Kanser hastalarının tedavi sürecinde ruhsal olarak çok fazla yıprandıklarının altını çizen Uzman Klinik Psikolog İhsan Öztekin, kanser ve psikolojinin ruh ve beden etkileşimi için son derecede ilginç bir örnek teşkil ettiğini söyledi.
Öztekin, "Kanser hastalarında psikolojik sorunlar olabildiği gibi bu sorunların etkisiyle ortaya çıkan kanser nükslerine de rastlıyoruz. Bugün kanser hastalarının depresyona yakalanma olasılığı %50'lere varmaktadır. Kanserle beraber en sık görülen diğer psikolojik hastalıklar ise anksiyete ve uyum bozukluklarıdır.
Akut stres bozukluğu, PTSB, uyum bozukluğu tablolarına da sık rastlanmaktadır. Kanserin psikolojik problemlere yol açtığına kuşku yoktur. İş yoğunluğu ve stresin kansere yol açıp açmadığı bilinmemektedir. Fakat böyle bir ilişkinin saptanması pek de mümkün değildir. Zira stres kaygan bir kavramdır. Kişinin yaşadığı yer ve iş koşullarının olumsuzluğu elbette psikolojik hastalıklara yol açabilmektedir" dedi.
Kansere Yakalanmak Umutsuzluk İçin Sebep Değil
Kansere yakalanmış bir kişi için özgüven eksikliği, çaresizlik, ümitsizlik duygusunun yaşam kalitesini ileri derecede düşürdüğüne değinen Öztekin, "En iyi önlem; konuyu soğukkanlılıkla ele almak ve günümüz tıbbının birçok kanser türünde oldukça yüksek düzeyde başarı gösterdiğini bilmektir. Ayrıca yardım gruplarından psikolojik destek için başvuruda bulunmak bir diğer önlemdir. Unutmamak gerekir ki kanser hastalarının yakınları da en az hastalar kadar ciddi psikolojik tablolar sergileyebilmektedirler. O nedenle onların da psikolojik destek için uzmanlara başvurmalarında yarar vardır" şeklinde konuştu.
Kanserde Psikolojik Tedavi Nasıl Olur?
Öztekin, bu hastaların tedavisinde "önce zarar verme" ilkesinin göz önüne alınması gerektiğine değindi ve şöyle konuştu: "Karaciğere ve diğer organlara zarar vermeyen psikofarmakolojik ajanlarla psikolojik sorunlara karşı çare aranmaktadır. Grup terapisinin önemli yeri vardır. Yaşamdan ümidini kesecek düzeyde depresyona girenler yatarak tedavi edilmektedir. Destekleyici ve dışa vurumcu grup terapisinin başta yaşam kalitesi olmak üzere, hastaların genel moral değerleri ve olası psikolojik sorunlarına karşı ciddi bir önlem olmaktadır."