Eyvah! Babam hiperaktif

Çoğumuzun çocuklarda görülen bir rahatsızlık olarak bildiği hiperaktivite aslında yetişkinlerin de sorunu.

Çoğumuzun çocuklarda görülen bir rahatsızlık olarak bildiği hiperaktivite aslında yetişkinlerin de sorunu. Tedavi edilmezse depresyon, kaygı bozukluğu gibi psikiyatrik problemlere yol açabilen hiperaktivite, yetişkinleri madde bağımlılığına bile sürükleyebiliyor

Hiperaktivite ne zaman bir hastalık olarak hayatımıza girdi? Bu sorunun yanıtını tam olarak kestirmek mümkün değil. Ama yaygın kanıya göre hiperaktivite her zaman vardı, sadece hastalığın adı konulmamıştı. Bu fikre, ünlü mucit Edison’dan dahi Einstein’a birçok ünlü isim örnek veriliyor.

Aslında bugüne kadar hiperaktiviteyi sadece çocuklarda görülen bir rahatsızlık olarak biliyorduk. Yetişkinler için ise hiperaktif tanımlamasından çok çocuk ruhlu, hareketli, enerjik sıfatlarını kullandık. Ama psikiyatri bilimi yetişkinlere hiperaktif teşhisini sekiz yıl önce koymuştu.

TEDAVİSİ ÇOK KOLAY

ABD’de yapılan bir araştırmaya göre yetişkinlerin yüzde 4,4’ünde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bulunuyor. Rahatsızlığın belirtileri arasında; bekleyememe, yerli yersiz konuşma, müdahale ve unutkanlık ilk sıralarda yer alıyor. Memory Center Nöropskiyatri Merkezi’nin kurucusu Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hiperaktif büyüklerin çoğu zaman hiperaktif olduklarının farkında olmadığını söylüyor: ‘Hiperaktif çocuğun babasında hiperaktif olma ihtimali çok yüksek. Bu kişiler isteklerinin anında yapılmasını ister, öfke patlamaları vardır. Bir yerde örneğin restoranda uzun süre oturamaz sürekli dolaşırlar.’

Hiperaktivite aslında kolayca tedavi edilebiliyor. Ancak kişiler ve yakın çevreleri bu durumu bir rahatsızlık olarak algılamadığı için tedavi ettirme yoluna da gitmiyor. Tedavi edilmediği durumlarda rahatsızlık, hastada yıllarca kendini göstermiyor ve depresyon, kaygı bozuklukları gibi psikiyatrik sorunlara yol açabiliyor. Yetişkinlerde bu hastalığın doğru teşhis edilememesi ya da uygun olmayan bir tedavinin uygulanması hastayı madde bağımlılığına veya yasadışı faaliyetler içine bile sürükleyebiliyor. Yani bu durumun ciddiye alınması şart.’

Ünlü hiperaktifler Che ve Bill Gates

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, beyinde hiperaktivite geni ile yaratıcılık geninin komşu olduğunu belirtiyor ve ‘Bu kişilerin bireysel yaratıcılıkları da yüksek oluyor’ diyor. ‘Hiç kimsenin düşünmediğini düşünür ve görürler. Bu nedenle bazı akademisyenler yaratıcılıkları ölmesin diye tedaviye yanaşmazlar. Mesela birçok bilim adamı hiperaktiftir. Hiperaktif kişiler radikaldir de. Örneğin, Che Guevara muhtemelen hiperaktifti. Bu kişiler idealleri için rahatlıkla kendilerini ortaya atarlar. Edison ve Einstein da böyleydi mesela. Bu kişiler genellikle eğitimi erkenden bırakıp ilgilendikleri alanda süper oluyorlar. Bill Gates de sanırım bu kişiler arasında. Eğer kişi uyum bozukluğu yaşamıyorsa, bu durum hastalık olarak kabul edilmiyor ve biz de tedavi etmiyoruz.’

Belirtiler arasında çok hızlı araç kullanmak da var, unutkanlık da

Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre yetişkin hiperaktiflerde beynin ön bölgesinde, dur-düşün-yap mekanizması tam olarak çalışmıyor. Sadece duruyor ve yapıyorlar. Düşünmeden konuşmaları da bu yüzden... Beynin ön bölgesindeki oksijenlenmede sorun olduğu için bu durum ortaya çıkıyor. Peki yetişkin hiperaktifler nasıl davranır? İşte Prof. Dr. Tarhan’ın yanıtları: ‘Yerinde duramaz, gergin ve sinirlidirler. Uzun süre gazete, kitap okuyamazlar. Duyguları inişli çıkışlıdır. Kendini iyi-kötü hissetme arasında dalgalanır. Dikkatleri dağınıktır. Plan yapamazlar, her işi yarım bırakma eğilimindedirler. Sorun çözme, zorluklara dayanma güçleri zayıftır. Tehlikeli, pervasız araç kullanırlar. Dürtülerini kontrol edemezler. Sık sık ev, iş, sevgili ve eş değiştirirler, maymun iştahlıdırlar. Sonuçlarını düşünmeden ani kararlar verirler. İçki ve sigaraya yatkındırlar, kontrolsüz kullanırlar. Sık sık parmak çıtırdatır, şaklatır, ayaklarını sallarlar. Çok konuşurlar, unutkandırlar.’

Kendinizi test edin

Yok Bazen Sık Çok sık

0 1 2 3

Yerinde duramama, gergin ve sinirli olma.

Uzun süre gazete ve kitap okuyamama.

Duyguları iniş çıkışlı olma.

Dikkati çabuk dağılma, kafa yoran işlerden kaçma.

Plan yapamama, her işi yarım bırakma.

Zorluklara dayanma gücü zayıflığı.

Tehlikeli, pervasız araç kullanma.

Sık ev, iş, sevgili değiştirme.

Sonuçları düşünmeden ani karar verme.

Stres altında kolay pes etme.

İçki ve sigarayı kontrolsüz kullanma.

Çok işle uğraşıp, çoğunu yarım bırakma.

Sık sık parmak çıtırdatma, ayak sallama.

Unutkan olma, eşya kaybetme (cep telefonu, gözlük, anahtar, cüzdan, yemek yakma ...)

Çok konuşma, dinlemekten hoşlanmama.

Ufak tartışmayı kavgaya dönüştürme.

Tehlikeyi ve riski sevme.

Kolay mutlu olmama, hemen hayal kırıklığına uğrama.

İstirahat halinde bile bir şeyler yapma.

Aceleci sabırsız olma, beklemeyi sevmeme.

Az ve tedirgin uyuma.

Rekabetçi ve iddiacı olma.


PUANLAMA

0-21: Sağlıklısınız

22-41: Risk altındasınız. Stresinizi azaltmanın yollarını bulmalısınız.

42 ve üzeri: Profesyonel yardım alınız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikiyatri Haberleri