YENİŞAFAK & AA - Türk doktorlar şizofreniye savaş açtı. Gülhane Askeri Tıp Akademisinde (GATA) yürütülen araştırmanın ardından Uludağ Üniversitesi'nde (UÜ) yürütülen çalışmanın başarılı olması halinde, söz konusu yöntemin hastaların tanı ve takibinde yardımcı bir test olarak kullanılabilecek. GATA Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Albay Prof. Dr. Tayfun Uzbay başkanlığında uzman. Dr. Hakan Kayır, uzman. Dr. Murat Yıldırım'ın katılımıyla yürütülen araştırmada da yer alan UÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gökhan Göktalay, Doç. Dr. Gökaltay, çok karmaşık bir hastalık olan şizofreninin tamamen tedavisinin mümkün olmadığını belirtti. Bu rahatsızlığa yakalanan kişilerin gerçeği değerlendirme yetilerinde bozukluklar oluştuğunu vurgulayan Göktalay, hastaların duygusal bozuklukların yanı sıra hezeyanlar yaşadıklarını söyledi.
HASTALIĞIN TEDAVİSİ YOK
Göktalay alevlenmelerle seyreden kronik bir hastalık olan şizofreninin genellikle genç yetişkinlik yıllarında başladığını dile getirerek ”Ama maalesef hastalığın bugün için kesin tedavisi yok. Alevlenme dediğimiz dönemleri yatıştırmak ve sonrasında hastaların günlük işlevlerini yerine getirebilmelerine yönelik tedaviler uygulanıyor” dedi. GATA'da yapılan çalışmayla “agmatin” adlı kimyasalın beyinde fazla salgılanmasının şizofreniye neden olabileceğine yönelik güçlü veriler elde edildiğine dikkati çeken Göktalay, bu çalışmanın devamı olarak UÜ'de, kanda ve beyin omurilik sıvısında “agmatin “ tespitine yönelik bir çalışma başlattıklarını ifade etti.
TEDAVİDE YARDIMCI TEST
Göktalay, öncelikle şizofreni hastalığının mekanizmasıyla ilgilendiklerini dile getirerek, şunları kaydetti: “Şizofreni hastalığının nedenlerinin ortaya konulması ve yeni tedavi stratejilerinin geliştirilmesi son derece önemli. Bununla beraber diğer bir önemli nokta hastalarda tanı ve takip süreçlerine yardımcı olacak laboratuvar testlerinin geliştirilmesidir. Biz de bu bağlamda UÜ olarak GATA ile birlikte kanda ve beyin omurilik sıvısında 'agmatin' kimyasalını belirlemeye yönelik bir çalışma başlattık. Eğer çalışmamız başarıyla sonuçlanırsa, bu yöntem gelecekte hastalarda tanı veya takip için yardımcı test olarak kullanılabilecek.”
Türk doktorlar kararlı
Doç. Dr. Gökhan Göktalay, “Anabilim dalımızda beyindeki nörokimyasal maddelerin ölçümüyle ilgili imkanlara ve deneyime sahibiz. Yeni kurduğumuz psikofarmakoloji laboratuvarı ile beraber araştırma olanaklarımız daha da genişledi. Bu tür araştırmaların Türkiye'de yapılabiliyor olması ve patentinin alınabilmesi önemli gelişmelerdir” dedi.