MİLLİYET - Sigara yasağına gelene kadar, dünyanın bazı yerlerinde öyle tuhaf yasaklar var ki aklınız durur. Bu yasakların her biri ilk başta “Yok artık” dedirtirken, üzerinde düşününce bazıları mantıklı geliyor. Özellikle de hayvanları koruyanları...
1-Sokakta çıplak dolaşılmasına izin verilmemesi son derece yaygın bir yasak. Villahermosa’da (Meksika) bu yasak bir adım ileri çekilmiş. “Ahlaki değerlerin zedelendiğini” gören Villahermosa belediyesi, 1 Ocak 2005’te halkın evde çıplak gezmesini yasaklamış.
2-Monza’da (İtalya) modern insanın sorunları bazen anlayamayacağımız bir boyutta olabiliyor. Biz burada terör, fakirlik, küresel ısınma gibi sorunlarla boğuşalım, İtalya’nın kuzeyindeki, Formula 1 Grand Prix’sine ev sahipliği yapan Monza şehrinin başında “Kavanoz akvaryum veya fanustaki balığa neler olur?” gibi dertler var. Kavanozda yaşayan balığa ne olduğunu biliyor musunuz? Belediye meclisine göre kavanoz akvaryum “gerçekliği çarpıtıyor”. Yani bir nevi balık “Matrix”i... Tek fark, makinelerin bizler olması. Belediye başkanının basın sözcüsü Giampietro Mosca durumu şöyle açıkladı: “Japon balıkları fanusun dışbükey camının arkasından dünyayı şaşı görmek durumunda kalıyor, bu da hayat boyu işkence anlamına geliyor.” Bu kavanozlarda filtre ve havalandırma olmadığı için balık oksijensiz bir ortamda yaşamak zorunda kalıyor. Yasaya göre yarışmalarda evcil hayvanların ödül olarak verilmesi ve karnaval ile fuarlarda boyalı civcivlerin satılması da yasak.
3-Louisiana eyaletinin (ABD) Delcambre kasabasında çok düşük belli pantolon giymek yasak. Rap müzik yapan siyahi erkek şarkıcıların moda akımı olarak başlattığı bol ve düşük bel pantolonların gençlerde davranış bozukluğuna yol açtığı iddia edilmişti. Yasağa uymayanlar 500 dolar para ve altı aya kadar hapis cezasına çarptırılıyor. Belediye Başkanı Carol Broussard, iç çamaşır gösterilerek teşhircilik yapıldığını savunmuş, bunun ırkçı bir karar olduğu yönündeki iddiaları da reddederek, beyazların da bu tür pantolonlar giydiğini söylemişti.
4-Houston’da (ABD) 2005 yılında, kütüphaneyi ziyaret edenlerin iyi bir ortamda çalışabilmeleri için ter kokan insanların içeri alınmaması veya dışarı atılması kararı alındı. Yasağa göre, kütüphanede uyuyan veya başını masaya koyan, ayaklarını veya bacaklarını masaya uzatan kişilerden kütüphaneyi terk etmeleri isteniyor. Ziyaretçiler kütüphanenin tuvaletlerini üstlerini değişmek, yıkanmak veya tıraş olmak için kullanamıyor. İnternette sakıncalı siteleri gezenler de dışarı atılıyor. Battaniyeler ve büyük sırt çantaları içeri alınmıyor.
5-Stafford, New Jersey’de (ABD) dondurma satan arabalar eskisi gibi müzik çalamıyor. Zil çalmalarına izin var ama... Her ne kadar bazı insanlar dondurmacının tek eliyle zili çalarken direksiyon hakimiyetini kaybedip mahalledeki çocuklara çarpabileceğini söylemiş olsa da yasak çıktı.
6-Megion kasabasının (Rusya) belediye başkanı Aleksandr Kuzmin geçen yıl, bahane izlenimi veren 27 ifadeyi bürokratların kullanmasını yasakladı. Bu kelimeleri kullananların işten çıkarılabileceğini söyleyen Kuzmin’in listesinde birinci sırada “Bilmiyorum” var. Kuzmin “Sorunların çözülmediğini duymaktan bıktım. Memurların görevi bahane değil çözüm üretmek” dedi. Yasak olan kelime ve ifadeler arasında “Mesai bitti”, “Para yok”, “Ben o gün hastaydım”, “O işe ben bakmıyorum”, “İlk defa duyuyorum”, “Tam şimdi ilgilenecektim”, “Benim sorunum değil”, “Yapamam”, “Ama daha önce siz demiştiniz ki...”, “Sekreterinize söylemiştim”, “...konusundaki kaynak yetersizliğinin bizi zor duruma düşürdüğünü dikkatinize sunarım” ve “Öğle tatilindeyiz” yer alıyor.
7-Las Vegaslı yetkililere göre evsizler karınları doyduğunda tehlikeli, cesur ve açgözlü bir hal alıyor. Son 10 yıl içinde evsiz sayısının ikiye katlanıp yaklaşık 12 bini bulduğu Las Vegas’ta (ABD) 2006 yılında parklarda evsizlere bir sandviç bile vermek yasaklandı. Amaç güzelleştirmeye çalıştıkları mahallelerde evsizlerin toplanmasını engellemek. Gerekçeleri de Las Vegas sakinlerinin evsizlerin bulunduğu yerlerde biriken çöplerden ve suçtan şikayetçi olmaları, parka gitmekten korkmaları. Yasağı çiğneyenler altı aya kadar hapis veya 1000 dolar para cezasına çarptırılıyor.
8-Yemek masasında meze olan hiçbir hayvanın iyi bir gün geçirdiğini düşünemeyiz ama ıstakozların neredeyse işkence gördüklerini bilen bilir. Zamanında ıstakoz tüccarı Sema Çelebi anlatmıştı: “En makbul ıstakoz ızgara, ıstakozun canlı canlı ızgara edildiği türdür. Izgara için önce ıstakozun bacaklarının koparılması gerekir.” Amaç, kaynar su dolu tencereye atıldığında ıstakozun çığlığını duymamak için de önce baş bölümünü kaynar suya sokup daha çabuk ölmesini sağlamakmış. Yani, Reggio’da (İtalya) ıstakozun canlı canlı haşlanmasının kanunen “gereksiz işkence” olarak tanımlanıp yasaklanmasına şaşırmamak gerek. Acaba Sema Çelebi’nin cezası ne olurdu?