Bu yazıda depresyonu değerlendirirken hekimlerin göz önünde bulundurması gereken etkenlerin genel bir özeti aktarılmıştır.
Depresyon olgularının büyük bir kısmı, pratisyen hekimler tarafından görülmesine karşın, bu bozukluğun pratisyenlerce tanınma oranları çoğu kez yetersiz olmaktadır. Depresyonun değerlendirilmesi, yani güvenilir tanı koyma, mevcut depresyonun şiddetinin ölçülmesi, depresyona yol açan etkenlerin saptanması ve bozukluğun oluşumunun formülasyonunun yapılması tedavide başarının ön koşullarıdır. Bu nedenle depresyon tanısı düşünülen hastada muayene yöntemleri, muayene bulgularını destekleyen biyolojik testler ve depresyonun şiddetinin ölçülmesinde kullanılan testlerin bilinmesi son derece önemlidir. Bu yazıda depresyonu değerlendirirken hekimlerin göz önünde bulundurması gereken etkenlerin genel bir özeti aktarılmıştır.
Hekim hastasını ilaçlarla, ortamı düzenlemekle ya da psikoterapilerle tedavi edebilmek için öncelikle güvenilir ve doğru bir tanı koymalıdır. Bu tanının güvenilir olabilmesi için, hasta hakkında genetik, biyolojik, gelişimsel, sosyal ve psikolojik yönden mümkün olduğunca çok bilgi edinilmelidir. Hekim hastanın içtenlikle ve dürüstçe konuşmasını sağlayacak güvenli bir ilişkiyi kurabilmek için yetkin, saygılı, empati yapabilen ve ilgisini ifade edebilen biri olabilmelidir. Iyi bir terapötik ilişkinin gelişmesi için görüşme ilke ve tekniklerinin bilinmesi gerekir.
Görüşmenin biçimi, görüşmenin yapıldığı yere, amacına ve özellikle hastanın dayanma gücüne ve tanısına bağlı olarak değişebilir. Hekimler tedavi ettikleri bireyin gereksinmelerini daha iyi anlamak ve iyi bir işbirliği geliştirebilmek için görüşmelerinde esnek olmaya çalışmalıdırlar. Farklı psikiyatrik tanılar alan hastaların görüşmeye katılma kapasiteleri ve görüşmeyi yapan hekime yönelik güçlükleri farklı olmaktadır. Aynı tanıyı alan hastalar bile farklı görüşme biçimlerine gereksinme duyabilirler.
DEPRESİF HASTA İLE GÖRÜŞME
Depresyon psikiyatristlerin tanı koyup tedavi ettiği en yaygın hastalıklardan biridir. Birincil olabildiği gibi, bir başka medikal ya da psikiyatrik hastalığa ikincil de olabilir. Her depresif hasta hekimi intihar riski ile karşıkarşıya getirir.
Makalenin Devamı (PDF Uzantısı) için tıklayınız