Sevgili veliler,
Bu yazımda çocuklarımızın korkularıyla başa çıkabilmelerine nasıl yardımcı olabileceğimiz konusuna değineceğim.
Çocukların korkmaları doğal mıdır? Evet, doğaldır. Temel ve normal bir duygu olan korku biz yetişkinlere olduğu kadar çocuklara da gereklidir. Korku, iki amaca hizmet eder. Bunlardan birincisi, konsantrasyonu sağlamaktır. Örneğin, çocuk ani ve gürültülü bir ses duyduğunda bu onu korkutur. Bu korku onu, çevresinde neler olup bittiğini düşünmeye yöneltir. Böylece, problemi çözmek için neler yapması gerektiğini, ya da oradan kaçıp kaçmaması gerektiğini değerlendirebilir. İkincisi ise, korkunun harekete geçirici özelliğidir. Korku duygusu sonucunda çocuk olayı değerlendirdikten sonra bir tepkisini davranışa dökebilir ve örneğin kaçması gereken yerden uzaklaşmak için hızlıca koşmaya başlar.
Yani, çocukların korkuyla ilgili olarak öğrenmeleri gereken şey, düşünmektir! Sadece aklımızla korkularımızı yenebiliriz ve aklımızla alışkın olmadığımız ve hoşlanmadığımız durumlara adapte olabiliriz.
Bu konuda çocuklara nasıl yardımcı olabiliriz?
Dört temel öneri:
1. Açıklamalarınızda gerçeklere bağlı kalın
Çocuklarınızın korkularıyla ilgili konuşun. Sabırla konunun üzerinde durun. Ama bunu yaparken onların önsezilerini küçümsemeyin!
2. Korkular üzerinde konuşun
Eğer gerçekten daha önce yaşadığı olaylardan korkuyorsa (ev yangını, sel ya da benzeri), kendini güvende hissetmesi için böyle bir durumda neler yapılabileceğini birlikte düşünün.
3. Eğer korkular hayal ürünüyse, bunu çocuklarınıza net bir şekilde ifade edin. Ama onunla alay etmeyin ya da duygularını incitecek yorumlarda bulunmayın. Etkin dinleme yöntemiyle çocukları huzursuz eden şeyi ve bu konuda konuşmakta zorlanma nedenlerini bulmaya çalışın.
4. Günlük yaşamda karşılaşabileceği problemlerden bahsedin. Çözüm üretmesine yardım edin. Örneğin gece uyandığında annesine seslendiğinde annesi onu duymazsa çocuk ne yapacak? Bu tip olası durumlar meydana gelmeden önce çocukla birlikte çözümler üretilirse, çocuk bunlara hazırlıklı olacaktır. Önemli olan onlara “çaresizlik” hissini yaşatmamaktır. “Eğer …… olsa ne yapardın?” sorusuyla başlayan konuşmalar sizlerin işini kolaylaştıracaktır.
Özetle, kendilerini koruyabilmeleri için çocukların korkuya gereksinimleri vardır. Ama bu çocuklara ayrıca yetişkinlerin duyduğu korkuları yüklemek anlamına gelmez. Çünkü kendi korkularımızla kendimizin başa çıkmaya çalışması gerekir. Ancak, daha önceki korku deneyimlerimiz ve bunlarla nasıl başa çıktığımız konusunda onlara örnekler vererek model olabiliriz.
Onlara şu mesajları vermemiz çok önemlidir:
1. “Hiçbir şey üzerinde konuşulamayacak kadar kötü değildir”
2. “Kendini güvende hissetmediğin zaman kendini doğru yollarla koruman en doğal hakkındır”
Yararlanılan Kaynak:
Biddulph, S. (2005). Mutlu Çocuk Yetiştirmenin Sırları (Çev. Özden
Saatçi-Karadana).