Üzüntü hayatın bir parçasıdır. Ancak bu üzüntülü durumun uzaması ve nedensiz ortaya çıkması ruh sağlığı sorunudur ve depresyon olarak tanımlanır. Depresyon duygu düşünce ve davranışı etkiler. Tedavi edilmediği takdirde aylar, yıllar bazen de ömür boyu sürebilir.
Ciddi depresyonu mutlaka bir psikiyatristin tedavi etmesi gerekir. Hafif depresyonda doğal ve bitkisel maddeler tedaviye yardımcı olabilir. Hafif depresyon, yaşam tarzımızı dengelemek ve pozitif enerji veren teknikleri uygulamakla kontrol altına alınabilir. Spor, egzersiz, yoga gibi rahatlatıcı bedensel faaliyetleri günlük hayatımıza katmak çok önemlidir. Bunların yanı sıra sarı kantaron bilimsel olarak kabul edilen en yararlı antidepresanlardan biridir.
Sarı kantaron bitkisinin, hafif ve orta depresyonda, antidepresanlar kadar etkili olduğu görülmüştür. Uzun süre kullanılabilen bitki, bırakıldıktan sonra ruhsal durumda ani bir bozulmaya da meydan vermez. Omega3 ve bazı ayurveda preparatları ile sarı kantaron, melisa çayı ve papatya depresyondan korunmada yardımcıdır.
Taş, renk ve kokularla (aromaterapi) terapi
Depresyon ve ruhsal bozuklukların tedavisine taşlarla, renklerle ve kokularla destek olunabilir. Doktorlarımız ve uzman psikologlarımızın tedavi yöntemlerinin yanı sıra bazı taşların sakinleştirdiği ve depresyona neden olan sebepleri ortadan kaldırdığı tespit edilmiştir.
Ametist, aventurin, kehribar ve lapis başta olmak üzere birçok taş, depresyon gibi ruhsal bozukluklarda tıbbi tedaviye destek amacıyla kullanılabilir.
AMETİST: Bedendeki fazla elektrik yükünü toplayarak beyin gücünü yükseltir. Yatıştırıcı etkisi vardır. Enerjisi huzur vericidir. Yaydığı enerji doğrudan sinir sistemini etkiler. Fazla çalışmaktan ve stresten kaynaklanan zihinsel yorgunluğu giderir. Kişiyi rahatsız eden takıntılı düşünceleri uzaklaştırıcı bir etkiye sahiptir.
AVENTURİN: Kuvarsın yeşil, turuncu ve mavi tonlarında bulunan bir türüdür. Kristal taşı köşelidir. Strese karşı kullanılması önerilir. Duygusal bakımdan dengeleyicidir.
KEHRİBAR: Özellikle soyu tükenmiş çam ağacından oluşan reçinenin fosilleşmiş hâlidir. Çok yumuşak ve çok hafiftir. Takıntılara karşı iyi gelir. Sorumluluklar altında ezildiğinizi hissettiğiniz anlarda, şifa yüklü enerjisiyle sizi canlandırır.
LAPİS: Üzerinde metalik pırıltılı sarı pirit tanecikleri ya da beyaz kalsit çizgileri bulunabilir. Taşı çıkarmak için başvurulan yöntemlerden biri, kireçtaşı kayasının üzerinde bir ateş yakıp, daha sonra bu ateşi suyla söndürmektir. Derin düşünceye yardımcı olur. Melankoli ve depresyon tedavisinde kullanılması tavsiye edilir.
KOKULARLA TERAPİ
Nane, limon, melisa, sandal ağacı, fesleğen, lavanta, yasemin, zencefil, reyhan ve gül suyu ferahlık veren baharatlardır. Depresyon hastalarının bu tarz kokuları kullanmaları tavsiye edilir.
RENKLERLE TERAPİ
Mor, lacivert, beyaz ve altın sarısı rengi kendimizi daha iyi hissetmemize yardımcı olur.
Noktalar ve masajla tedavi
Resimlerle gösterilen masajlarda, beyne giden kan akımı kuvvetleri ve gözler güçlenir. Psikolojik durumu tamamen rahatlatıp, depresyonu meydana getiren etmenleri ortadan kaldırır. Şekillerle gösterilen hareketler, önce fazla bastırmadan yapılmalı, daha sonra gittikçe kuvvetlenmelidir. Bitirirken hareketler giderek hafifletilmelidir. Uygulamalar hasta otururken veya sırt üstü yatarken yapılmalıdır.
SARI KANTARON
Latince Adı: Hypericum perforatum
Diğer İsimleri: Binbirdelikotu
Özellikleri: Anadoluda yaygın olarak yetişen sarı kantaron, 30 ile 80 santimetre boyuna kadar yükselebilen, tüysüz, çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Kırmızı, sarı, mavi ve nadiren beyaz çiçekli çeşitleri vardır. Şifalı yöntemlerde sarı çiçekli olanı tercih edilir. Çay şeklinde demlenip, tüketilir.
Yan Etkileri: İntihar riski olan kronik depresyon durumundaki hastalar ile hamile ve emziren kadınların kullanması sakıncalıdır. Kullanılırken güneşlenilmemesi gerekir. Birkaç gün içinde ameliyat olacak hastaların da kullanmaları sakıncalıdır.
PAPATYA
Latince Adı: Matricaria chamomilla
Diğer İsimleri: Mayıs papatyası, adi papatya, küçük papatya
Özellikleri: Türkiyede tüm bölgelerde yetişir. Nisan ve eylül aylarında çiçek açan, 25 santimetreye kadar uzayabilen papatya, bir yıllık otsu bir bitkidir. Papatya çiçekleri, haziran ayında tamamen açılmadan toplanıp, kurutulur. Nemsiz yerde saklanır.
Yan Etkileri: Bilinen ciddi bir yan etkisi yoktur fakat Compositae familyasının bir üyesi olan papatyanın aynı familyanın diğer üyelerine alerjisi olan kişiler tarafından kullanılmaması gerekmektedir.
MELİSA
Latince Adı: Melissa officinalis
Diğer İsimleri: Oğul otu
Özellikleri: Çalılıklar arasında, avlu ve yol kenarlarında yetişen melisa otu, limon kokulu ve çok yıllıktır. Yaprakları mayıs ve haziran aylarında, özel limoni kokusunu ve lezzetini yitirmeden, çiçekleri açmadan önce toplanmalıdır. Yaprak ve gövdedeki tüylerin şekilleri ve cinslerine göre Türkiyede üç alt türü bulunmaktadır. Bunlardan yalnız melisa subs limon kokulu olup, tedavide kullanılır. Melisanın sinir teskin edici ve yatıştırıcı özelliği vardır. Endişe ve depresyon gerginliklerini giderir, stresin en iyi ilacıdır. Tansiyonu düşük kişilerin dikkatli kullanması önerilir.
Şifalı kürler
-Gölgede kurutulmuş papatyaların, çay gibi demlenerek sabah ve akşam bir fincan tüketilmesi tavsiye edilir.
-1 bardak kaynamış suyun içine bir tutam melisa yaprağı (oğul otu) konulur. 5 dakika demlenen çaydan her gece yatarken içilmesi önerilir.
-1 bardak kaynamış suya eklenen 1-2 çay kaşığı kurutulmuş sarı kantaronu 10 dakika demlemeye bırakın. Demlenen çaydan yatmadan önce tüketilmesi önerilir. -1-2 granül lavanta, çok az nane ve gül yaprağından karışım bir çay yapıp, günde 2-3 fincan içilmesi önerilir.
Prof. Dr. Ahmet MARANKİ