Dizilerin İdeolojik Karmaşası

2000’li yılların başından itibaren gelişen dizi sektörünün en gözde konularından biri, çarpık ilişkilerse diğeri de ‘sağ’ görüşün acımasızlığını sergilemek!

2000’li yılların başından itibaren gelişen dizi sektörünün en gözde konularından biri, çarpık ilişkilerse diğeri de ‘sağ’ görüşün acımasızlığını sergilemek! Bu zihniyet doğrultusunda ‘Ihlamurlar Altında’, ‘Hatırla Sevgili’ gibi projelerde sağcılar daima ‘kargaşa çıkartan’ şeklinde yansıtılmış, solcularaysa ‘mazlum ve ezilmiş’ rolü layık görülmüştür.

 Üniversite çatışmalarını aşkla birlikte sunan bu yapımlarda, öne çıkartılan unsur hep ‘ülkücülerin acımasızlığı’ olmuş, vatanın bütünlüğü için uğraşan bu kesim, tüm olayların sorumlusu şeklinde gösterilmiştir.

 ‘Bu Kalp Seni Unutur Mu?’ adlı belgesel-dizi formatındaki yapımda da yine 12 Eylül dönemi ele alınmış, solcuların mağduriyetine dair mesajlar verme kaygısına düşülmüştü! Ancak bir süre sonra yeterli izleyiciye ulaşamadığından yayından kaldırılmıştı.


Şimdi de Kanal D’nin dönem dizisi olan ve Osman adlı çocuğun ağzından anlatılan bir ‘aile’ öyküsünü yansıtan, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ sahnede! ‘Kaptan Ali’ karakterinin çarpık ilişkisinin yarattığı aile dramını anlatmaya soyunan dizide, 1968 döneminde meydana gelen öğrenci olayları da araya sokuşturulmuştu.

Başlangıçta ‘ihanet’i vurgulayan ve gözleri yaşartan yapım, gerçek niyetini her bölüm biraz daha açığa çıkartarak sergilemeye başladı! Berrin-Ahmet-Hakan üçlüsü arasındaki ‘aşk’ bağını ‘siyasi’ sürece sokan senaryo, bu noktada Kürşat karakterini üst düzey bir sağcı olarak sol görüşlü Ahmet’in peşine taktı. ‘Kurt’ Kürşat, ‘kuzu’ Ahmet’i avlamaya çalışırken ‘bitaraf’ Hakan’ı da tehditle kendi yanına çekecek kadar zalim!

Ülkücüleri, her türlü şantajı yapan acımasızlar olarak gösteren dizide, otoriter güç de sağcıları kollayıp solcuları ezmekte. Amina da mücadelesine baş koymuş ve bu uğurda Ahmet’le paravan evlilik yapmış korkusuz bir Filistinli kadın olarak sunulmakta. Solcuları alabildiğine savunmasız ve sempatik göstermesine karşın, ülkücüleri adeta canavarlaştıran bu ‘taraftar’lığın bir an önce noktalanması ve ‘aile’ konusuna odaklanılması gerek! Aksi takdirde alınan tepkiler her geçen gün artacak...

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Araştırmalar Haberleri