Evham-vicdan girdabına sürüklenenlerin kendilerini yıpratmaya çok açık olduklarını belirten Dr. Karaosmanoğlu “Kendilerine hayatı zindan edip, huzurdan uzak yaşıyorlar” uyarısında bulundu
Psikonet Psikoterapi ve Eğitim Merkezi tarafından yapılan bir araştırmada ‘fedakârlık, dayanıksızlık, cezalandırıcılık, kuşkuculuk, karamsarlık’ gibi düşünce kalıplarının daha üst bir başlık altında toplandığı ortaya çıktı. 800 kişilik psikoterapi danışanı üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, bu tip kavramlar, aynı insanda bir arada görülebiliyor. Araştırma; fedakârlık ve cezalandırıcılığın vicdan kavramına; dayanıksızlık, karamsarlık ve kuşkuculuğun ise ‘evham’ hissine denk geldiğine dikkat çekiyor. Evham-vicdan kapanına kısılmış kişilerde halk arasında ‘panikatak’ olarak bilinen endişe ataklarını yaşama olasılığının ise çok yüksek olduğu belirtiliyor.
TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR
Karaosmanoğlu, vicdan kısmı yüksek olan kişilerin hatalar karşısında mutlaka bir cezanın beklediğine inanma eğiliminde olduklarına dikkat çekti. Bu kişilerin normal yaşam sırasında yapılan bir hatanın bedelinin her an karşılarına çıkabileceğine inandıklarını aktaran Dr. Karaosmanoğlu, "Evhamlı kişiler ise kendiliğinden bir kötü olayın belirme tehdidiyle, içlerinde kendileriyle mücadele ediyor, huzurdan uzak bir yaşam sürüyorlar" şeklinde konuştu.
GÖZÜNÜZDE BÜYÜTMEYİN
Evham-vicdan ikilisi aynı kişide bulunan kişilere tavsiyelerde bulunan Dr. Karaosmanoğlu, "En temel şey kişinin karşısındakinin acizliğini ve o durumdaki kendi sorumluluğunu gözünde aşırı büyütme-mesidir. Ayrıca hayatta her zaman olumsuzluklar olmuyor. Bunlar basında çok sıklıkla yer almıyor. Kişi yaşanılanları felaket olarak değerlendirmemeli. Olumlu olarak bir yolunun olacağına da inanmalıdır" dedi.
Bu kişilere çoğunlukla alttaki evham-vicdan yapıları denilen düşünce kalıplarına yönelik psikotera-pinin uygulandığını aktaran Dr. Alp Karaosmanoğlu, "Abartılı sorumluluk algısı ve her an bir şeylerin ters gideceği düşünce kalıpları üzerinde çalışarak, kişilerin enerjilerini düzenlemeye çalışıyoruz" dedi.
Hayır demesini öğrenin
Kişinin evhamvvicdan girdabına girdiğini genelde fark etmediğini söyleyen araştırmanın yöneticisi Psikiyatrist Dr. H. Alp Karaosmanoğlu ancak çevresinden her olayda sorumluluk hissetmelerinin onları ele verdiğini dile getirdi. Toplumun teşvik edici drrram kişiyi daha da paniklettiğini belirten Dr. Kara-osmanoğlu şöyle devam etti: "Hep evham||, vicdanlı, başkaları için kendi hayatından vazgeçen insanların öyküleri anlatılır. Başkalarına 'hayır' diyememek şikayetinin altındaki düşünce yapısı da genellikle budur. 'Hayır'"diyememek kişinin bedeninde baskı yaratır."
Sürekli tepki gösterenleri vuruyor
Tarif edilen kişilerde adalet kavramının da aşırı önem kazandığını aktaran Dr. Karaosmanoğlu, adaletsiz olaylara tepki gösteren kişilerin hastalıkları da kabul edemediğini söyledi. Dr. Ka-raosmanoğlu, "Kalp krizi, beyin kanaması, kanser veya herhangi bir hastalık bile adaletsizlik olarak algılanıyor. Kişi bu konulara aşırı ilgi gösteriyor. Adaletsiz bulduğu hastalıklar veya korktuğu başka olayların başına gelmemesi için aşırı çaba gösteriyor" diye konuştu.
Toplumumuzda araştırmaların yansıtamadığı bir kitlenin de olduğunu söyleyen Dr. Karaosmanoğlu, "Pek çok insan klinik seviyeye gelmeden, bu sıkıntıyı için için çekiyor. Yani pa-nikatakları olmaz ama yaygın bir endişe hissi oluyor. Araştırmalarda bu kişilikteki kişilerin anne ve baba tutumlarının da bazı ortak noktaları olduğunu bulduk. Genellikle anne babaları sorumlu, mükemmeliyetçi, her şeyi en doğru şekilde yapmaya çalışan iyi niyetli insanlar olabiliyor. Aksi durumlar da var tabii" dedi.
Münevver ÇAKIRTAŞ/ BUGÜN Gazetesi