Özellikle sporcular ortam ve konumlarına göre; " psikolojik " bilgi ve desteğe üst düzeyde gereksinim duyarlar. Bu nedenle profesyonel spor kulüplerinde bu konuda uzman bir kişi görev yapmalıdır.
Yıllardır kulüplerimiz bu konuya pek olumlu bakmadıklarından, bu görevi de teknik adamların üstlenmesi kaçınılmaz olmaktadır.
Öyleyse, iyi bir çalıştırıcı; antrenman bilgisi, teknik ve taktik konularının yanında bir miktarda olsa " psikoloji " biliminden haberdar olmalıdır. Bu nedenle de Sayın Ergun Başer' in " Futbolda Psikoloji Ve Başarı " ( Spor Yüksek Okulları İçin Yardımcı Ders Kitabı ) isimli eserine bir göz atmalarında yarar vardır.
Sayın Başer " bir futbol takımında takıma ve sporculara uygulanmak istenen psikolojik yardımın akılcı bir şekilde , aşama aşama yapılması gerekir. Sporcuya akıllı bir yaklaşım üç aşamalı bir plan ile gerçekleşir. Bilgi toplama karar verme uygulama. Bütün bu çalışmalar esnasında antrenör, şu noktayı sürekli göz önünde bulundurmalıdır.
Futbolcu sıradan, herhangi bir insan değildir. Sahada yaptığı mükemmel hareketlerle tribünleri coşturan; futbol niteliklerine göre, yakın çevresinden başlayıp, evrensel düzeye ulaşabilen; üne, sevgi çemberine sahip ya da sahip olmaya aday olan olağan üstü bir insandır. Futbolcu bu duyguyu her an duymalı, ancak bu duygu onu şımartmadan, kendisine olan güvenini ve sorumluluk duygusunu arttıracak şekilde verilmelidir. Bu düzeye gelmiş olan bir futbolcunun öğrenmesi gereken en önemli gerçek şudur: Bir toplum kahramanı haline gelmiş kişinin özel hayatı yoktur. Bu düzeydeki her insan, ister sporcu olsun, isterse politikacı olsun, toplumun odak merkezi olmuştur ve özel yaşamını buna göre düzenlemek zorundadır."
Demek ki; futbolcuların, aşırı duygusal ve maddi tatmin karşısında, doğru yönlendirilmezlerse, şımarabilecekleri ve başarısızlığa düşebilecekleri hep göz önünde bulundurulmalıdır...
İskender GÜRDÖL