Ailelerin sorunları çözmek için çeşitli yöntemleri denediğini ve en son çare olarak bir psikologa başvurmak zorunda kaldıklarını söyleyen Akyüz "Psikologa gitmeye karar verene kadar sorun iyice ilerliyor. Bu da çözüme ulaşmayı güçleştiriyor. Pek çok aile, ilkokuldan itibaren çocuklarının eğitimi için ciddi bir bütçe ayırıyor, oysa çocuklar için yapılacak yatırımın en büyüğü ilk 6 yılda yapılmalı, çünkü kişilik gelişiminin yüzde 75'i okul öncesi dönemde tamamlanıyor. Bu dönemlerde çocuğun psikososyal gelişimi oldukça önemlidir. Eğer çocuk bu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatabilirse ruhsal ve bedensel açıdan daha sağlıklı ,mutlu, öz güveni gelişmiş bir insan haline gelir." dedi.
Ailelerin psikolojik danışmanlara çocuklarıyla ilgili bazı durumlarda başvurduğunu kaydeden Seda Akyüz ,"Aileler çocukları için psikologlara, gelişim kontrolü, davranış ve uyum bozuklukları, hastalıkların tedavisi ve sakatlıklar, aile ile ilgili sorunlar ve yaşam değişiklikleri, psikolojiyle ilgili sorulara yanıt için başvurmaktadırlar. Ancak bir çok aile bu sorunları görmezden gelmektedir. Çözüm adına en büyük adım ise soruna yol açan duygusal ya da psikolojik sebebi ortaya çıkarmaktır." şeklinde konuştu.
Toplumda psikolojik danışmanlarla ilgili yanlış bilgiler verildiğini belirten Akyüz "Halkımız maalesef psikolojik danışmanlarla ilgili bazı yanlış bilgilere sahip. Danışmanların herkese uygulanabilen hazır reçeteleri olduğu, sihirli değnekleri olduğu ve tek seansta sorunları ortadan kaldırdıkları gibi bir çok yanlış düşünceler var. Psikolojik danışma bir süreç işidir ve kesinlikle ilaç kullanmaz. Probleme hazır çözüm önerileri sunmak yerine birlikte çözüm yolları arar. Psikolojik danışman yardımı almak etiketlenecek bir durum değildir. Her insanın bedeninin hasta olduğu gibi ruhu da zaman zaman hastalanabilir." diye konuştu.
(CİHAN)