ALİ ERKAN KAVAKLI / YENİ ŞAFAK KİTAP
Gültekin Avcı'nın Ergenekon'un Medya İle Dansı adlı kitabı; "Medya ne zaman darbe üssü ve psikolojik savaş merkezi olur; ne zaman kaos oluşturma görevi üstlenir? Haber, ne zaman haberden başka bir şey olur? Gazeteci, niçin sadece gazeteci değildir?" gibi pek çok sorunun cevabını veriyor...
Gültekin Avcı'nın kitabını okurken şunları düşünüyorsunuz: "Medya, sadece medya değildir. Gazeteler sadece haber vermek amacıyla çıkarılmaz. Televizyonların her gün olup biteni insanlara duyurmaktan başka fonksiyonları da vardır. Gazeteci, sadece haber toplayan, yayınlayan, yorumlayan kişi değildir. İstihbarat elemanı olarak çalışan; CIA, Mossad, MİT vb. servisler tarafından ilginç haberlerle desteklenen, imajı ve yıldızı parlatılan, ikinci bir maaşla desteklenen gazetecilere sıkça rastlamak mümkündür."
Hürriyet'in eski sahibi Erol Simavi, Başbakan Turgut Özal ile ters düştüğü zaman yazdığı başyazıda, basın birinci kuvvettir, demişti. Cümleyi yorumlarsanız, basın birinci kuvvettir, asıl iktidar medya sahipleridir, halkın seçtiği hükümetler ve parlamento, gerçek anlamda iktidar değildirler, kanaatine ulaşırsınız.
DEMOKRASİ DIŞINA ÇIKMAK
Hürriyet, 1994 senesinde Siirt'te Ziya Gökalp'ın nerdeyse 100 sene önce yazdığı bir şiiri okuduğu için mahkûm edilen İstanbul eski Belediye Başkanı, Başbakan Tayyip Erdoğan için "Muhtar bile olamaz" manşetini atmıştı. Türkiye gibi demokrasi dışına çıkmanın rutin olduğu ülkelerde darbe yapıp iktidar olmak isteyen güç odakları, medyayı kullanır. Medya, böyle zamanlarda darbecilerin halk iradesine çevirdiği silaha dönüşür. Darbe mevsimlerinde, medya mensupları ile darbeciler arasında kapalı kapılar arasında çetin pazarlıklar yapılır.
CUNTANIN İKTİDAR KAVGASI
Eski savcı Gültekin Avcı, medya mensuplarının kamuoyu oluşturmak, psikolojik savaş yürütmek, iktidar belirlemek, iktidarları yıpratmak ve koltuklarından indirmek amaçlı kullanılmasının Türkiye'ye mahsus bir şey olmadığını anlatıyor; CIA tarafından parlatılan ve CIA'den maaş alan gazetecileri örnek veriyor. Ergenekon'un Medya İle Dansı'nın asıl konusu, Org. Şener Uygur'un başını çektiği cuntanın iktidar kavgası ve medyayı kullanmasıdır. Liderleri Silivri Cezaevi'nde yargılanan Ergenekon Cuntası, AKP'yi bir darbe ile indirmek ve iktidarı ele geçirmek için yoğun bir psikolojik savaş yürütüyor. Darbe için yapılması gereken en önemli şey, medyayı ele geçirmektir. Org. Özden Örnek, günlüklerinde bunu açık açık yazar. Ergenekoncular, medyada işbirlikçi bulmakta hiç sıkıntı çekmezler. "Türkiye gibi ülkelerde çok partili sistem, gericiliği getirir"diyen İlhan Selçuk tabii müttefiktir. Cumhuriyet'in imtiyaz sahibi ve başyazarı 9 Mart ve 12 Mart cuntaları ile de çalışmıştır. O zaman darbeciler muvaffak olamamışlardır. Bu sebeple Selçuk, Ergenekon'un medya ayağını yürüten Jandarma İstihbarat Başkanı Tuğgeneral Levent Ersöz'e bir defa daha başarısızlığa uğramak istemediğini söyler.
BENİ BAŞBAKAN YAPACAKLAR
Kendisine başbakanlık vaat edilen Cumhuriyet'in Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, "darbe günlükleri" tutacak kadar işi ileri götürür. "Beni başbakan yapacaklardı" diye hayıflanan Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün gizli kasa olmaya çoktan hazırdır. "Bir gazete, her konuda halkın hassasiyetine % 100 uyan bir tavır alacak diye bir şey yok." diye yazan amiral gemisi kaptanı Ertuğrul Özkök, darbecilerin servis ettiği dezenformasyon haberlerini manşete çekmekte tereddüt etmez. Ertuğrul Özkök, 28 Şubat sürecinde de Org. Çevik Bir'in servis ettiği manipülasyon haberlerini manşete çekmiş; PKK'lı Sırrı Sakık'ın ifadelerine eklenmiş andıç haberlerini yayınlamakta tereddüt etmemiş; meslektaşları Mehmet Ali Birand ve Cengiz Çandar'ı PKK'lı; Vakit ve Milli Gazete'yi PKK yanlısı yanın yapan gazete olarak göstermekte bir beis görmemişti.
GENÇ SUBAYLAR RAHATSIZ
"Ak Parti'yi indirmek ve yeni bir darbeye zemin hazırlamak için medyada manipülasyanlara açık ne kadar gazeteci var? Darbecilerin operasyonel gücünü medyada kimler temsi ediyor? Genç subaylar rahatsız" manşetleri ne anlama geliyor? Ergenekon Cuntası kimlerle çalışmış ve çalışıyor? Ergenekoncu Tuğgeneral Levent Ersöz; medya patronları Aydın Doğan, Mehmet Emin Karamehmet, Cem Uzan ile neler konuşmuş? Turgay Ciner, Rahmi Koç kimin yanında?" sorularına cevap arayanların Ergenekon'un Medya İle Dansı'nı okumalarını tavsiye ederim.
DARBECİLER KADAR CESUR
Demokrat aydın düşmanlığı nasıl tırmandırıldı? İktidara karış psikolojik harp taktikleri nasıl hayata geçirildi? Psikolojik harp operasyonları, medya gücü kullanılarak nasıl icra edildi? "Veli Küçük'ün görev yaptığı yerlerde terör olayları artıyor" diye yazan Radikal gazetesi kimden baskı gördü? Veli Küçük'ü haber yapan Ayşe Önal'ın Ateş gazetesi neden bir gün yaşadı? Danıştay saldırısı, Cumhuriyet'e atılan bombalar, Madımak Oteli'nin yakılması, Başbağlar katliamı, Gazi Mahallesi olaylarının esrarını çözmek isteyenler Ergenekon'un Medya İle Dansı'na kulak versin. Medya okuma sanatını bilmeyen yanıltılır ve aldatılır. Bence zihninin manipule edilmesini istemeyen herkes, medyanın manipülasyonlarının nasıl yapıldığını öğrenmeli. Ülkemizde darbeciler cirit atmamalı, demokrasiye iki de bir ara vermemeli, darbeciler orduyu ve basını kullanmamalı. Demokrasi, barış ve kardeşlik, darbecilerin manipülasyonlarına feda edilmemeli; sivil toplum bilinci ve alternatif medya güçlendirilmeli. Barış ve demokrasiyi sevenler, darbe heveslileri kadar cesur olmalı.
Ergenekon'un Medya İle Dansı Gültekin Avcı Nesil Yayınları 225 sayfa