Diyabette Beslenme ve stres önemli

Diyabetliler, beslenme tedavisi uygulamadığı sürece kan şekerini düzenli tutup, sağlıklı bir diyabetli olarak yaşamaları zor.

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesinden emekli oluncaya kadar 23 yıl boyunca diyabet diyetisyeni olarak çalışan Doç. Dr. Emel Özer, diyabetlilerin, beslenme tedavisi uygulamadığı sürece kan şekerini düzenli tutup, sağlıklı bir diyabetli olarak yaşamasının mümkün olmadığını bildirdi.

Halen KKTC Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürüten Doç. Dr. Özer, karbonhidratların kan şekeri düzeyini etkileyen en önemli besin maddesi olduğunu vurguladı.

Kan şekerinin sürekli yüksek olmasının diyabette komplikasyon denilen birtakım yan hastalıklara neden olduğunu anlatan Özer, “O nedenle diyabet tedavisinde amaç komplikasyonları önlemek, kan şekerini düzenli tutmaktır” dedi.

Bunu sağlamak için gerekli sacayaklarını “beslenme, ilaç ve insülin şeklindeki medikal tedavi, egzersiz, hareketli bir yaşam ve tüm bunlarla birlikte diyabet bilgisi ve eğitimi”nin oluşturduğunu belirten Özer, şöyle konuştu:

“Beslenme de eğitimin bir parçası. Beslenmede eğer yediklerinize, özellikle yediğiniz karbonhidratlara dikkat etmezseniz kan şekeri kontrolünü sağlama şansınız yok. Beslenme o sacayağında çok önemli. Kişi isteği kadar en iyi ve uygun olan ilacı veya insülini kullansın, beslenme tedavisini uygulamadığı sürece, o ilaçla veya yaptığı insülinle kan şekerini düzenli tutup, sağlıklı bir diyabetli olarak yaşaması mümkün değil.”

Diyabette, karbonhidrat sayımının 1994 yılından sonra üzerinde önemle durulduğunu belirten Özer, o yıllarda yayınlanan Diyabet Kontrol ve Komplikasyonları Çalışması bulgularının da diyabette hem ekip tedavisi, hem de karbonhidrat sayımının önemini gösterdiğini ifade etti.
Yine bu yılın başında ABD Diyabet Birliği'nin yayınladığı öneriler dizisinde, kanıta dayalı beslenme tedavisi önerisi yapıldığını ifade eden Özer, “Orada diyor ki, diyabetli birey yediklerini karbonhidrat sayımına göre yapmalı, yediklerinin içindeki karbonhidrat miktarını hesaplamasını ve kaç gram karbonhidrat aldığını bilmeli. Eğer insülin kullanıyorsa dozunu buna göre yapmalı” dedi.

Türkiye'de diyabetle ilgili çok fazla kitap bulunmaması nedeniyle hasta ve hasta adaylarına yönelik olarak karbonhidrat sayımının anlatıldığı ve bir ilk niteliğinde olan “Diyabetliler İçin Hayatı Kolaylaştırma Kılavuzu” adlı kitap hazırladığını kaydeden Özer, kitabın içinde bine yakın besin, içecek ve Türk mutfağından çeşitli yemeklerin sağladığı enerji, karbonhidrat, lif ve yağ miktarlarının yer aldığını söyledi.

“Bir diyabetlinin öncelikle karbonhidrata dikkat etmesi gerektiğini bilmesi gerekiyor. Su gibi ayran içiyor, ayranda karbonhidrat olduğunu bilmiyor” diyen Özer, genelde diyabetlilere daha önceden hazırlanmış bir diyet listesi verildiğini ifade etti.

Hastaların beslenme alışkanlıklarını gazetede yer alan ya da koçandan kopartılarak verilen bir diyet listesiyle kazanamayacağına işaret eden Özer, “Sağlıklı beslenme hepimiz için çok önemli. Ancak diyabetlilerin kan şekerini kontrol altına alarak sağlıklı beslenmeleri gerekiyor. Onun için diyabetlilere diyoruz ki, 'Amacımız sağlıklı beslenme ama buradaki öncelikli konumuz karbonhidratları size öğretmek. Yağ, protein, vitamin, öğün zamanı da çok önemli. Ancak bu önemde öncelik karbonhidratların'. Karbonhidrat sayımı, diyabetli bireyi diyet yapma zorunluğundan ve stresinden uzaklaştıran, yaşam kalitesini artıran bir öğün planlama yöntemidir” diye konuştu.

Her diyabetlinin enerji ihtiyacının farklı olduğunu, ancak gün içinde alması gereken karbonhidrat miktarının hiçbir zaman 200 gramın altına düşmemesi gerektiğini vurgulayan Emel Özer, “Üst sınır ise kişiye göre değişir. Onun için en fazla alması gereken miktarları mutlaka çalıştığı diyetisyenle saptaması lazım” dedi.

Kitapta, açma, poğaça, pilav, irmik, çeşitli çorbalar, çikolata, dondurma gibi pek çok yiyeceğin kase, bardak ve adet ölçüsü bakımından karbonhidrat miktarı ile düşük karbonhidratlı yemek tarifleri de yer alıyor.
 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Psikoloji Haberleri