Son 10 yılın en popüler kavramlarından biri olan psikoloji nedir?
Psikoloji; biyoloji, felsefe, sosyoloji, tıp, antropoloji, eğitim, yapay zekâ gibi birbirinden farklı birçok disiplinin kesişme noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Psikoloji, insan zihninin ve davranış kalıplarının bilimsel yollarla incelenmesi sonucunda çeşitli teoriler ortaya atılarak insanların düşünce, bellek ve duygularının kapısını açacak anahtarı aramaktadır. Sergilediğimiz bu davranışları neden yaptığımızı anlamaya çalışan bilimdir psikoloji. İnsanların davranışlarını zihin işleyiş biçimleri düzeyinde açıklayabilmek için çeşitli teoriler geliştiren, sürekli yeni araştırmalar yapan, deneyler ve çalışmalar ile süreci destekleyen psikoloji dalı insanların odağı olmuştur. Her zaman insanların ilgi odağı olan psikolojinin günümüzdeki durumunu nedir?
Geçmişten günümüze psikolojinin yolculuğunu incelediğimizde insanların psikolojiye olan merakının ve ilgisinin giderek arttığı görülmektedir. Çünkü özellikle günümüzde psikolojinin kişinin kendi yaşantısına özgü durumlarından iş yaşamına, eğitimden sporsal aktivitelere, gündelik hayatımızdan başarılarımıza kadar birçok boyutta kendilerine ve çevresindekilere yardımcı olacağına dair inançları artmaktadır.
Ama durum her zaman böyle değildi. Psikoloji her zaman insanların ilgi odağı olsa da maalesef son 60 yıldır çalışmalarının merkezine hastalık modeli yerleştirildiği için insanların zihninde canlanan tablo “psikoloji ruhsal rahatsızlıklarla ilişkilidir” şeklindeydi. Bu durum beraberinde insanların psikologlardan uzak durmasına; hatta herhangi bir şekilde bir psikolog ile bir araya gelirse de ortamı terk etmelerine sebep olmaktaydı.
Günümüzde ise bu durumun değiştiğini ve değişmeye devam ettiğini söylemek mümkün. İnsanların psikologlardan uzak durmasına sebep olan hastalık modeli yaklaşımı, durumun değişmesinin de temelini oluşturmaktadır aslında. Hastalık modeli yaklaşımı sayesinde dünyanın her yerinde milyonlarca insanı ve sevdiklerini etkileyen ruhsal rahatsızlıklarla ilgili gerçekler değişmeye başladı. Tedavi edilemeyen ve ne olduğu ile ilgili büyük bir belirsizliğin hüküm sürdüğü ruhsal hastalıklar, geçen zaman içerisinde tedavi edilebilir ve iyileştirilebilir oldu. Ruh sağlığı bilimindeki ilerlemeler, rahatsızlıkların sınıflandırılabilir hale gelmesi, rahatsızlığın kök nedeninin anlaşılması, ilaç tedavilerindeki gelişmeler ve ortaya çıkan farklı terapi yaklaşımları psikolojiye bakış açısını değiştiren diğer önemli sebepler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Psikoloji alanındaki değişim rüzgarları mutsuz insanları daha mutlu yapmaya başladı. İnsanların ailelerine, çocuklarına, eşine, dostuna, komşusuna ve çalışma arkadaşlarına dair farkındalığını arttırdı. İnsanların kendi zihninde olup bitenleri açığa çıkarmasında onlara destek oldu. İnsanların tutum ve davranışlarını sergilerken kendi düşünce ve duygularının bilincinde olmasına imkan sağladı. İnsanların zayıf taraflarına olduğu kadar güçlü taraflarına odaklanarak hayatlarını tatmin edici düzeyde yaşamalarına imkan verdi.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre pek çok insan diğerleri tarafından olumsuz olarak etiketlenmekten korktuğu için psikolojik tedavilerden uzak durmaktadır. Birçok psikolojik rahatsızlık tedavi edilebilir olmasına rağmen bu etiketlenmeden dolayı insanlar hastalığını gizliyor ya da ihmal ediyor. Hastalık merkezli yaklaşım ilk başlarda bu sonucu doğurmuş olsa da psikoloji dalındaki diğer önemli gelişmeler günümüzde bu durumun dikkate değer ölçüde değişmesine imkan tanımıştır. Diğer bir ifadesiyle psikolojinin, farklı boyutlarıyla tek tek herkesin yaşamındaki sürekli etkisi insanların psikologlara daha kolay ve sık başvurmasına olanak sağlamıştır.
Özetle günümüzde insanlar daha keyifli, daha iyi, daha anlamlı ve daha mutlu bir hayat için artık psikologlardan yardım istemekten çekinmemektedir. Geçmiş sorunlara çözüm bulduğu ve geleceğini istediği biçimde şekillendirmesine yardımcı olduğu için artık insanlar her alanda ve her konu için rahatlıkla ve sıkça psikoloğa başvurabilmektedir.