Dünya Engelliler günü ve haftasındayız. Engelli vatandaşlarımızın sorunları karşısında ilgisiz, tepkisizlik yerine ortak duyarlılık oluşturarak, organize olarak çözüm üreterek geleceğe güvenle bakabilir, toplumsal barış ve huzuru sağlayabiliriz.
Sorunlarının çözümü, toplum temelli sosyal hizmet organizasyon ve kurumlarla yeniden oluşturarak mutlu aile, güvenli toplum yapısı içerisinde üretilir. Çözüm sürecine uzman profesyonellerden oluşturulan kadrolar yanı sıra gönüllü, sivil toplum kuruluşları katılarak işbirliği ve eş güdüm içerisinde toplumda sorumluluk duygusu, vatandaşlık bilincini geliştirerek ancak sorunlar çözülebilir.
Engelli bireyler aile ve toplumla ilişkiler de güçlükler yaşamaktadır. Ev, hastane ve özel eğitim kurumları dışında zamanını değerlendirebileceği koşullardan yoksun olarak yaşamını sürdürmektedirler. Toplumsal ön yargı ve dışlamalara maruz kalmaktadırlar. Aileler kendilerini çaresiz hissetmekte ve zor durumda bulunmaktadır. Ailelerine bağımlı yaşamaktadırlar. Eğitimlerini tamamlamada güçlük çekmeleri nedeniyle meslek sahibi olamamaktadırlar. Meslek sahibi olmuş engelliler iletişimde yaşadıkları güçlükler ve sosyal beceri yoksunluğu nedeniyle verimli çalışamamaktadırlar. Yetersiz ekonomik koşullarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Vesayet altına alınan engellilerin bir kısmının, vasilerinin ilgisizliği ve ihmali ile karşılaşılmaktadır.
Engellilerin sosyal hakları konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Vasilerinin ilgisizliği sorumlu mahkemelere bildirilmelidir. Gelişmiş batı ülkelerinde bu yaklaşıma ek ve zincirin devamı olarak engellilerin toplum ve aileye yeniden kazandırmaya dönük eğitim danışmanlık ve rehberlik kurumları mevcuttur. Maalesef ülkemizde bu tür kurumlar yok denecek kadar azdır. Engelli ailelerinin, ekonomik koşulları nedeniyle evlerinde barındırıp ihtiyaçlarını karşılamaktan kısmen ya da tamamen yoksun olmaları, üretici ve kendine yeterli konumda bulunamamaları nedeniyle engelli bireyler evlerine bağımlı hale gelmiş ve bu da mevcut hastalıklarının kronisite kazanmasına ve sosyal kayıplarının daha da artmasına neden olmuştur.
Aileleri ve toplumla reentegrasyonunu toplum temelli hizmet uygulamaları engelli bireylerin güçlendirilmesi ve yaşam kalitesini yükseltilmesine yönelik danışmanlık, eğitim ve sosyal hizmetlerin sunulmalıdır. Böylece bireylerin bilgi, beceri, eğitim, niteliklerinin arttırılması yaşam sorumluluğunu alarak ortaya çıkma olasılığı olan pek çok sorunun önlenmesi anlamına gelmektedir.
Amaç engellinin aileleriyle ve toplumla yeniden kaynaşmasını, aile ve toplumun parçası olmasını sağlamaktır. Engelli yakınları, daha iyi bir ilişki kurmak istemekte, ancak bunu nasıl yapacaklarını ve nasıl sürdüreceklerini bilememektedir. Eğer engellilere ve ailelerine bilgi, eğitim ve sosyal destek sağlanırsa hastaların topluma kazandırılması mümkündür.
Fatih Kılıçarslan
AİLEDER Yönetim Kurulu Başkanı