''Yakın dönemde ise başvuru sayısında bir azalma oldu. Şimdilerde depremin korkutucu ve yıkıcı etkisinden çok, depremin yarattığı konut sorunu, ailelerin bölünmesi, kış şartları, eğitim zorlukları gibi ikincil sorunların oluşturduğu psiko-sosyal problemler ön plana çıkıyor. Bu anlamda yaşlılar, kadınlar, yoksullar, çok sayıda çocuğu olan ebeveynler, fiziksel engelliler, geçmişte ruhsal ve ağır fiziksel hastalığı olanlar, yeni sorunlarla baş etme zorluğu yaşama açısından daha fazla risk altındalar.''
Lütfullah Beşiroğlu, depremden bu yana bölgede göreve devam eden, sorunlardan herkes kadar etkilenmiş sağlık ve eğitim çalışanlarının da hizmetleri yürütme noktasında bir şekilde tükenmişlik içine girebileceğine değinerek, 'Bu nedenle yeni ve iyi organize olmuş takviye elamanlar, uygun çalışma koşullarında halka daha iyi hizmet verebilecektir'' diye konuştu.
''Yıkımın ve can kaybının fazla olduğu Erciş'te ruhsal sorunlar daha fazla yaşandı. 23 Ekim'deki depremden sonra ilçede yürüttüğümüz çalışmalarda yakınlarını kaybeden insanların yaşamış olduğu yoğun yas tepkilerini ve derin şoku çok belirgin gözlemledik. Van merkezde ise daha çok standartların kaybı, yaşam kalitesinin düşmesi, yaşanan zorluklar, kış şartları, barınak sorunu ve sosyal hayatın bitmesi gibi temel insani ihtiyaçlardaki eksiklikler ön plana çıkmaktadır. Bunlar depremin direk olarak yarattığı travmalar olmasa da deprem etkisiyle oluşan psikolojik sıkıntılardır. Bu sorunlar aynı zamanda psikiyatrik rahatsızlıklara da zemin hazırlamaktadır.''
Star