Bunların doğru tespiti ve alta yatan diğer hastalıkların teşhis edilmesi önem kazanıyor. Memorial Kayseri Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Mustafa Armut, çocuklarda görülen beslenme ve yeme bozuklukları ile ilgili bilgi verdi.
Düzensiz beslenme etkili
Çocukluk döneminde beslenme ve yeme bozukluklarına çok sık rastlanmaktadır. Çocukluk çağındaki düzensiz beslenme alışkanlıkları sonucunda ortaya çıkan beslenme ve yeme bozuklukları tedavi edilmediği takdirde, yaşamı tehdit edebilen sağlık sorularına neden olabilmektedir.
Çocukluk çağında besinlere bağlı durum değişikliği zamanla sosyo-psikilojik bir sorun haline gelebilmektedir. Bu çağda en sık görülen beslenme ve yeme bozuklukları şöyledir:
1. Pika Sendromu: Çocuklarda demir ve çinko eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkabilen sorun; kil, toprak, kireç hatta cam gibi yiyecek dışı maddelerin uygun olmayan bir şekilde bir aydan fazla süreyle tüketilmesidir. İki yaşından büyük çocuklarda görülebilir. Bebek ve süt çocuklarında nesnelerin ağıza götürülmesi normal bir davranış olduğundan, yeme bozukluğu olan sendromun teşhisinin iki yaşından sonra konulması doğru olandır. Pika Sendromu’nun altında, otizm spektrum bozukluğu gibi başka bir zihinsel hastalık da olabilir. Hastalık, demir ve çinko eksikliği gibi ya da vitamin, mineral ve yağ asitleri eksikliğine bağlıysa, bu soruların giderilmesiyle tedavi edilebilir.
2. Ruminasyon bozukluğu: Çocuklardaki ruminasyon bozukluğu her yaşta ortaya çıkabilir. Genellikle bebekler ve süt çocuklarında çok sık görülmese de en az bir ay boyunca haftada birçok kez düzenli bir şekilde yiyeceklerin ağza gelmesi olarak tanımlanır. Yemek sonrasında sindirilmiş gıdalar çaba sarf etmeden; bulantı, kusma, öğürme ya da tiksinme olmadan kolayca ağıza geri gelir, yeniden çiğnenebilir, tekrar yutabilir ya da tükürülebilir. Bu eylemler sonrasında çocuklar rahatlama duygusu hissedebilir. Tedavi edilmediğinde çocuklarda kilo kaybı, beslenme yetersizliği ve elektrolit bozuklukları gibi başka sorunlara yol açabilmektedir.
3. Kaçıngan-kısıtlı yiyecek bozukluğu: Yiyeceğin tadı, kokusu, dokusu, rengi ve kıvam gibi özellikleri ile yemenin yaratabileceği boğulma, kusma, reflü gibi olası sonuçlardan duyulan korku ya da yemeye karşı ilgisizliğe neden olan bir sorundur. Çocukların yemekten kaçınma davranışı, yemek çeşitliliğinin olmaması ve yeni gıdaları denemeye karşı büyük bir isteksizlik duyulmasıyla başlar. Ancak çocukluktaki seçici beslenme ile bu durum karıştırılmamalıdır. Çocukluk çağında sık görülen ‘yemek seçme ' davranışı normaldir. Yemek seçen çocuklar gıdanın rengi, dokusu, kokusu, markası gibi özelliklere dayanarak az miktarda gıda tüketebilir. Bu tip çocuklar, genellikle boğulma tehlikesi atlatıldıktan sonra gelişen yeme korkusuna bağlı olarak hızlı bir şekilde kilo kaybettikleri gözlenir.
4. Anoreksiya nevroza: Yetişkinlerde de çok sık görülen anoreksiya nevroza, çocuklarda da kilo almaktan ya da şişmanlamaktan korkma düşüncesiyle ortaya çıkar. Belirgin bir biçimde düşük vücut ağırlığında olmasına rağmen çocuklar kilo almayı güçleştiren beslenme davranışları gelişebilir. Vücudun ihtiyaç duyduğu miktardaki enerji alımını kısıtlama tutumunun derecesi, yaş ve cinsiyet ile gelişimsel durumu bağlı olarak değişir. Bu sorun nedeniyle belirgin bir biçimde ortaya çıkan düşük vücut ağırlığı zamanla önemli bir sağlık sorunu haline gelir. Burada çocuğun vücut ağırlığını ya da biçimini nasıl algılandığıyla ilgili bir bozukluk söz konusudur. Çocuk kendini değerlendirirken vücut ağırlığı ve biçimine yersiz bir önem yükler ya da o sıradaki düşük vücut ağırlığının ciddiyetini hiçbir zaman kavrayamaz.
5. Tıkanırcasına yeme bozukluğu: Çocukların ihtiyacı olandan fazlasını tüketmesiyle başlamaktadır. Çocuklarda olağandan çok hızlı yeme, rahatsızlık verecek düzeyde tokluk hissedene kadar beslenme, bedensel açlık duymuyorken aşırı ölçülerde besin tüketme, utandığı için tek başına yeme, bu sorununun belirtileridir. Tıkanırcasına yeme bozukluğu nedeniyle tiksinme, çökkünlük yaşama ya da büyük bir suçluluk duygusu ortaya çıkar.
6. Bulimiya nevroza: Tıkanırcasına yeme bozukluğuna benzer şekilde çocuklarda ortaya çıkan bulimiya nevroza sorununda ise çocuklar yiyebileceğinden fazla besini tüketir. Besin tüketimi sonrası kilo almaktan sakınmak için kendi kendini kusturma, ergenliğe yakın dönemde ishal yapıcı ve idrar söktürücü ya da diğer ilaçları bilinçsizce kullanma, neredeyse hiç yememe ya da aşırı spor yapma gibi yineleyen davranışlarda bulunur.
Beslenme ve yeme bozukluklarında çocukların; pediatrist, çocuk psikiyatristi ve diyetisyenle birlikte değerlendirilip tedavi planlanması gerekir.