Hakomi Yöntemi, 1970'lerde Ron Kurtz tarafından geliştirilen bir terapötik yaklaşımdır. Bu yöntem, farklı deneyimlerle ilişkili düşünceleri, duyguları, anıları ve fiziksel hisleri anlamanın bir yolu olarak farkındalığı kullanmaya odaklanır. Hasta tamamen mevcut ve farkında olmaya teşvik edilir ve terapist destekleyici ve sakinleştirici bir ittifak sağlar.
Hakomi yöntemi, geçmiş travmatik deneyimler hakkında bilgi kaynağı olarak vücuttaki bilinçdışı göstergeleri veya tepkileri kullanır ve hasta, "Ben olduğum gibi mükemmelim" gibi farklı ifadeler kullanıldıkça ortaya çıkan değişiklikleri not etmeye teşvik edilir.
Hakomi teorisi, bedeni bilinçdışı psikolojik malzemeye açılan bir pencere olarak görür ve eğitimli uygulayıcılar, terapi görenlerin bilinçdışı inançların somatik göstergelerini tanımlamalarına yardımcı olmak ve daha sonra bu göstergeleri farkındalığa getirmek için çalışırlar, böylece değişim sürecine yardımcı olurlar.
HAKOMİ TERAPİSİNİN GELİŞİMİ
Hakomi, başta Budizm ve Taoizm olmak üzere Doğu felsefesinin ilkelerini bütünleştirerek farkındalık, sevgi dolu mevcudiyet ve empati gibi kavramları vurgulamaktadır. Kurtz ayrıca genel sistem teorisi ve bir dizi beden merkezli terapötik yönelim gibi ek etkileri de dahil etmiştir:
Gestalt terapisi
Psikomotor terapi
Reichian nefes çalışması
Feldenkrais yöntemi
Odaklanma
Biyoenerjetik analiz
Yapısal üstyapı
Nöro-dilbilimsel programlama
Eriksonian hipnoz
Kaynak: https://www.goodtherapy.org/learn-about-therapy/types/hakomi
HAKOMİ TERAPİSİ TEORİSİ
Hakomi Metoduna göre, jestler, duruş, yüz ifadeleri ve diğer bedensel deneyimler kişinin ana özü hakkında bilgi verir. Ana öz olarak ifade edilen bu çekirdek malzeme, kişinin bireysel doğasını belirleyen ve aynı zamanda kişinin bireyselliğine ve hedeflerine sınırlar koymaya hizmet edebilen, farkındalıktan gizlenmiş olanlar da dahil olmak üzere, imgelerin, anıların, duyguların ve inançların bir kombinasyonu olarak tanımlanabilir. Bu terapi yaklaşımı sayesinde, bireyler sonunda bu temel materyale ilişkin daha net bir anlayış geliştirebilir ve Hakomi eğitimi almış profesyonellerin şefkatli ve nazik yardımlarıyla, kendilerini engelleyen inançları inceleyebilir, bunlara meydan okuyabilir ve nihayetinde dönüştürebilirler.
Hakomi Yöntemi beş ilkeye dayanır: farkındalık, organiklik, şiddetsizlik, zihin-beden bütünleşmesi ve birlik. Farkındalığı sürecin bir parçası olarak kullanan diğer terapi türlerinden farklı olarak Hakomi, farkındalık temelli bir yaklaşımı merkeze alarak diğer terapi türlerinden ayrılır: Hakomi'de neredeyse tüm terapi süreci farkındalık içinde yürütülür. Bu benzersiz özellik, terapi gören kişilerin bilinçdışı düşünce ve inançlarını hızlı ve güvenli bir şekilde keşfetmelerine ve ele almalarına yardımcı olur. Hakomi'nin ana ilkelerinden biri, bedenin bir kaynak olarak önemi ve zihnin temel malzemeye erişmesine izin verme yeteneğidir ve Hakomi'nin bazı uygulayıcıları terapi sürecinde (rızaya dayalı) dokunmayı kullanabilir.