Evliliğinizden Doyum Alın!

Son zamanlarda; "Evliliğinizden ne kadar doyum alıyorsunuz?" sorusuna eşlerin verdiği cevap çoğunlukla negatif yönde...

Evlilikteki doyum kavramı; "evlilikteki uyum ve mutluluğu" içeriyor. Son zamanlarda; "Evliliğinizden ne kadar doyum alıyorsunuz?" sorusuna eşlerin verdiği cevap çoğunlukla negatif yönde...
Psk. Eda Gökduman'ın verdiği bilgilere göre, bu doyumun sağlanması; eşlerin evlilik ilişkisinden elde ettikleri sonuçların beklentilerinin üzerinde olması ile mümkündür. Bu doyumu sağlayabilmek için; eşlerin ikisine de bazı roller düşmektedir. Bir evliliğin zorunlu ve gönüllü nitelikleri bir dengeye ulaştığı zaman; bu evlilik iyi gitmeye başlar. Evlilikte eşler ilişkilerini tümüyle zorunlu bir ilişki olarak algılamaya başlarlarsa evliliğin tüm heyecanı ortadan kalkmaya başlamakta ve eşler arasında çatışmalar ortaya çıkmaktadır.
Birlikte olmaya söz verilen ilk imza ile; hoşgörü adımları atıldığı gözlemlenirken, var olan ama asla gözükmeyen bir süreç de kendiliğinden başlamış olur. Kim neyi ne ölçüde kontrol edebileceğinin gizli savaşı başlamıştır. Çatışmalar; eşlerden her birinin kendini algılama biçimi ile eşinin algılama biçimi uyuşmadığında ortaya çıkmaktadır. Kadın bir davranış biçimi bekler, erkek onu anlayamaz ve kendini eşinden farklı olarak görmeye başlar ve bir sorunlar yumağı oluşmuş olur. Bu da evlilikten beklenen doyumu zamanla düşürecektir.

Güç Savaşını Kim Kazanacak?

İlişkilerinin belli noktalarını tartışamayan, kafalarındaki düşüncelerini birbirine açıkça söyleyemeyen ve birbirlerini tanıyamayan eşler zamanla birbirine yabancılaşır ve birbirlerinden soğurlar. Sorunlu evliliklerde; güç savaşını kimin kazanacağı çok önemlidir.  Bu güç savaşının devam etmesi evliliğin sonlanmasına neden olabilmektedir. Eşler; bu savaşa girmemeye özen göstermelidir. Savaşmamak  tamamen teslim olunduğunu göstermez. Sadece bir erdem ve kendinizi koruma yöntemi olarak algılanmalıdır. Birçok eş bunu yapmıyor ve her gün mücadele etmeye devam ediyor. Bu mücadele önce kişinin kendisini yorar ve uzun süreli yorgunluklarla sorun daha patolojik bir hal alır ki bunun sonucu  bir depresyon veya evliliğin sonlanması olabilir. 
Bu mücadeleyi yapmamak gerekirse o zaman kişi ne yapmalıdır? Bu sonun cevabı; sağlıklı bir iletişim ve mutlu bir bireyden geçer. Mutlu olan bir birey; daha sabırlıdır, olayları daha geniş değerlendirebilir ve evlilikte de mutluluğu yakalamak için daha çok çaba gösterir. Bu çaba, diğer eşe yansıyabilirse istenilen etkileşim sağlanır ve diğer eş de çaba göstermeye başlar. Bunun için anlayış çok önemlidir. Anlayabilen bir birey iletilen gerekli mesajları alabilmiş demektir. Bu da sağlıklı bir iletişimi beraberinde getirir. Güç savaşı yerini sağlıklı bir iletişime bırakabildiğinde gerekli uyum sağlanabilmiş ve eşler evliliğinden daha çok doyum almaya başlamıştır. 

Yakınma Sürdükçe Mutluluk İmkansız

Evliliğinde doyum sağlayabilen çiftler; yaşanan anlaşmazlıklar karşısında aynı fikirde olmasalar da diğerinin kanıtlarının geçerliliğini ve önemini kabul ederler. Mutsuz  çiftlerde ise; eşlerden birinin şikayetinde diğeri kendi şikayeti ile tepki verir, her isteğe karşı bir istek  söz konusudur. Böyle bir ortamda da sağlıklı bir iletişimden söz edilemez.  Evliliğinde bir türlü mutluluğu yakalayamadığını ifade eden eşler böyle yakındığı sürece evliliklerinde mutlu olamayacaklardır. Bu süreçte eşler; evliliklerindeki mutsuzluğun nedenlerini araştırmalı, kendisinde gördüğü yanlış davranışlar varsa düzeltmeli, eğer yalnız başına düzeltemiyor ve objektif olamıyorsa uzman bir kişiden yardım almalı, eşi ile açık bir iletişime geçerek sorunları beraberce paylaşmalıdırlar.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikoloji Haberleri