Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Psikoloji Bölümü ve Psikoloji Öğrencileri Kulubü tarafından geçtiğimiz günlerde yararlı bir konferans gerçekleştirildi. Konferansın konuşmacısı Middlesex Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak görev yapan, bilişsel psikolog ve dil psikoloğu Doç. Dr. İlhan Raman Okuma, Yazma ve Disleksi konusunda bir konuşma yaptı.
DAÜ'den verilen bilgiye göre, İngiliz Psikologlar Birliği ve İngilterede Yüksek Eğitim Akademisi üyesi olan Doç. Dr. Raman, Türkçe konuşan çocuklarda dil ve disleksinin psikolojisi ve nöropsikolojisi üzerine çalışmalar yaptı.
Doç. Dr. Raman konuşmasına, gelişimsel ve bilişsel psikoloji kapsamında, çocuklarda okuma ve yazma edinimi ile ilgili genel bir bakış ile başlayarak çocuklarda okuma-yazma evrelerini ana hatlarıyla belirledi. Doç. Dr. İlhan Raman, konuşmasında Okuma-yazma becerilerinde başarılı bir edinim ve uygulama, eğitim için büyük önem taşımaktadır. Ancak, toplumun yaklaşık olarak %10u etkili okuma ve heceleme edinimlerinde sorunlarla karşılaşmaktadır. Türkçe konuşan çocukların akademik anlamda yetersiz başarı gösterdiği resmi raporlarda yer bulsa da, dil ile ilgili sorunlar ve bu sorunların eğitim üzerindeki etkisi genelde dikkate alınmamıştır dedi.
Disleksinin teşhis edilmesinin yanında özellikle Türkçe konuşan çocuklarda disleksinin teşhis edilmesiyle ilgili olarak devam eden konuşmasında Doç. Dr. İlhan Raman bir yazım dizgesinde okuma-yazma öğrenmenin zorluk derecesiyle disleksi oranlarının ilişkili olduğunu biliyoruz. Örneğin, Türkçe dilinde, alfabedeki her harfe karşılık bir ses bulunmaktadır, ancak İngilizce dilinde bir harf birçok sese karşılık verebilmektedir.
Dolayısıyla, Türkçede okuma-yazma öğrenimi İngilizceye kıyasla daha kolay gerçekleşmektedir; bu sebeple Türkçede disleksi oranları İngilizceye göre daha düşüktür. Ancak disleksi, çocukların akademik başarısı üzerinde etkili olabilir ve bu doğru bir biçimde ifade edilmiyor olabilir diye ekledi. Dr. Raman konuşmasını, Türkçede okuma ve heceleme sorunlarını değerlendirmek için tanı araçlarının geliştirilmesinin önemini vurgulayarak, ikidillilik ve beyin hasarından sonra dilin nöropsikolojik değerlendirmesi hakkında bilgi vererek sonlandırdı.