Çocuklu ya da çocuksuz ne fark eder?

Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

Aile kavaramı deyince akla ilk gelen, birbirini sevip sayan ve bir ömür boyu beraberlik yeminine sadık kalmayı ilke edinmiş çiftler geliyor akla. Elbette, çiftin mutluluk kaynağı olması beklenen çocukları da unutmamak lazım.

Evet belki bir çoğunuza gerçekçi gelmeyebilir, fakat beklenen budur.

Sorunları bebek çözer mi?

Çoğu ilişkilerde yaşanan problemlerinin çözümünün çocuk sahibi olmak olduğu düşünülür.

Çok büyük bir hatadır bu!

Çocuk hali hazırda var olan problemlerin üstüne tuz biber dökmekten başka bir işe yaramaz. Hatta daha da kötüsü çocuğun anne-baba şefkati mutluluğu ve huzuruna en çok ihtiyacı olduğu dönemlerinde evdeki çatışma ve huzursuzluk, çocuğun ileriki dönemlerde kişiliğinde kapanmayacak yaralar açabilir. Bununla da kalmayıp, birçok kaygı bozukluğunun çocukluk çağındaki travmalara dayandığı bilinen bir gerçektir.

Bebek sorunları çözmez!

İlişkinin bakıma alınması ve uygun zamanda uygun koşulların oluşturması beklenmelidir.

Gelelim çocuk istemeyen çiftlere,

Evin neşesi olarak bilinen çocukları istemeyen olabilir mi hiç?

Elbette olur!

Neden diye soracak olursanız, birçok neden sıralanabilir bunlardan bence en önemlisi, maddi sıkıntılar. Küçük bir örnek vermek gerekirse, bir paket bebek bezinin yirmi gün gittiğini düşünürsek ve on beş on altı liradan hesaplarsak sanırım karşımıza çıkan rakam pek de öyle iç açıcı cinsten olmayacaktır. Bu anlaşılabilir bir durum aslında.

Peki, maddi sıkıntısı olmayıp yine de çocuk istemeyenlerin düşünce yapılarına bakacak olursak, estetik sebeplerden dolayı özellikle bazı hanımlar bu mucizevî olayı es geçebiliyor. Estetik kaygılar tartışılması gereken tamamen farklı cinsten bir başlık. İleriki yazılarda bu konuya da değineceğiz.

Çocuk istemeyen taraf her zaman kadın olmayabiliyor.

Peki bir erkek neden çocuk istemez?

Bir danışanımın çocuk sahibi olmak ile ilgili kaygısını sizinle paylaşmak istiyorum. Kendisi, çocuğun ilişkilerde bağlayıcı etkisi yüzünden ve kendisi de çok ciddi bağlılık sorunları yaşadığı için, çocuk fikri dünyanın en büyük sorunu ve çıkmazı gibi geliyor kendisine. Ona göre çocuk sahibi olmak, dönüşü olmayan bir yol ve mutsuz da olsa sürmesi gereken bir evlilik demekti. "İnsan boşanmak için evlenmiyor. Onun için, öyle ya da böyle bu evlilik sürmeli" diye düşünüyordu. Haklı olduğu yerler elbette var. Boşanmak için evlenilmese de, yapılan psikolojik müdahalelerin ardından yürümeyecek bir evliliği sürdürmek için inat etmek çok da sağlıklı bir yol değil takdir edersiniz. Fakat çocuk sahibi olunca da, yolunda gitmeyen bir ilişkiyi sürdürmek hem karı-koca hem de çocuk için büyük bir hata olacaktır. Birlikte olmayı seçtiğiniz kişiyle neticede bir göbek bağınız yok. Evlilik bitebilir. Bu gayet normal ve olması gerektiği zaman verilmesi geren bir karardır.

Neticede, çocuk sahibi olmak dünyanın en güzel nimetlerinden biridir. Fakat doğru zamanda ve doğru koşullar sağlandığında olmalı. Böylece toplanacak mutluluk meyveleri her zamankinden çok daha tatlı olacaktır.

Sevgiler…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.