Yıldırım, çocuk istismarında en büyük görevin aileye düştüğünü belirterek, “Asıl istismar edenlerin çok büyük çoğunluğunu aile oluşturuyor. Çünkü çocuk 7 yaşına kadar ilk önce aileyle karşı karşıya kalıyor. Daha sonra akran ve arkadaş grupları, sonra da okuldaki eğitim camiasıyla karşılaşıyor. Dolayısıyla çocuk birçok yerde istismar ve ihmal olayı ile karşı karşıya kalabilir. Ailesinin, arkadaşlarının, ya da öğretmenlerinin ve eğitim camiasındakilerin ihmal ve istismarıyla karşılaşabilir.
Dolayısıyla eğitim alması gereken o kadar geniş bir camia var ki; ilk önce anne babanın eğitime ihtiyacı vardır. Daha sonra çocuğun kendi içinde eğitilmesi gerekir. Çocuğa nelerin istismar olduğunun öğretilmesi gerek. Çocuğumuzun cinsel istismara karşı korunabilmesi için ilk önce çocuğa nerelerin özel bölge olduğu küçük yaştan itibaren öğretilmesi gerek. En basit örnek anneler çocuğu yıkarken altına mayo geçirmeliler.
Hiç olmazsa çocuk buranın ayıp bölge olduğunu öğrensin. Buna göre kendi içinde savunma mekanizmasını çalıştırır. O kadar çok ince ve hassas noktalar var ki, ilk önce bir önleyici durumun olması gerekiyor. Bizler ne yazık ki, komisyon olarak cinsel istismar ve ihmalle karşı karşıya kalan çocukların sadece hukuki boyutunda yanlarında olabiliyoruz. Öncelikle ailelerin bu konuda eğitim alması gerekiyor.
ENSEST İLİŞKİ VAKASI BİLE VAR
Türkiye’de ensest ilişki vakalarının da gün geçtikçe arttığına dikkat çeken Yıldırım, Gaziantep’te de bu tür vakaların olduğunu söyledi. Bu tür vakalarda eskiye oranla ciddi anlamda artış olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bu çok ürkütücü bir şeydir. Gaziantep’te de ensest vakalar var ama oranını tam olarak bilmiyorum. Eskiye oranla çok sayıda cinsel istismar vakası var. Sonuç olarak bu tür vahim vakalar vardır.
Çocuklarımıza nereden istismar geleceğini kestirmek çok zordur. Bir bakıyorsunuz öz babasından bile cinsel istismar görüyor. İstismar sadece cinsel olarak değil, çocuklar her dakika fiziksel istismarla karşı karşıyadır. Duygusal istismara ve dayağa maruz kalan çocuklar var. İlk başta ailelerin eğitilmesi şarttır. Bize komisyon olarak yapılan vakalar geliyor. Adliyeye yansıyan vakalar geliyor. Biz buraya gelen çocuklara psikolojik destek için yönlendirmeye çaba gösteriyoruz. Ama bu olaylar yaşanmadan önce önlem almak gerekiyor” dedi.
TOPLUM YOZLAŞTI, MANEVİYAT KÖRELDİ
Toplum son yıllarda bir yozlaşma içerisine girdiğini ve maneviyat açısından köreldiğini belirten Yıldırım, eğitim sorununun çözüldüğü takdirde bu tür vakaların da azalacağını vurguladı. En önemli eksikliğin eğitimsizlik olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “Gaziantep’te cinsel istismar vakaları eskisine göre çok arttı. Toplumumuz büyük bir yozlaşma içerisine girdi. Bunun birçok sebebi var. Eğitimsizlik bunların en başında geliyor.
En son LYS’de 80. Sırada yer aldık. Bu korkunç bir rakamdır. Türkiye’nin 6. Büyük şehrine yakışmayan bir durumdur. Bütün herkesin bu konuda bir araya gelip, bu sorunu çözmesi gerekir. Bu sorunu çözdüğümüz anda bu tür vakalar da önemli ölçüde azalacaktır. Bunun dışında toplum olarak maneviyat açısından ciddi anlamda köreldik. Bu duygularınız köreldiği anda bu tür vakalarda beraberinde gelir. Ama en önemli şey eğitimin eksikliğidir” şeklinde konuştu.
gaziantephaberler.com