Özellikle travma sonrası stres bozukluğunun iyileştirilme sürecindeki başarısıyla bilinen teknikte, beyindeki stres kaynağı düşüncelerin nötrleştirildiği belirtildi.
Psikiyatr Sümer Öztanrıöver, ''Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme'' olarak bilinen EMDR tekniğini, basit ancak etkili olması nedeniyle son zamanlarda sıkça kullandıklarını söyledi.
EMDR'nin sağ-sol göz hareketleri, işitsel uyaranlar veya dokunma yolu ile yapılabildiğini belirten Öztanrıöver, teknik ile genellikle 6-8 seansta başarılı sonuçlar alınabildiğini kaydetti.
Kişideki acı dolu deneyimlerin beyinde görsel, işitsel, duygusal, düşünsel ve bedensel temsillerle saklandığını anlatan Öztanrıöver,
''Alakasız bir durum, anıyı belleğe çağırıp şiddetli bir tepkiye neden olabilir. Tümüyle zararsız olan bu durum ise kişi için korku dolu bir ölüm kalım mücadelesine dönüşebilir'' dedi.
Söz konusu durumlarda, öncelikle travmatik anı ya da yaşamı etkileyen olayların (hastalık korkusu, panik atak geçirme korkusu, uçağa binememe, kapalı yerde kalamama, boğulma korkusu, kalabalıkta konuşamama, sınav kaygısı) belirlendiğini belirten Öztanrıöver, şöyle konuştu:
"Kişi bu olayı hatırladığında beyninde görsel bir resim (hedef olay) vardır. Bu resme eşlik eden gerçekçi olmayan negatif düşünceler (ben değersizim, güçsüzüm, sevilmeyen biriyim, yeterince iyi değilim, kendime güvenemem, mükemmel olmalıyım, tehlikedeyim) belirlenir.
Olay hatırlandığında ve negatif inanç belirlendiğinde öfke, korku, kızgınlık, utanç gibi bazı duygular ortaya çıkar. Bu duyguların bedende yoğunlaştığı (kalbi, beyni, karnı, kolları, bacakları gibi) yerler vardır, bunlar belirlenir.
EMDR çift taraflı beyin uyarımı ile bu deneyimi işler. İşlem sonrası kişi anıyı ya da korkutucu olayı unutmaz, ama bu durumlar kişi için artık bir stres kaynağı olmaktan çıkar. Ona karşı nötrleşir, olayı başkasının başına gelmiş gibi hatırlamaya başlar."