Gizemi Korumanın Bir Aracı Alarak Eğitim

Modern devletler de belirli bir siyasal yapıya makul yurttaş yetiştirmek için eğitimi bir kaldıraç olarak kullanırken, gizemi korumanın peşindeler.

PROF. DR. ZİYA SELÇUK / Radikal

Umberto Eco ve Kardinal Martini’nin mektuplaşmalarını içeren “İnanç ya da İnançsızlık” adlı kitapta, kardinalin “Kilise beklentileri karşılamaz, gizemi korur” sözü dikkatimi çekti. Bu cümleyi okuduğumda aynı sözün ‘devlet’ aygıtı için de geçerli olduğunu düşündüm. Modern devletler de belirli bir siyasal yapıya makul yurttaş yetiştirmek için eğitimi bir kaldıraç olarak kullanırken, gizemi korumanın peşindeler. Yurttaşlarına “Bilmediğiniz şeyler var, devletin varlığı için bunlar gerekli” diyerek toplumsal beklentileri karşılamamanın gerekçesini ortaya koyuyorlar.

Kapitalizmin, tüketim öznesi haline getirdiği insan anlayışı da buna eklenince, eğitim, küresel gizemleri sürdürme etkinliğine dönüşebiliyor. 20. yüzyılda birey, ordu ve okul kurumlarının ürettiği şablona uyabildiği ölçüde makul yurttaş kabul ediliyor, toplumun beklentilerinin farklı olması, toplumun sorunu olarak değerlendiriliyordu. 21. yüzyılda ise küresel sermaye artık bireyi ordu-okul ikilisinin dışındaki parametrelerde formatlamayı tercih ediyor.

Sizden gelenler

MESLEKİ EĞİTİM İÇİN TOPLU BİLİNÇLENDİRME

Velilerimiz mevcut mesleki eğitim yapısına güvenmeyip çocuklarını yönlendirmek istemiyorlar. Veli ve öğrencilerimizi mesleki eğitime yönlendirebilmek için neler yapabiliriz?

Mesleki eğitimde kâğıt üzerinde yapılan değişikliklerin gerçek hayata yansıması epey zaman alacak görünüyor. Zira eğitimin ekonomiyle bütünleştirilmesinden çok uzağız ve zihniyet dönüşümü kolay değil. Veliler için en somut gerekçe örnek olaylar ve kişiler olmaktadır. Lise mezunlarının üniversiteye giriş oranları ve kendi çocuklarının muhtemel durumları konusunda toplu olarak bilinçlendirme çalışmaları kısmen işe yarayabilir.

DİKKATİ ODAKLAMAK

Dikkat eksikliği sorunu yaşayan bir öğrencimin bu durumunu avantaja dönüştürebilir miyim?
Dikkat eksikliği yaşayan öğrencilerin sınıf içerisindeki dikkatlerini belirli bir yöne odaklamak yerine, farklı uyarıcıların eşliğinde odaklanılması gereken hususa farklı biçimlerde yoğunlaşmaları sağlanabilir. Örneğin, öğrencinin bulunduğu ortamda aynı zamanda ders kitabına, arkadaşlarına ve de tahtaya kısa sürelerle odaklanacağını düşünürsek, üç farklı ortamda da benzer içerikler oluştuğunda daha verimli olma imkânı doğabiliyor.

VAHŞİ SINAV SİSTEMİ

Öğretim programları eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme gibi becerilere ağırlık verirken, okullarımız neden hâlâ çoktan seçmeli ölçme uygulamalarını tercih ediyor?

Elbette tek bir nedenden söz edilemez. Temel etkenlerden biri, baskın sınav sistemi. Veliler, yöneticiler, öğretmenler ve kısmen çocuklar sınav başarısı konusunda vazgeçilemez bir tutkuya sahip. Son suçlanacak kişiler belki de öğretmenler. Sistem fırsat eşitliği sağlasa öğretmenler bu kadar zorlanmayabilir. İstisnalar dışında eşitsizliğin giderildiği ülkelerde vahşi sınav sistemi gözlenmiyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Yaşam Haberleri