Çocukların yemek yeme tutumları bazen iç dünyalarını yansıtır bazen de aileleriyle iletişim şekli olabilir. Yememeyi seçerek anne-babalarıyla çatışmaya girebilirler. Bir üzüntü, endişe, kıskançlık da iştahlarını etkilemektedir. Yemek yemeyen çocuklar yemeğiyle oynar, ağzında tutar bazen de yutmaz, konuşarak oyalanır, kalkıp dolaşmak ister. Çocuğun iştahsızlığının fiziksel bir sağlık nedeniyle olabileceği gibi (kansızlık, bağırsak parazitleri, nezle-grip) psikolojik sorunlardan dolayı kaynaklanıyor olabilir.
Çocukların iştahsızlık problemine cevap olabilecek bazı ipuçları şu şekilde sıralanabilir:
o Çocuklar yemek yemek için zorlanmamalı, üstlerinde baskı kurulmamalıdır. Bununla birlikte diğer yemek saatine kadar bir şey yiyemeyeceği hatırlatılabilir ve bir sonraki öğüne kadar bir şey atıştırmasına müsaade edilmemelidir.
o Yemek öncesinde su ya da herhangi bir sıvı alımına izin verilmemelidir; çünkü yemek öncesinde alınan sıvılar doygunluk hissi verir.
o Yemek saatinden 15-20 dakika önce sofraya oturulacağı çocuğa haber verilmelidir. Böylece çocuklara oyunlarını bitirmeleri için fırsat verilmiş olur çünkü çocuklar oyunlarını bitirmeden sofraya oturmak istemezler. Bununla birlikte yemekler başka bir odaya taşınmamalıdır.
o 2 yaş döneminde yemek için alternatif sunulabilir.
o Çocuklar anne-babalarını model alırlar bu sebeple yemeklerde yeme davranışınıza dikkat edin, yemek seçiyorsanız çocuğunuzda sizi örnek alıyor olabilir. Aynı zamanda yaşıtlarıyla yemek yemekte çocuğu yemeğe teşvik edebilir. Bununla birlikte yemek yemeyi “Kim önce bitirecek” gibi yarış haline getirmemek gerekir.
o Çocukların mideleri yetişkinlerin midelerinden farklıdır, daha çabuk doyuma ulaşabilirler.
o Bir çok ebeveyn çocuğunun yemek yemediğinden şikayet eder. Çocukların gün içinde yediklerini listeleyin.
o Çocuğunuzun boy, kilo ve yaşına göre değerlendirme yapılması gerekir. İştahı, yeme durumu, yaşına, boyuna göre kilosunun düşük olup olmadığına dikkat edin.
o Yediklerini onların yutabileceği kadar büyük lokmalar halinde olmasına dikkat edin.
o Çocuk sofraya oturmadan önce tabağına ne kadar yiyecek alacağından ve hepsini bitirmekten sorumlu olduğunu bilmelidir. Sorumlu olduğu bu davranışı başarıyla tamamladığında ise takdir edilmelidir. Sofraya her zaman, hep birlikte, aynı saatlerde oturulmalıdır. Çocuk sofraya gelmiyorsa bir türlü, hep birlikte yemeğe başlayacağınızı, beklediğinizi söylemelisiniz. Bu çocuğa önemli ve değerli olduğunun mesajını verecektir.
o Yemek yemek bir ödül veya ceza mekanizması olmamalıdır. Küçük yaşlarda yiyecekle kendini ödüllendirmeyi öğrenen çocuklar ileride her stresli, kaygılı bir durumla karşılaştıklarında yemek yemeğe yöneleceklerdir.
o Sevmediği yiyecekler çocuğa zorla yedirilmemelidir. Bununla birlikte çocukların damak tadı, ilerleyen zamanlarda yavaş yavaş gelişir, 1-2 ay sonra yeniden deneyebilirsiniz.
o Okul öncesi döneminde çocuğun bir yemeğe karşı isteği ya da reddi geçicidir.Çocuklar bu yolla bağımsızlığını ifade ediyor olabilir. Bu durumda çocuğun büyüme sürecinde olduğunu unutmamalı, endişeye yer verilmemelidir.
o Çocuklar yemeğin şekli, kokusu, sunumu konusunda duyarlıdır. Çocukların hoşlanacağı bir şekilde yemeği sunmanız hoşuna gidebilir. Yemeği hazırlarken de sürece çocuğunuzu da katabilirsiniz. Yaşına uygun basit görevler vererek, size yardımcı olmasını sağlayabilirsiniz. Böylece çocuğunuzun özgüveni de gelişecektir.
o Gelişme problemi yaşadığından şüphelendiğiniz durumlarda bir çocuk doktoru ya da beslenme uzmanına danışabilirsiniz. Eğer problem ruhsal sorunlardan kaynaklanıyorsa mutlaka çocukla çalışan bir uzmandan psikolojik destek talep edebilirsiniz.
Mine Çelik
Psikolojik Danışman
www.cocukvegenc.com