Depresyonun Almanya'da çok yaygın bir hastalık haline geldiğini belirten Dr. Gün, “Ailede sorunlar yaşanıyor ve bunlar giderilemiyorsa, depresyona giren erkek tedavi edilmediği taktirde kadını hedef görüyor. Depresyona giren ve yeteri kadar tedavi edilmeyen erkekler, çektikleri acının nedenlerini de eşleri olarak görüyor. Bu nedenle kadına odaklanıyor. Odaklandığı insanı öldürmekten başka bir şey düşünmüyorlar. Kadını öldürdükten sonra, 'Amacıma ulaştım, artık yaşamamın kıymeti yok' diyerek kendi canlarına kıyıyorlar.
Depresyon, Türk, Alman diye ayırım yapmıyor. Ancak hastalığa yol açan etkenler farklı. Almanya'daki göçmenler arasında depresif hastalıklara daha fazla rastlanıyor. Çünkü, göçmen olduğunuz zaman yükler daha da ağırlaşıyor. İkinci sınıf insan yerine konulmamak, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmek, bir biçimde haksızlığa uğrandığı hissine kapılmak depresyona girilmesinde rol oynayan ek faktörlerdir. Bu nedenle de özellikle göçmenlerin kendilerinde ruhsal rahatsızlıklar hissettiğinde tedavi edilmelidir. Erken tedavi konusunda hastanın yakınlarına da büyük görev düşmektedir."
Kaynak: hurriyet.de