Çevrenize baktığınızda her zaman eğlenceli ve hayata pozitif bakan, hayatı bir ergenmiş gibi yaşayan erkekler dikkatinizi çekiyor mu? Onlar, kronikleşen bir ergenlik içindeler. Genelleme yapmıyoruz ama "Erkekler, büyümez hep çocuktur" lafını doğru çıkaran bir tavır içindeler. Ve bu kronik ergen halleri, yaşları ilerlese de devam ediyor. Bir yandan onlara kızsanız da bir yandan hayattan zevk alan tavırları sizi kıskandırıyor.
İÇİNDEKİ ÇOCUĞU KORUMAK
Kronik ergenler, 30 yaşını geçmiş, hatta 50'sine merdiven dayamış olsalar bile çocuksu tavırlara sahiptirler. Kıyafetlerinde, kullandıkları aksesuvarlarda veya yaşam biçimlerinde bunu görmek mümkündür. Onları bu tavırlarından ötürü hep çocuk kalan hayali kahraman 'Peter Pan'e benzetebiliriz. Metropol yaşantısının 'Peter Pan'leri de hayatın baskısına, iş stresine, içlerindeki çocuğu koruyarak, karşı koyar! İşte kronik erkeklerin ağzından kendilerine, hayata, çevrelerine, kariyerlerine ve aşka bakışları!
ANNESİ OLMAYA ÇALIŞMAYIN!
Uz. Dr. Neslim Doksat
Erkekle inatlaşmayın, çok detaylı ve uzun konuşmayın, her zaman net olarak tavrınızı ifade edin.
Onun annesi olmayın. Keyif aldığı şeylere eşlik edin, arada kendi tercihlerinizi kısa ve net olarak ifade edin. En önemlisi asla değişmeyeceğini bilin ve böyle bir niyete kapılmayın.
ULUÇ ÖZCÜ (33, gazeteci)
İSTEDİĞİM HAYATI YAŞIYORUM
Ben de bir yetişkinim ve yetişkin gibi düşünüyorum. Çok klişe olacak ama hayatı bir video oyunu olarak düşünüyorum. Oyun bu kadar hayatın merkezindeyse 'ben büyüdüm artık, ergenlik etmeyeyim' diyebilir mi insan? Etraf o kadar fazla adam gibi giyinen ve efendi davranmaya çalışan insanla dolu ki, bu kalabalığın içinde yalnız hissettiğim zamanlar oluyor. Çoğunluk böyle diyorsa doğrudur diye düşündüğüm zamanlar çok oldu. Sonra bir an geldi. 28 yaşımdan sonra çok daha farklı bir hayatın içine girdim. İstediğim mesleği yapıyorum ve istediğim hayata sahibim. Çok mutluyum.
CENK BABAEREN (38, Cosmoturk Gen. Yay. Yön.)
OLGUN ERKEKLER DAHA SORUNLU
Dünya zaten çocuk oyuncağı. Herkes birbirinin oyununda yer alıyor. Ya kazanıyorsun ya da kaybediyorsun. En önemli gerçek bu olsa gerek. Bundan dolayı dünyayı çok da önemsemiyorum. 'Kronik ergen' olmak yetişkin olmaktan daha iyi. Hiç değilse her şeyin bir oyun olduğunu daha net görebiliyorum. Kendi dünyamda yaşıyorum. At arabası çekmiyorum, hayatın tüm yüklerini omuzlarıma alacak kadar enayi değilim. Bence, en sorunlu erkek olgun erkektir. Çünkü olgun erkekler ağaçtan en erken düşüp, bir yerlerini sakatlayan tiplerdir.
HAYRETTİN KARAOĞUZ (26, oyuncu)
İNSAN SEKİZ YAŞINI GEÇMEK İSTEMİYOR
Çocuklar iyi niyetlidir ve hesap- kitapları yoktur. Ben de böyle bir adamım; çakallık yoktur karakterimde. Bu karakter anneye de yansıyor, mesela benim önemli bir iş görüşmem varsa, annem bana hâlâ dut pekmezi içirir. Bazen, terledim mi diye elini sırtımda hissederim, büyümedim onun için. Tabii bu bendeki enerjinin ona yansıması. Genellikle erkek çocuklarında bu durum mevcuttur, benim babam da, babaannem için asla büyümeyen bir ergendi. Büyümemeyi ve 8 yaşını geçmemeyi istiyor insan. Çünkü sonrasında, hesapkitap devreye girmeye başlıyor. Çocuk ruhum giyiniş tarzıma yansır ama asla sorumluluktan kaçan bir adam da olmadım. Zaten bir erkek, tamamen çocuk gibi de yaşayamaz, aksi türlüsü saflık olur.
SÜREYYA DERNEK (38, fotoğraf sanatçısı)
BİZ DOĞMADIK ASLA ÖLMEYECEĞİZ!
Biz doğmadık ve asla ölmeyecegiz. Klasik algılar dünyasından kurtulup mutlu olabileceğimiz yeni bir dünya yaratabiliriz. 'Kronik ergen' olmak bu dünyanın kurallarına alışamamak demektir. Olayların ardında hesap kitap olduğunu düşünmeden saf doğrusal, maskesiz ortaya çıkıp kendimiz olabilmektir. Yaşamın gidişatına uymayıp ona dur diyebilmektir. İşin en eğlenceli yanı, insanların yaşınızı duyunca gösterdikleri şaşkınlığın sizin suratınızda mutlu bir tebessüme dönüşüyor olması. İş görüşmelerine kısa pantolon, parmak arası terlik ve Hawaii gömleğiyle gittiğiniz oluyor tabii. Ama başta sizi ön yargıyla inceleyenler, siz konuşmaya başladığınızda ve yapabileceğiniz işleri gördüklerinde tavırlarını değiştiriyor.
Sabah