişme, ısı artışı, kızarıklık eşlik ediyorsa mikroplu ya da mikrosuz iltihaba bağlı olan ağrılardır. Mikroplu olana septik artrit denir. Mikropsuz olanlar; romatoid artrit, gut, lupus, Akdeniz ateşi artriti, enfeksiyon sonrasında olan reaktif artrit, sedef hastalığı artriti, iltihaplı bağırsak hastalığı artriti gibi hastalıklara bağlı gelişir.
Kaslarda meydana gelen ani çekilmeler: Bunlar çok küçük kas liflerini içeren hafif seyirmeler tarzında olabildiği gibi kasın tamamını ilgilendiren kasılmalar tarzında da olabilir ve kol ya da bacağın istem dışı hareketine yol açabilir. Beyinden kaynaklanan istem dışı uyarılara bağlı olabileceği gibi eletrolit bozukluklarına, karaciğer ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya bağlı da olabilir.
El ve bacaklarda hissizlik ve uyuşma: Sinir dokusunu ilgilendiren mekanik ya da metabolik nedenlere bağlı ortaya çıkan bir yakınmadır. Bir kol veya bacakta bu yakınma varsa ve genellikle ağrı, kuvvet azalması gibi yakınmalar eşlik ediyorsa öncelikle sinir dokusunun omurilikten çıktığı yerden itibaren geçtiği yerlerde basıya maruz kalmış olabileceği düşünülür. Ancak kollar ve bacaklarda yaygın olarak varsa akla şeker hastalığı, üre yüksekliği, vitamin noksanlığı, sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum gibi elektrolitlerin eksiklik ya da fazlalığı gelmelidir. Nadiren beyin içinde tümör ya da sinir dokusunu ilgilendiren bağışıklık sistemi hastalıkları olabilir.
Sabahları parmak eklemlerinin açılmasında zorlanma: İltihaplı romatizmanın en önemli belirtilerindendir. Dinlenme ağrısı olması ve birkaç saat sonra ellerin hareket etmesiyle birlikte hareket kısıtlılığı ve ağrının azalması önemli bir belirtidir. Bazı romatolojik hastalıklarda da benzer yakınmalar olabilir.
Dizlerde gıcırdama: Kireçlenmenin en önemli bulgularındandır. Genellikle 50li yaşlarda olması beklenir. Dizlerin hareket etmesiyle birlikte hem ağrı oluşur hem de sanki kar üzerine bastığımızda çıkan sese benzeyen bir ses duyulur.