Hayal eden çocukların sorunları çözme becerilerine sahip ve yaratıcı çocuklar olduğuna dikkat çeken uzmanlar ‘Bırakın gençler hayal kursun, gerisi kolay. Yeter ki engellemeyin’ diyor.
İNSAN HAYAL ETMEMİŞ OLSAYDI...
Her şey bağımsız bir Türkiye hayali ile başladı. O hayal ile yola çıkan Mustafa Kemal Atatürk bir asır önce bağımsızlık meşalesini Samsun’da yaktı. Eğitimciler, Milli Mücadelenin 100. Yılında Habertürk’te yayınlanan eğitim ve gençlik programı ‘Yolun Başındayken’de ‘Türkiye’nin gençleri’ni konuştu. Dr. Görkem İldaş’ın sorularını yanıtlayan Marmara Eğitim Kurumları Okul Müdürü Mehmet Alkan gençlerin hayal kurmasının önemine dikkat çekti. ‘Gençlerin yapabileceklerini hayal edebilmeleri çok değerli çünkü genç nesiller o hayaller sayesinde pek çok buluşu gerçekleştirecek’ dedi. Alkan, ‘eğer insanlar hayal etmemiş olsaydı günümüzün teknolojisine sahip olamazdık’ diye konuştu.
BAŞARI KADAR BAŞARISIZLIĞI DA BİLSİN
Sürekli başarı beklentisinde olan ailelere seslenen Alkan, başarıda başarısızlığın rolüne de dikkat çekti. ‘Başarısızlık çocuğu geliştiren bir olgudur. Başarısız olan bir çocuk başarının yollarını araştıracak, zayıf not alacak ki iyi almanın peşinde olacak’ dedi. Beceri odaklı eğitimin öneminin altını çizen Alkan, öğrencilerin gelecekte mesleklerine adapte olabilmeleri için proje ve sosyal sorumluluk projelerinin önemini hatırlattı, genç nesillerin iletişim, sosyal ve düşünce becerileri geliştirilmeli gerekli’ diye konuştu.
GELECEK İÇİN ‘KAFA’ YETİŞTİRMELİYİZ
Feyziye Mektepleri Vakfı CEO’su Koray Tulgar ise gençlerin gerçek fikirli olması gerektiğiniCumhuriyet tarihinden bir örnekle anlattı. ‘Atatürk, Samsun’a giderken İngilizler Bandırma Vapurunu durdurup arama başlatıyor. Mustafa Kemal arkadaşlarına dönüp diyor ki, ‘silah arıyorlar, oysa ki biz Anadolu’ya kafa götürüyoruz. ‘Bizler de gelecek için kafa yetiştirmeliyiz’ diye konuştu.
ÖĞRETMEN ÖĞRENCİYE ‘KOÇ’ OLMALI
Eğitimde gidişatın rolleri de değiştirdiğini vurgulayan Tulgar, ‘Artık öğretmen sadece öğretmemeli, aynı zamanda öğrenciye koçluk etmeli, motivasyon sağlamalı’ dedi. Tulgar, her öğrencinin farklı öğrenme stili olduğunun unutulmamasını ve anlatım şeklinin, teknoloji de işin içine katılarak değişmesi gerektiğini söyledi. ‘Artık en önemli öğretmenlerimiz eğitim teknologlarımız ve bilgisayar öğretmenlerimiz’ diye konuşan Tulgar genç ve çocukların istekleri doğrultusunda eğitimin de değişmesi gerektiğini sözlerine ekledi.