Son yıllarda yapılan araştırmalar, IQnun hayattaki başarıya katkısının %10dan fazla olmadığını göstermektedir.
IQ, hedefe yönelik eylemlere yol açmaz.
Günümüzde bireyler arası aile içi, kurumsal yönetim, toplumsal ilişkilerde duygusal zekânın önemi ve etkinliği artmaktadır.
Duygusal ve iletişim becerisi yüksek kişiler hissettikleri duyguları tanımlayabilen, gündelik hayatın şifresini yorulmadan çözen kişilerdir; diğerlerine oranla daha mutlu, daha üretken, daha dikkatli ve dengeli olurlar.
İlişkileri dengeleyebilme becerileri gelişmiştir.
Stres altında hata yapmadan ilişkilerini sürdürürler.
Öfkelerini kontrol ederler.
Konsantrasyon kabiliyetleri artar.
Duygusal zekâsı farkındalıkları, iç görüsü gelişmiş kişiler başkalarının duygularını anlamada ve başarılı iletişim içersinde bulunmada gerek özel gerekse mesleki alanlarında daha avantajlı bir konuma geçerler.
Duygusal zekâ bireyin, toplumsal hayat içersinde üreten bir değer konumuna getirerek kişinin mutlu ve huzurlu olma potansiyelinin ortaya çıkmasına katkı sağlar.
Duygularını kontrol edemeyen kişiler ise, iletişim çatışmaları içersinde yeteneklerini engelleyen içsel bir mücadeleye giriyorlar.
Goleman Duygusal zekayı kişinin kendi duygularını anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi ve duygularını yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilmesi yetisi olarak tanımlıyor.
Duygusal zekâ korku, öfke, üzüntü, mutluluk, hayret, tiksinme ve hor görü ekseninde duyguların üçüncü şahısları anlamada, bir ürünü satmada, bir reklam metnini yazmada, kendini savunmada, rakiplerini ikna etmede ne kadar etkili olduğunu kanıtlıyor.
Duygusal zekâ mantıktan vazgeçmeyi değil ama duyguların vazgeçilmezliğini somut örneklerle açıklıyor.
Duygularımızı geliştirmek için öncelikle aşağıdaki temel sorulara cevap bulmalıyız.
Duygular doğru kararlar almayı nasıl sağlar?
Duygular nasıl yönetilir?
Duygusal çatışmalar nasıl çözülür?
Duygusal zekâsı gelişkin biri hangi ayrıcalıklara sahiptir?
Duygusal zekâ nasıl geliştirilir?
Üst düzey iletişim ve etkili kişiler arası ilişkiler kurmamızın yanı sıra potansiyelimizi gerçekleştirmemizi, amaçlarımıza, isteklerimize ulaşmamızı, değerlerimizi keşfetmemizi ve onları yaşama geçirmemizi sağlayan Duygusal Zeka\'mızı geliştirmek de bizim elimizde; bunun için kendimizi tanımaya ve geliştirmeye istekli, öğrenmeye açık olalım.
Ayrıca unutmayalım ki, iş yaşamı ile özel yaşamın dengesi de büyük önem taşımaktadır.
Bu becerileri yaşamımızın her iki alanında da sergilediğimizde birey olarak mutluluğumuz, üretkenliğimiz ve başarımız artmaktadır.
Öyleyse, diyebiliriz ki; işyerinde ve tüm yaşamda başarının anahtarı: Duygusal Zekâ\'yı kullanabilmek ve duyguları yönetebilmektedir...