Olumsuz isimlerle yetişen çocuktan, olumlu davranış beklemek yanlış olur. Yapılan bir deneyde, güzel sözler söylenerek büyütülen çiçeklerin renkleri daha canlı, kötü sözler söylenenlerin ise renklerinin soluk olduğu görülmüştür.
Bir bitki bile olumlu ya da olumsuz sözlerden etkileniyorsa, duygusal bir varlık olan insanın etkilenmemesi beklenemez. Hep olumsuz yanlarının söylendiği bir ortamda çocuklarınız bulunmak istemeyecek, sizinle beraber olmaktan sıkılacaktır.
Bir gün 3 çocuğunu okula kaydettirmek için getiren bir veli ile tanışmıştım. Koridorda karşılaştığım bu veli, çocuklarını benimle şu şekilde tanıştırdı: "Büyük içine kapanık, ortanca sakar, küçük de şımarık!" Ve ekledi: "Tam size göre bu çocuklar hocam, hepsi de problemli!" Bence problemli olan çocuklar değildi.
Bir kayayı azar azar delen su damlaları gibi, her gün tekrarlanan yıkıcı ifadeler gençlerin ve çocukların kimlik duygusunu zedeler. "Geri zekalı, aptal, tembel, düşüncesiz, sakar" gibi ifadeler çocuğun iç dünyasını altüst eder. Onuru kırılan çocuk, genç olduğunda bunlara tepki göstermeye çalışınca, evde çatışma başlar. Aile daha fazla baskı ve ceza yöntemleri uygulamaya başladıkça gençte başkaldırma, isyan duyguları iyice gelişir ve perçinleşir. Neticede kaybeden her zaman anne ve babadır.