Eşim Terapiye Gelmek İstemiyor: Ne Yapmalıyım?

Klinik Psikolog Serap Hanlar

Terapi desteği almak, her çift için kolay olmayabilir. İlişkilerde yaşanan zorluklar kimi zaman aşikâr olsa da, bu sorunları bir uzmanın yardımıyla ele alma fikri her zaman benimsenmez. Özellikle terapi sürecine dair bilinmezlikler, geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler veya sürecin duygusal olarak zorlayıcı olabileceği düşüncesi, çiftlerden birinin ya da her ikisinin bu desteğe mesafeli yaklaşmasına yol açabilir. Ancak, terapiye karşı direnç, ilişkinin iyileşme potansiyelini göz ardı etmeye neden olabilir. Bu nedenle, terapiye dair doğru bilgiye sahip olmak ve sürecin amacını anlamak, çiftlerin bu kararı daha rahat alabilmelerine yardımcı olabilir.

Terapiye İnanmak

Bazı bireyler, terapi sürecine ve bu desteğin faydalarına inanmıyor olabilir. Özellikle kişisel sorunları paylaşmanın zorlayıcı olabileceği veya duygusal süreçlerin bir yabancı ile ele alınmasının gereksiz olduğu düşünülebilir. Ayrıca, terapiye dair ön yargılar ya da geçmişte yaşanan olumsuz deneyimler de bu inançsızlığın sebepleri arasında yer alabilir. Terapiye karşı olan bu tutum, bireyin kendi içinde yaşadığı duygusal süreçleri ve ilişkilerdeki zorlukları dışa vurmasını engelleyebilir. Ancak, bu tür durumlarda terapiye dair doğru bilgi edinmek ve sürecin aslında kişisel gelişim için ne kadar değerli olabileceğini anlamak, bu dirençleri aşmada önemli bir adım olabilir.

Terapi Öğüt ve Tavsiye Süreci Değil

Bazı bireyler, terapinin sadece öğüt, nasihat ya da tavsiye vermekle sınırlı olduğunu düşünebilir. Ancak bu düşünce, terapi sürecinin aslında ne olduğunu tam anlamıyla yansıtmaz. Terapi, yalnızca yönlendirme ya da yol gösterme değil, bireyin kendi içsel süreçlerini anlamasına, duygularını keşfetmesine ve kişisel farkındalığını artırmasına yardımcı olan derinlemesine bir süreçtir. Terapistler, kişinin yaşamındaki sorunlara dışarıdan direkt çözümler sunmaktan çok, bireyin kendi potansiyelini keşfetmesine ve çözüm yollarını kendisinin bulmasına rehberlik eder. Bu nedenle, terapinin amacı sadece tavsiye vermek değil, danışanın duygusal ve zihinsel dünyasında bir dönüşüm sağlamaktır.

Neler Yapmalısınız?

Çift terapisi, ilişkilerde yaşanan çatışmaları çözmek, iletişim sorunlarını aşmak ve duygusal bağı yeniden güçlendirmek için etkili bir yol olabilir. Ancak, bazen çiftlerden biri terapiye sıcak bakarken, diğer partner bu fikre tamamen kapalı olabiliyor. Bu durum, terapiye başlamak isteyen taraf için oldukça zorlayıcı olabilir. Peki, eşiniz terapiye gelmek istemediğinde ne yapmalısınız?

1. Empati Kurmaya Çalışın
Partnerinizin terapiye karşı neden mesafeli olduğunu anlamaya çalışmak, ilk adım olmalıdır. Belki terapi süreci hakkında yanlış bir algıya sahip, belki de bu sürecin duygusal olarak zorlayıcı olacağından korkuyor. Onun endişelerini anlamak için empatik bir yaklaşım sergilemek, hem onun kaygılarını hafifletebilir hem de bu konuda daha yapıcı bir iletişim kurmanıza yardımcı olabilir. Örneğin, terapiye gitme konusundaki düşüncelerini ve neden endişeli olduğunu anlamak için onu dinleyebilirsiniz. Bu sayede, çözüm odaklı bir yaklaşım geliştirebilirsiniz.

2. Terapinin Amacını Açıklayın
Çoğu insan, çift terapisi söz konusu olduğunda yalnızca sorunlara odaklanılacağını ve kendilerinin suçlanacağını düşünebilir. Oysa terapi, suçlama oyunundan çok uzaktır; asıl amacı, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarına, sağlıklı iletişim kurmalarına ve sorunları birlikte çözmelerine yardımcı olmaktır. Eşinize, terapinin amacının birbirinizi daha iyi anlamak ve ilişkinizi güçlendirmek olduğunu anlatın. Böylelikle, bu sürecin onun için de faydalı olabileceğini görebilir.

3. Tek Başınıza Başlayın
Eğer eşiniz hala terapiye gelmek istemiyorsa, bu sürece tek başınıza başlayabilirsiniz. Bireysel olarak alacağınız terapi, sizin kendinizi daha iyi tanımanıza, ilişkinizdeki dinamikleri anlamanıza ve daha sağlıklı başa çıkma yolları geliştirmenize yardımcı olabilir. Üstelik, bu süreç boyunca gösterdiğiniz olumlu değişimler, partnerinizin de fikrini değiştirmesine vesile olabilir. Terapi sürecine katılmadan önce bu değişiklikleri görmek, eşinizin de desteğe daha açık hale gelmesini sağlayabilir.

4. Zamana Yayın
Her değişim bir süreçtir ve eşinizin terapi fikrine alışması zaman alabilir. Bu süreçte sabırlı olun ve onu zorlamaktan kaçının. Çift terapisi bir ilişkiyi kurtarmanın yollarından sadece biri olabilir ve belki de öncelikle kendisini hazır hissetmesi gereken bir dönemde olabilir. Zorlamak yerine, ara ara bu konuyu gündeme getirin ve onun düşüncelerini değiştirmesi için zaman tanıyın.

5. Alternatif Destek Yollarını Değerlendirin
Partneriniz terapinin kendisi için uygun olmadığını düşünüyorsa, birlikte okuyabileceğiniz ilişki kitapları ya da ilişki üzerine konuşulan podcast'ler gibi alternatif destek yöntemlerini düşünebilirsiniz. Bu kaynaklar, terapinin yapabileceği gibi, ilişkiniz üzerine düşünmenizi ve yeni bakış açıları geliştirmenizi sağlayabilir.

6. Terapinin Yararları Konusunda Videolar İzleyin
Terapinin ilişkiler üzerindeki olumlu etkilerini anlatan videolar izlemek, eşinizin bu sürece daha sıcak bakmasına yardımcı olabilir. Uzman terapistler tarafından hazırlanan ve terapinin faydalarını, süreçlerini ve çiftlerin nasıl yararlandıklarını anlatan videolar, eşinizin ön yargılarını kırmasına ve terapi hakkında daha doğru bilgi edinmesine katkıda bulunabilir. Bu videoları birlikte izleyerek, terapinin aslında ne kadar yapıcı ve faydalı olabileceğini birlikte keşfedebilirsiniz.

Eşinizin terapiye katılmak istememesi, umutsuz bir durum olarak görülmemelidir. Önemli olan, bu süreçte birlikte ya da bireysel olarak gelişmeye açık olmanızdır. Unutmayın ki, terapinin amacı yalnızca sorunları çözmek değil, aynı zamanda çiftlerin birbirlerini daha iyi anlamalarını ve birbirlerine destek olmalarını sağlamaktır. Eğer partnerinizle bu konuda anlaşmazlık yaşıyorsanız, bireysel adımlar atarak ilişkinizde olumlu bir değişimin kapısını aralayabilirsiniz.


Klinik Psikolog Serap Hanlar
Çift ve İlişki Terapisti

Bilgi ve Randevu için Whatsapp: 05070538485


Serap Hanlar Kimdir?

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.