Hiç kolay değil biliyorum. Gerçekten ciddi bir uğraş ve şaşmaz bir disiplin gerektiriyor. Kalıcı sonuca ulaşmak için yediğinizden içtiğinize hatta hareketinize ve uyku saatinize kadar her ayrıntıya özen göstermek şart.
Tahmin ettiniz mi konuyu? Göbek eritmekten söz ediyorum elbette. Özellikle kadınların en önemli sorunlarından biri göbekte biriken fazla yağlar. Kolay alınan ama zor verilen göbek yağları, sadece görsel olarak değil sağlık açısından da riskli. Bu bölgede toplanan yağlar, diyabetten kalp hastalıklarına kadar çeşitli sağlık sorunlarına yol açıyor. Bu yüzden göbek eritmek ciddiye alınması gereken bir konu. Ama bazen bu konuda gereken özeni gösterenler bile öyle önemli noktalarda kendisi küçük, sonucu büyük hatalar yapabiliyor ki...
Bu da göbek eritmek için gösterilen bütün çabayı boşa çıkarabiliyor. Göbek eritme konusunda en çok yapılan hatalardan söz etmek istiyorum bugün. Gelin bakalım o 6 büyük hata neymiş.
1- Yeterince su içmemek
Su hayatın kaynağı... Bedenimizin sağlıklı bir şekilde işleyişini sürdürebilmesi için en gerekli "yakıt." Yeterince su içmiyorsanız sadece bu mükemmel işleyişi bozmakla kalmaz göbek bölgenizde toplanan o yağları eritmekte de zorlanırsınız. Metabolizmayı hızlandırmak, ödem attırmak, bedeni toksinlerden temizlemek, tokluk hissi sağlamak; suyun ilk anda akla gelen ve kilo verme ya da kilo korumayla ilgili en önemli faydaları. Bu yüzden siz siz olun, bol bol su içmeyi ihmal etmeyin.
2- "Kahvaltıya vaktim yok, öğlen yerim" demek
Yani bir başka deyişle yemek yemeniz gereken zamanlarda yememek. Daha açıkçası öğün atlamak... Bu da göbek yağlarını eritmeye çalışırken en çok yapılan hatalardan biri. Özellikle kahvaltıyı atlarsanız ya öğle yemeği vakti gelmeden aşırı acıkabilirsiniz ya da bir sonraki öğünde kontrolsüz yiyecek tüketebilirsiniz. Bu da kilolarınızdan kurtulmanıza katkı sağlamaz, tam tersine sekteye uğratır. Öğün atlamak kan şekeri dengenizi de bozar. Özetle siz "Bir öğün atladım, aç kaldım. Daha çabuk kilo vereceğim" diye yanlış bir düşünceye kapılırsanız ne göbekteki fazla yağlar gider ne de formunuzu koruyabilirsiniz. Metabolizmanızın düzenli bir şekilde çalışması için ana öğünleri de atlamayın ara öğünleri de yok saymayın.
3- Tatlandırıcı kullanmak ya da tatlandırıcı içeren ürünler tüketmek
Yapay tatlandırıcıların yararlı mı zararlı mı olduğu yıllar önce uzun süren bir tartışmanın konusuydu. Ama artık çağımızda bu tür ürünlerin zararları tıbbi araştırmalarla da kanıtlandı. Bu yüzden sırf üzerinde "diyet" ibaresi yer aldığı için ambalajlı içecekleri tüketmek ya da çay, kahve gibi içeceklerinize tatlandırıcı kullanmak kilo vermenize katkı sağlamaz. Tam tersine bağırsak floranızı bozarak sağlağınızı olumsuz etkiler. O yüzden piyasada satılan ambalajlı gazlı içeceklerden de meyve sularından da uzak durun. Çay ve kahvenizi içine şeker eklemeden tüketin.
4- Mutfakta kolaya kaçmak
Ofisten yorgun bir şekilde çıkıp markete koşuyorsunuz. Gözünüze ilişen paketli ve kolay pişirilen gıdaları satın alıyorsunuz. Eve geldikten sonra siz üzerinizi değiştirirken de yani birkaç dakika içinde o gıdalar tüketilebilecek hale geliyor. Ne güzel değil mi? Aslında değil! Bu, kulağa hoş gelse de sizin sağlıklı ve formda kalmanıza aynı etkiyi yapmaz. Mikrodalga fırında kolayca ısıtılıp tüketilen bu hazır gıdalar en basitinden şeker yüklüdür. İçindeki diğer katkı maddelerini hiç saymıyorum bile. Bu yüzden yiyeceklerinizi kendiniz hazırlayın. Taze sebze ve meyveler, protein alabileceğiniz balık, et gibi besinler, sindirim sisteminizin düzenli çalışmasını ve kan şekerinizin dengede kalmasını sağlayacak lifli besinler sofranızda düzenli olarak yer alsın.
5- Kaçamakları fazla abartmak
Elbette zaman zaman canınız aslında yememeniz gereken bazı yiyecekleri çekebilir. Buna karşı koyamadığınız zamanlar da olur. Ya da belki katıldığınız bir toplantıda başka seçeneğiniz olmadığı için aslında yanına bile yaklaşmamanız gereken bazı yiyecekleri tüketmek zorunda kalabilirsiniz. Önemli olan sonrası. Yani o fazla kaçırdığınız öğünü, bir sonraki öğünde hatta bir sonraki günde dengelemek. Ama eğer "Nasıl olsa yedim, biraz daha yesem bir şey olmaz" derseniz hem kilo kontrolü güç olur hem de göbek yağları iyice yer eder. O yüzden bu tür kaçamaklar yaptıysanız bunu mutlaka dengeleyin.
6- Stres altında kalmak
Bu aslında direkt olarak bir hata değil. Biraz da koşulların etkisiyle ortaya çıkan bir sonuç. Stres modern hayatın bir parçası. Sadece ruhsal sağlığı değil bedensel dengeyi de derinden etkiliyor. Stres altında kalmanın ve bunu bir türlü kontrol edememenin olumsuz etkilerinden biri de kilo konusunda ortaya çıkıyor. Stresliyken bedenimiz her zamankinden daha fazla kortizol hormonu salgılıyor. Bu da metabolizma hızından kan şekeri dengesine sindirim sisteminden bağışıklık sistemine kadar bedenin her bölümünü olumsuz etkiliyor. Stres nedeniyle artan kortizol hormonu da özellikle göbek ve bel çevresinde yağlanmaya yol açıyor. Bu yüzden eğer göbeğinizin bir türlü erimemesinden şikayet ediyorsanız stres düzeyinizi ve strese verdiğiniz tepkileri şöyle bir gözden geçirin. Eğer stres kaynaklarını tamaman yok edemiyorsanız bunu kontrol etmenin yollarını arayın. Yoga ve meditasyonun bu konuda son derece etkili yöntemler olduğunu da belirtmek isterim.