Başlığı görüp hemen korkmayınız. Şöyle derler: Plastik cerrahlar, eli neşter tutan psikolog gibidir. Hakikaten de öyle. Malumunuzdur ki insanın ruh ve beden olmak üzere iki yönü vardır.
Eğer bedende bir problem veya bir normal dışı durum varsa bunun düzeltilmesi için ruh yönü daima baskı yapar. Ruh ve beden bu yüzden çatışırsa da daima ruh galip gelir.
Örneğin, Kepçe kulağı olan bir çocuk arkadaşları arasında okulda alay konusu edildiği için okuldan kaçıyor. Ailesine okula gitmek istemediğini söylüyor.
Konuyu tam açıklığı ile de anne ve babasına anlatamayan 11 yaşındaki bu kız çocuğunu ailesi psikiyatri doktoruna götürüyorlar. Çocukla konuşan psikiyatrist konuyu çözünce plastik cerrahiye gönderdi. Bizde ameliyatını yaptık. Okuldan kaçan ve gitmek istemeyen çocuk şimdi göğsünü gere gere ve koşarak okuluna gidiyor.
Anne-babalara deriz ki: çocuğunuzda ki bu sorunları ihmal etmeyin ve zamanında(okuldan önce) çözün.
Anne, baba çocuğunun psikolojisini çok güçlü tutmaya ve bu durumu kabullenmesine gayret ediyorlar ama bir gün olay patlak veriyor. Küçük bir operasyonla düzenlenecek bir olayı geciktirip, çocuğu yıllarca psikolojik yorgunluğa itmeye hiç gerek yok herhalde!
Çünkü ilkokul çağı çocuklarının beyinde frenlemesi yoktur ve istediği gibi konuşur. Bu yüzdende arkadaşları ile de rastgele alay etmekten çekinmeyecek kadar acımasızdırlar.
Yine bir delikanlı veya bir genç kız düşünün. Bu kişi dudak damak yarığı deformitesi ile doğmuş, çocukluk çağında birkaç ameliyat geçirmiş, fakat burnunun düzelmesi için 18 yaşına gelmesi gerekir.
Eğer bu arada ilk ameliyatları da iyi yapılmamışsa hem burnu çok deforme kalır hem de yedikleri bazen burnundan gelir. Böyle bir genç insan psikolojik ve sosyolojik açıdan muhakkak ki sorunlu olur.
Bu kişilerin burunlarını düzgün şekline getirince yedikleri, burunlarından gelmeyince genç bayan veya genç erkek özgüvenini kazanır ve topluma daha verimli olur.
Problem görünen yerlerinde ve ya elbise altında olabilir fakat oldukça zor kabul edilebilir durumlar olduğu halde, psikolojisi iyi olanlar hadisenin altında ezilmediğini gördük.
Size bir hastamı ve anne baba ihmalinin nelere mal olduğunu anlatmak istiyorum. Muayenehaneme 15 yaşında bir delikanlı getirildi. Delikanlı oldukça mahcup, sorulara cevap vermeyen fakat söylediğimi yapan bir kişiydi. Sorduğumda o konuşmaz çok nadir bir iki defa sadece annesine bir şeyler söylediği duyulmuştur dediler.
15 yaşına gelmiş bir çocuğun her iki el ve her iki ayak parmakları tümüyle yapışıktı ve doğuştan olan bu deformasyonu ile birinci sınıftan itibaren arkadaşları hep alay ediyordu. (Resim7,8,9)
Çocuk çıkar yolu duymamakta buldu. Sağır zanneden arkadaşları da alaydan vaz geçti. Bunlar benim tahminimdi ve haklı da çıktım. Bir ara muayenede baş başa kaldık ve delikanlı benimle normal konuştu. Hastalığı ve ameliyatları hakkında bilgi aldı ve beni sıkı sıkı tembih etti’ ameliyatlar bitene kadar ben dilsizim bunu unutmayın’ dedi Herhalde bu olay sizlere anne baba mesuliyeti ve bunun ihmal edilemez olduğunu çok iyi anlatmıştır.
Siz, siz olun önce sağlığınıza ve çocuklarınıza sahip çıkın sonra da hiçbir hadisenin altında ezilmeyin. İster fizik, ister psikolojik, isterse sosyolojik, her olayın altından güçlü bir irade ve azimle kalkabiliriz.
Sağlıcakla kalınız efendim…
Op. Dr. Selahattin TULUNAY / internethaber.com
Eli Bıçaklı Psikologlar
Eğer bedende bir problem veya bir normal dışı durum varsa bunun düzeltilmesi için ruh yönü daima baskı yapar. Ruh ve beden bu yüzden çatışırsa da daima ruh galip gelir.