Gümüşhane Rehberlik Araştırma Merkezi (Ram) Müdürü Onur Aydın, Çocukların En İyi Besin Kaynağının Anne-baba Sevgisi Olduğunu Belirterek, "Kendine Güvenen ve Hayatı Seven, Değer Verildiğini Bilen ve Hisseden, Kendisiyle ve Toplumla Barışık Çocuklar Yetiştirmek İçin Onları Dinleyelim, Anlayalım ve En Önemlisi Onların Hayatımızın Çok Önemli Parçası Olduklarını Gösterelim" Dedi.
Aydın, anne ve babaların çocuklarıyla iletişiminin anne karnındaki büyüme sürecinin ilk saniyelerinden itibaren başladığını ifade ederek, "Çocuğun doğumuyla bu süreç yoğunlaşır. Çocuğun doğduğu gün itibariyle hayatını devam ettirebilmesi için sosyal çevre ve özellikle anne-babasının desteğine ihtiyacı vardır. Çocuk, dünyaya ilk gözlerini açmasıyla birlikte anne ile yoğun bir etkileşime girer. İleriki yaşlarda ise baba etken hale gelerek, anne-baba-çocuk etkileşimine döner. Beşli ve altılı yaşlarla birlikte buna öğretmenler de eklenir. Bu süreç içersinde anne ve baba, çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurup sürdürebilme konusunda önemli bir role sahiptir. Çünkü anne ve baba çocuk için bir yaşam modelidir" dedi.
Çiçeklerin büyüyebilmesi için nasıl su ve güneşe ihtiyaçları varsa çocukların da en önemli duygusal besin kaynağının sevgi ve güven olduğunu dile getiren Aydın, "Yetişkin bireyler arasında olsun, anne-baba ve çocuk arasında olsun iletişimin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için sevgi ve güvene ihtiyaç vardır. Her birey arasındaki iletişim önemlidir, ancak model olduğumuz çocuklarımız ile gerçekleştirdiğimiz iletişimin şekli pedagojik anlamda daha önemlidir. Anne babaların iletişim konusunda
yapmış oldukları hataların başında onun ne anlattığını tam anlamadan, dinlemeden konuşmak geliyor. Örneğin çocuğunuz okuldan eve geldiğinde gününün nasıl geçtiğini sorduğunuzda, 'Öğretmenim bana bugün çok kızdı' yanıtını verdi. Sizin yanıtınız ne olur? Genelde anne babalar hemen yargılama içerikli konuşmaya başlayarak, 'Ben biliyorum, sen yine bir şeyler yapmışsındır' demeye başlıyor. Bununla direkt olarak çocuğu suçlamaya başlamış oluyoruz. İşte anne baba tarafından gerçekleştirilen böyle bir tutum,
çocuğun kendini ifade edememesine ve iletişimin kopmasına neden olur. Çünkü çocuk kendi duygularını ifade edemeden susturulmuştur" diye konuştu.
Anne babalara çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurabilmeleri için çeşitli tavsiyeler de veren Onur Aydın, ebeveynlerin emir verme, suçlama, tehdit etme, gözdağı verme, eleştirme gibi yaklaşımlarının çocukların kendilerine güvenlerinin kaybolmasına, olumlu davranışlar gösterme ve öğrenme aşamasında direnç göstermesine, pasifleşmesine, korkmasına, beceriksiz ve yetersizlik duygularının gelişmesine neden olduğunu söyledi. "Sağlıklı iletişimin olduğu yerde gelişme ve ilerleme vardır, destek olma ve paylaşma
vardır" diyen Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Peki, anne babalar yukarıda belirttiğimiz iletişim kazalarını yapmamaları için ne yapmalıdırlar. Burada şunu ifade etmek gerekir ki; iletişimi engelleyen en önemli faktör dinlememek olarak ifade edilse de bu anne babanın devamlı susması anlamına gelmez. Onun için devamlı susmamız değil, onu katılımlı olarak dinlememiz gerekir. Çocuğunuz bir şeyler anlatırken onu iyi gözlemleyin ve duygularını nasıl aktardığına dikkat edin. Onun anlattıklarını dinlediğinizi ona hissettirin (Başınızı öne eğerek onaylamak,
evet sözcüğü kullanmak). Empati kurun, yani o anda çocuğunuz duygularını ifade ederken onun yerinde siz olsaydınız ne hissederdiniz onu düşünün. Bu anne babanın çocuğuyla arasındaki iletişimin ana temasını oluşturmaktadır. Kendine güvenen ve hayatı seven, değer verildiğini bilen ve hisseden, kendisiyle ve toplumla barışık olan çocuklar yetiştirmek için onları dinleyelim, anlayalım ve en önemlisi onların hayatımızın çok önemli bir parçası olduklarını gösterelim."
(İhlas Haber Ajansı)