Birçok insan işe arabayla ya da toplu ulaşımla gidiyor, çocuklar bir sokak ötedeki okullarına bile servisle ulaşıyor. Bütün gün bilgisayar başında oturanların eve dönüş yolunda attığı adım sayısı çoğunlukla 1000’i geçmiyor. Akşamlar ailece TV karşısında geçiriliyor, hafta sonları ise yapılan en büyük aktivite çocuklarla bir alışveriş merkezine ya da yemeğe gitmek oluyor. Eğer siz bu gruptan değilseniz şanslısınız. Ancak toplumun büyük bir kısmının hayatı bu şekilde geçiyor.
“Çocuklarımız için en iyisini yapmaya çalışıyoruz desek de aslında onları hareketsiz bir yaşama mahkum ederek sağlıksız bir yetişkin olmalarına zemin hazırlıyoruz” şeklinde konuşan Spor Hekimi ve Fizik Tedavi Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Tolga Aydoğ, egzersizin hem yetişkinlerin hem de gelecek nesillerin sağlığını yakından ilgilendirdiğini vurguladı.
2500 YIL ÖNCE HİPOKRAT DA DİKKAT ÇEKMİŞTİ
Hareketin sağlığa olan faydalarını herkes biliyor. Ancak hareketi hayata katmak her zaman çok da kolay olmuyor. Öyle ki bundan yaklaşık 2500 yıl önce “tıbbın babası” olarak anılan Hipokrat, sağlıklı olmak için doğru beslenmenin yanı sıra egzersizin de önemli olduğunu söylemişti.
1950'li yıllarda hareketsizliğin kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümleri artırdığı bilimsel olarak ortaya kondu.
Prof. Aydoğ, “O günden günümüze giderek artan bilimsel çalışmalar da gösteriyor ki hareket etmenin sağlığımız üzerindeki etkisi büyük. Kalp-damar hastalığı, yüksek tansiyon, şeker ve osteoporoz gibi hastalıkların tedavisinde önemli bir ilaç olan egzersizin, aynı zamanda kişinin kendini iyi hissetmesini sağlayan aslında ‘çikolata’ gibi tatlı bir şey olduğu ortaya konuldu” diyor.
“GELECEK NESİLLERİN ÖMRÜ BİZDEN KISA OLABİLİR”
Fiziksel aktivite olmadan sağlığın korunamayacağına parmak basan Aydoğ, “Günümüz insanının kendi ebeveynlerinden daha uzun süre yaşaması beklenirken, tam tersine geleceğimiz olan çocuklarımızın bizden daha kısa yaşama ihtimali bulunuyor” şeklinde konuşuyor.
Çocukların egzersiz alışkanlıkları ile de yakından ilgilenmek gerekiyor.
Çocukların egzersiz alışkanlıkları ile de yakından ilgilenmek gerekiyor.
Prof. Aydoğ’a göre, bu durumun altında yatan en büyük neden ise hareketsizlik ve buna bağlı ortaya çıkan sağlık sorunları: “Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre 2008 yılında görülen ölümlerin % 43'ü kalp-damar hastalığı, şeker, yüksek tansiyon ve buna bağlı beyin kanaması gibi önlenelebilir sorunlar. Tüm ölümlerin % 15’inin altında yetersiz fiziksel aktivite yatıyor.”
Çocuklarınızın eline bilgisayar, telefon verip uslu uslu oturmalarını sağlamayın, arkadaşları ile bir araya getirip oynama imkanı yaratın.
ÇOCUKLARINIZI OYNAMAYA TEŞVİK EDİN
Prof. Aydoğ’un çocuklara fiziksel hareket alışkanlığı kazandırmak için ailelere önerileri ise şöyle: “Çocuklar emeklemeye başladıktan sonra hareketleniyor. Bu dönemden sonra sürekli oynamaya teşvik edilmeli ve oyun için ev, sokak, park gibi yerlerde olanak yaratılmalı, bir yerlere gitmek için mümkünse yürüme ve bisiklet tercih edilmeli. Hareket etmenin keyfine varan çocuğu daha sonra yaşına, fiziksel çevresine, fiziksel uygunluğuna ve ulaşılabilirliğine göre bir spora yönlendirmek gerekiyor. Ancak unutmayın ki seçtiğiniz sporun uygun sürede ve düzenli yapılması önemli. Bu nedenle kreşler, anaokulları ve okullar mutlaka iyi değerlendirilmeli, teneffüslerde oyun oynamalarına, spor yapmalarına çaba gösterilmeli.”
Oyun ve fiziksel aktivite çocuğun sosyalleşmesini sağlıyor.
Oyun ve fiziksel aktivite çocuğun sosyalleşmesini sağlıyor.
EGZERSİZ YAPARAK ÇOCUKLARINIZA ÖRNEK OLUN
Günümüzde çok sayıda aile, hafta sonunu alışveriş merkezinde gezerek ya da bir restoranda yemek yiyerek geçiriyor. Bu buluşmalarda genellikle çocukların masadan kalkmamaları isteniyor. Ancak bu davranışlar çocukların oyun oynamalarını ve hareketliliğini azaltıyor. Prof. Aydoğ, ailelere; daha çok oyun alanı olan mekanlarda buluşmalarını, ayrıca egzersiz yaparak çocuklarına örnek olmalarını tavsiye ediyor.