Türkiye'nin koronavirüs mücadelesindeki başarı tablolara yansıyor. Her geçen gün vakalar azalıyor, daha fazla insanımız iyileşiyor. Bu başarıda alınan sıkı önlemlerin ve karantinanın payı olduğu herkesçe kabul ediliyor. Bugünden itibaren ise kısıtlamaları esnetecek adımlar hayata geçmeye başlıyor. Uzmanlar AVM ve kuaförlerin açılmasının risk yaratabileceğini belirterek endişelerini dile getiriyor. Halk sağlığı uzmanları tüm yurttaşlara 'Rehavete kapılmayın, nasıl başladığını unutmayın' uyarısı yapıyor.
"YOĞUN BAKIMLAR DOLACAĞINA KISITLAMA OLSUN"
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı, Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Haydar Sur:
Kovid-19 salgınının ülkemizde gerileme dönemine girdiğine hiç kuşkumuz kalmamıştır. Ancak, mücadele ettiğimiz unsurun bir salgın olduğu, üstelik bu salgının tarihte hiç görülmemiş derecede bütün dünyayı altüst ettiğini, salgın etkeninin halen huyunu suyunu tam olarak bilemediğimiz bir virüs olduğunu, elimizde bu virüse karşı ne aşı ne de mutlak tedavi ilacı bulunmadığını düşündüğümüzde, artık her şeyin gelip geçtiği havasına erkenden girmek tehlikeli ve akıl dışı bir refleks olur. Mecburen alınan önlemler hepimizi sıkmış, hatta bunaltmış olabilir. Ama salgının geri dönmesi, beklenmedik şekilde yoğun bakım ünitelerinin dolmaya başlaması ve ölü sayılarının artışa geçmesi düşünüldüğünde elbette sıkıntıya bir süre daha katlanmak yapılacak en akıllı iştir.
Ekonomik hayatın yeniden canlandırılması çalışmalarında serbestleştirilen iş ve meslek gruplarına bakalım. AVM ortamlarının açılışı ve berberlerin çalışmaya başlaması dikkat çekmektedir. Bu karar alınırken özellikle berberlerin ve AVM işletmelerinde işyeri olan kişilerin basiretine güvenildiği anlaşılıyor. Ancak hastalığı yeterince kavrayamayan, küçümseyen, önlemleri umursamayan ve bu kısıtlılıklara belki de hınç besleyen yaklaşık yüzde 15-20 oranında insanımızın olduğunu da biliyoruz. Bu grubun davranışlarının salgını tekrar alevlendirme ihtimali vardır. Bu durumda kısıtlılıklara geri döneriz.
NORMALLEŞME DEĞİL TEDBİRLİ GEVŞEME
İstanbul Aile Hekimleri Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Tamur:
Bu sürecin normalleşme süreci olarak değil, tedbirli bir gevşeme süreci olarak algılanması lazım. Yani eskiye dönülmeyecek ve eskisi gibi olunmayacak ama hem ekonomik hem de psikolojik olarak biraz yumuşatmanın yolu bu. Tabii gevşeme tedbirleri içerisinde bizim öncelikle üretime ağırlık vermemiz lazım. Bu aşamada AVM’lerin açılmasını çok doğru bulmuyorum. Çünkü ekonomiye üretim anlamında pek bir katkısı yok. Onun yerine fabrikaların üretim atölyelerinin çalışması çok daha mantıklı olacaktır. Halkımızın da AVM’lerin açılmasını fırsat bilip oraları bir sosyalleşme alanı olarak görmemesi lazım. Çok mecbur kalınmadıkça gidilmemeli.
Önlemlere dair algoritmalar yayınlanıyor ve bu algoritmalar bence güzel. Ufak tefek eksikleri bulunsa da çok işe yarayacağını düşünüyorum. Ama onları kimin denetleyeceği henüz bilinmiyor. AVM’lerde 10 metrekarede bir kişi olacak deniliyor. Tabi bunu kim hesaplayacak? Marketler için de aynı şeyler söyleniyordu ama marketler tıka basa dolu. Burada aslında halka sorumluk düşüyor. Kalabalık olan ve maskesiz kişilerin görüldüğü yerlere girmeyeceksin.
Gençlerin sokağa çıkarılmaları kesinlikle yanlış. Haftaiçi değil de haftasonu sokağa çıkma yasağının olduğu bir gün izin verilmesi en doğrusu olacaktır. 19 Mayıs olabilir...
NASIL DENETLENECEK?
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Enstitüsü Öğretim üyesi ve HASUDER Yönetim Kurulu üyesi Sarp Üner:
AVM’lerin açılması salgının bittiği anlamına gelmiyor, oralara gitmek için bir sebep değil. Bu tür normalleşme faaliyetleri için çok erken bir tarih olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bu normalleşmenin tüm illerde uygulanması yanlış. Belirli yerlerde deneyip, salgın üzerine etkisini görüp, yaygınlaştırılıp yaygınlaştırılmamasına ona göre karar verilmeli.
Halkımızın hasta olmamak için uyguladığı bütün kurallara aynen devam etmesi lazım. Sosyal mesafenin korunması, kapalı ortamlarda bulunulmaması, kişisel hijyene dikkat edilmesi, dezenfektan bulundurulması ve en az otuz saniye ellerin yıkanması gerektiği gibi konular...
Eğer kapalı ortamlara gidilecekse yayınlanan kurallara harfiyen uyan işletmelere gidilmesi daha sağlıklı olacaktır. Mağazalar veya insanların toplu bulunduğu yerler her zaman riskli yerler. Bence AVM gibi değil de daha az kişinin bulunduğu kapalı mekanları açmak daha uygun olurdu.
Burada asıl önemli olan husus bu yayınlanan genelgeleri kimin ne sıklıkla ve nasıl denetleyeceğinin çok net olmadığıdır. Kurallar konuluyor ama buna uymayanlara yaptırımlar nasıl olacak? Bir mağazanın içinde 8 metrekareye 1 kişi düşecek deniyor. Ama 10 metrekarelik işletmeler var. Bu alanda bir dükkan personeli var, peki müşteri geldiğinde dükkan sahibi dışarı mı çıkacak?
AVM ÇALIŞANLARI İÇİN RİSK
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği yönetim kurulu üyesi, Bahçeşehir Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Melike Yavuz:
Tabi ki birçok insan uzun bir süredir evde. Bu durum, ekonomik anlamda ülkemizde sıkıntılara yol açıyor. Evde kalmamız hareketsizliklerden kaynaklı birtakım sağlık sorunlarına da yol açıyor. Bu nedenle normale dönmenin yollarını planlamalıyız. Ancak bunun bir risk değerlendirmesinden geçip aşamalı olarak süreci de yakından izleyerek gerçekleştirmeliyiz. Bu normalleşme sürecinin kuaför ve AVM’lerden başlaması biraz riskli diyebilirim. Çünkü alışveriş merkezi gibi kapalı alanların klima sistemleri birbirinden farklı. Koronadan korunmak için kapalı alanın dış ortam havasıyla birleşmesi gerekiyor. Buradaki çalışanlar içinde tehlike söz konusu. Çalışanların vardiyalı çalışması ve hava almaları için değerlendirmelerde bulunulmalı. Çalışanların uzun süre kapalı ortamda kalmaları ve birçok müşteri ile temas etmeleri nedeniyle fiziksel mesafeyi koruyarak, el dezenfektanı ve maske kullanarak bu süreci yürütmeleri ve sık sık temiz hava almaları lazım. Kuaför, berber, güzellik salonlarında verilen hizmet doğrudan temas gerektiriyor. Bu da en az bir metre olarak düşünülen mesafenin korunmasını imkansız hale getiriyor. İlla gidilecekse hem hizmeti veren hem de hizmeti alan kişinin maske takması konusunda dikkatli olması gerekiyor. Kuaföre giden kişinin kişisel malzemelerini kuaföre götürerek o malzemelerle hizmet almaları riski azaltabilir.
Normalleşme sürecinde ulaşımda da yoğunluklar yaşanacak. Aracı olanlar kendi araçları ile trafiğe çıkacak ve bu da trafik yoğunluğuna neden olacak. Bu süreçte duraklarda fazla sayıda kişi beklemek durumunda kalacak. Eğer çalışmıyorsak ve önemli bir bahanemiz yoksa mümkün olduğunca toplu taşıma kullanmamak gerekiyor.