MEDİKALTEKNİK - Janssen Cilag’ın katkılarıyla 17-18 Ocak 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen Merkezi Sinir Sistemi (MSS) Psikiyatri Forumu’nda yeni tedavi yöntemlerinin yanı sıra tedaviye uyumla iyileşme ilişkisi tartışıldı.
Janssen Cilag’ın evsahipliğinde düzenlenen Psikiyatri Forumu’nda yurtiçi ve dışından konularında uzman hekimler tecrübelerini paylaştı. Nüfusun yüzde 1’ini etkileyen şizofreni ve yüzde 1,5’ini etkileyen bipolar bozukluk gibi tedavi edilebilir olan psikotik hastalıkların teşhis oranının artması ile toplumda yaşam kalitesinin yükseltilebileceğine vurgu yapılan forumda, yeni tedavi yöntemleri ile hastalıkların neredeyse tamamen iyileştirilebilir olduğuna dikkat çekildi.
Forumda şizofreni tedavisi hakkında bilgiler aktaran konuşan Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi hekimlerinden Doç. Dr. Nesrin Dilbaz, toplumun yüzde 1’ini etkisi altına alan şizofreninin özellikle genç yaşlardaki insanları etkilediğini belirtti. Okul, iş, aile ve sosyal hayatta işlevsellik kayıplarına yol açan bu hastalıkların tedavisinde, erken teşhis ve hasta uyumunun son derece önemli olduğunu sözlerine ekleyen Doç. Dr. Dilbaz, tedavinin eksiksiz uygulanması durumunda günümüzdeki tedavi yöntemleri ile hastalığın neredeyse tamamen iyileştirilebildiğini bildirdi.
Florida Çocuk Sağlığı Merkezi Profesörlerinden Dr. Jose M. Olivares, şizofreninin bellek ve dikkat merkezlerini etkilediğini, yeni tedavi yöntemleri ile bu hasarın önlenebildiğini ve ilk ataktan sonra zamanında tedavi altına alınan bir hastanın yeniden bir atak geçirmemesinin mümkün olduğuna değindi. Doğru tedavi yöntemleri ile bu hastaların işlevsellik güçlerinin artacağını ve topluma katılan bireyler olabileceklerini belirtti.
UNC Tanı ve Araştırma Merkezi hekimlerinden Dr. Jair Soares ise “Geçtiğimiz 10 yılda tanı ve tedavi yöntemleri çok gelişti, genç yaşta ilk atağını geçiren hastaların büyük ölçüde iyileşme şansı çok daha yüksek. Hastalar, yeni nesil ilaçların başarıları ve psikoterapi desteği sayesinde işlevselliklerini artırarak hastalıklarını en az sosyal kayıp ile atlatabiliyor” dedi.
Forumda ayrıca tedavi edilebilen bu hastalıkların teşhis oranının artmasıyla toplumda yaşam kalitesini de artıracağı vurgulandı.
1961 yılında Johnson&Johnson grubunun bir parçası haline gelen Janssen Pharmaceutica, 1994 yılında Cilag şirketiyle birleşerek Janssen-Cilag adını almıştır. Johnson & Johnson bünyesinde faaliyet gösteren Janssen-Cilag, yüksek kalitede ilaç geliştirme faaliyetleriyle bugün dünyanın önde gelen yenilikçi sağlık şirketlerinden biridir. Merkezi Belçika’da bulunan Janssen-Cilag, kanser, AIDS, depresyon, şizofreni, anksiyete, alzheimer ve diyabet gibi alanlarda insan sağlığının iyileştirilmesi konusunda araştırma-geliştirme, pazarlama ve satış faaliyetleri gerçekleştirmektedir. Janssen-Cilag, 1999 yılından bu yana Türkiye’de insan sağlığı için çalışmaktadır.